7. Hukuk Dairesi 2015/3916 E. , 2015/5049 K.
"İçtihat Metni"İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalılar .. ile ...vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle temyiz edenin sıfatına göre davalılar ... ile .. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, davalı .... ..."ye ait işyerinde çalışmaya başladığını, daha sonra gerçek kişi olan işverenin Limited şirkete dönüştüğünü ve kendisinin hiç ara vermeden çalışmaya devam ettiğini, işçilik alacağının ödenmediğini, 09/02/2010 tarihinde davalı ile organik bağ içinde bulunan kızı ... işyerinde çalışmak üzere çağrıldığını, ödenmeyen alacaklarının ödeneceği umuduyla kabul edip bu işyerine gittiğini ancak ücret ve fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi ve SGK bildirimlerinin gerçek ücretinin altında asgari ücret üzerinden bildirilmesi nedeniyle 13/12/2010 tarihinde iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini beyanla kıdem tazminatı ve diğer işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalılar, davacının kendi isteği ile işyerinden ayrıldığını, fazla çalışma yapılmadığını resmi bayramlarda da çalışılmadığını, davacının bordroları ihtirazi kayıt koymaksızın imzaladığını, herhangi sosyal haklarının bulunmadığını savunarak, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davacının 30/12/2009-06/05/2009 tarihleri arasındaki dönem yönünden kıdem tazminatı, fazla çalışma, genel tatil ücretleri alacağından davalılar ... ... ile ... müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuş, ücret alacağı, yol parası, yıllık izin ücreti alacağından ise davalı şirket sorumlu tutularak, davalı Sema Adlar"a yönelik davanın esastan reddine karar verilmiştir.
Somut olayda, dosyaya sunulan ve davacının imzasını taşıyan belge ile davacının Plasmaksan ismli şirketten 10.000,00 TL. aldığını ve hiçbir alacağı kalmadığını beyan ettiği görülmektedir. Bu belgenin niteliği tartışılmamıştır. Davacı asil isticvap edilerek belge gösterilmek suretiyle ödeme belgesindeki miktarın davacıya ödenip ödenmediği, ödendi ise o ödemenin hangi amaçla yapıldığı araştırılarak gerekirse işyeri kayıtlarıda incelenerek tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi bozma nedenidir.
3-Davacı 30.12.1999 tarihinde ... ..."ye ait işyerinde çalışmaya başladığını daha sonra gerçek kişi olan işverenin limited şirkete dönüştüğünü 09.02.2010 tarihinde de davalı ile organik bağ içerisinde bulunan ve davalı şirketle aynı işi yapan ... işyerinde çalışmaya başladığını iş akdinin 13.12.2010 tarihinde sona erdiğini beyan etmiştir.
İşyeri devrinin esasları ve sonuçları 4857 sayılı İş Kanununun 6"ncı maddesinde düzenlenmiştir. Sözü edilen hükümde, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlar açısından devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu oldukları aynı yasanın üçüncü fıkrasında belirtilmiş, devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır.
İşyerinin önceleri gerçek kişi ya da kişilerce işletilmesinin ardından şirketleşmeye gidilmesi durumunda, bu işlem de bir tür işyeri devri sayılmalıdır. Önceki gerçek kişi olan işverenlerin devralan tüzel kişi ortakları olması bu devir ilişkisini ortadan kaldırmamaktadır. Aynı şekilde daha önce tüzel kişi şirket olan işverenin işyerini bir gerçek şahsa devretmesi de mümkündür. Devralanın şirketin hissedarlarından biri olması da sonucu değiştirmeyecektir. Adi ortaklardan bir ya da bazılarının hisselerini devri de sorumlulukların belirlenmesi noktasında işyeri devri olarak işlem görmelidir.
Bu açıklamalar ışığında, iş hukukunda işyeri devrinin işçilik alacaklarına etkileri üzerinde ayrıca durulmalıdır. İşyeri devri halinde kıdem tazminatı bakımından devreden işveren kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olmak üzere sorumludur. 1475 sayılı Yasanın 14"üncü maddesinin ikinci fıkrasında, devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir süre öngörülmediğinden, 4857 sayılı Yasanın 6"ncı maddesinde sözü edilen devreden işveren için öngörülen iki yıllık süre sınırlaması, kıdem tazminatı bakınından söz konusu olmaz. O halde kıdem tazminatı işyeri devri önceki ve sonrasında geçen sürenin tamamı için hesaplanmalı, ancak devreden işveren veya işverenler bakımından kendi dönemleri ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı sorumluluk belirlenmelidir.
İşyerinin devredildiği tarihe kadar doğmuş bulunan ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücretlerinden 4857 sayılı Kanunun 6"ncı maddesi uyarınca devreden işveren ile devralan işveren müştereken müteselsilen sorumlu olup, devreden açısından bu süre devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlıdır. Devir tarihinden sonraki çalışmalar sebebiyle doğan sözü edilen işçilik alacakları sebebiyle devreden işverenin sorumluluğunun olmadığı açıktır. Bu bakımdan devirden sonraya ait ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücreti gibi işçilik alacaklarından devralan işveren tek başına sorumlu olacaktır.
Somut olayda davalılardan ...n"in sorumluluğu sadece kendi çalıştırdığı dönem ve o dönemdeki ücret miktarı ile sınırlıdır. Davalı ..."nin davacının tüm çalışması yönünden şirketle birlikte sorumluluğuna karar verilmesi hatalı olmuştur.
O halde davalılar ... ile ... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli karar bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalılar ... ... ile .."ne iadesine, 19.03.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.