4. Hukuk Dairesi 2016/10584 E. , 2017/910 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar-karşı davalılar ... ve ... tarafından, davalı - karşı davacı ... aleyhine 18/07/2013 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat, davalı - karşı davacı ... tarafından ise davacı-karşı davalılar ... ve ... aleyhine 24/02/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın ve karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/02/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı-karşı davacı vekili ile davacılar-karşı davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava ve karşı dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, hem asıl davanın hem de karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı- karşı davalılar ve davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı-karşı davalılar, davalı-karşı davacıya kendilerine ait taşınmazdan birini sattıklarını, yanından da geçit hakkı verdiklerini, ancak davalı-karşı davacının kendileri de dahil hiç kimsenin geçmesine izin vermediği için aralarında husumet doğduğunu, davalı-karşı davacının sopa ve bıçakla kendilerini yaraladığını, hakaret ettiğini, Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanarak cezalandırıldığını, araçlarında zarar meydana geldiğini, evlerini ucuza satmak zorunda kaldıklarını belirterek, uğranılan maddi ve manevi zararlarının giderilmesi isteminde bulunmuşlardır.
Davalı-karşı davacı, asıl davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Karşı davasında ise, yaşanan tartışmada davacı-karşı davalıların kendisini çekiç ve sopa ile yaraladıklarını, Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanarak cezalandırıldıklarını, belirterek bedensel bütünlüğüne yapılan saldırı nedeniyle uğradığı manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur.
Mahkemece, dava ve karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
1- Asıl dava yönünden yapılan temyiz incelemesinde;
a- Davacılar ... ve ...’a dava dilekçesi açıklattırılıp, hangi olay nedeniyle ne kadar maddi ve ne kadar manevi tazminat talebinde bulundukları belirlenmeden adı geçen davacılar yararına ayrı ayrı 2.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi doğru değildir.
b- Davacı ...’un aracının davalının eylemi nedeniyle zarar gördüğü ... 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2009/1696 esas sayılı dosyasındaki 31/08/2009 tarihli olay yeri tutanağından anlaşıldığı halde, gösterilen zararın kapsamı tespit ettirilmeden maddi tazminat talebinin reddi doğru değildir. Bu nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
2- Karşı dava yönünden yapılan temyiz incelemesinde;
Borçlar Kanunu 47. maddesi (TBK md.56) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olaya gelince; olay tarihi, olayın oluş şekli ve davalı-karşı davacı ..."ın yaralanma derecesi ile yukarıda anılan ilkeler bir arada gözetildiğinde davalı-karşı davacı yararına takdir olunan manevi tazminat miktarı fazladır. Daha alt seviyede manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (1/a-b) nolu bentte gösterilen nedenlerle taraflar yararına, (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı-karşı davalılar ... ve ... yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların asıl dava ve karşı davada sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 20/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.