9. Ceza Dairesi Esas No: 2013/14294 Karar No: 2014/1586 Karar Tarihi: 13.02.014
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2013/14294 Esas 2014/1586 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık M.K. hakkında kasten yaralamaya teşebbüs, görevi yaptırmamak için direnme, suçu ve suçluyu övme ve terör propagandası yapmak suçlarından dava açılmıştır. İlgili mahkeme, sanığın zihinsel sağlık durumunu da dikkate alarak yüksek güvenlikli sağlık kurumunda koruma ve tedavi altına alınmasına karar vermiştir. Ancak dosya incelendiğinde, sanığın savunması alınmadan bu kararın verilmesinin mümkün olmadığı, hatta kardeşinin savunmasının alındığı ancak sanığın savunmasının alınmadığı ortaya çıkmıştır. Bu nedenle Yargıtay, mahkemenin kararını bozmuş, sanığın savunması alındıktan sonra yeniden değerlendirilmesi gerektiğine hükmetmiştir. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri ise şöyledir: Türk Ceza Kanunu’nun 32/1 ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/3-a maddeleri ile, sanığın koruma ve tedavi altına alınması için de 5237 sayılı Kanun’un 57/1. maddesi kullanılmıştır.
9. Ceza Dairesi 2013/14294 E. , 2014/1586 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : KYB - 2013/267119 Mahkemesi : Sungurlu Asliye Ceza Mahkemesi Tarihi : 21.02.2013 Numarası : 2012/266 - 2013/101
Kasten yaralamaya teşebbüs, görevi yaptırmamak için direnme, suçu ve suçluyu övme ve terör propagandası yapmak suçlarından sanık M.. K.."ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 32/1 ve 5275 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 223/3-a maddeleri uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına, 5237 sayılı Kanunun 57/1. maddesi gereğince yüksek güvenlikli sağlık kurumunda koruma ve tedavi altına alınmasına dair Sungurlu Asliye Ceza Mahkemesinin 21.02.2013 tarihli ve 2012/266 esas, 2013/101 sayılı kararı ile ilgili olarak;Dosya kapsamına göre, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 195. maddesindeki istisnai durumlar dışında duruşma açılıp sanığın savunması alınmadan koruma ve tedavi altına alma kararı verilmesinin mümkün olmadığı gözetilmeden, sanığın savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle dosya üzerinden karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığının 05.08.2013 tarih ve 2013/12762/50238 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10.09.2013 tarih ve 2013/267119 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;Dosya incelenerek gereği düşünüldü:Kanun yararına bozma isteminde her ne kadar duruşma açılmadan dosya üzerinden karar verilmesinde isabet görülmediği belirtilmiş ise de; duruşma açılıp hükümlünün talimat yoluyla savunmasının alınmak istendiği ancak, dosyada yargılanan sanık M.. K.. yerine onun ismini kullanan kardeşinin savunmasının alındığı, sonuç olarak duruşma açılmakla birlikte sanığın savunması alınmadan hüküm kurulmuş olduğu anlaşılmakla;Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran bu gerekçeyle yerinde görüldüğünden, Sungurlu Asliye Ceza Mahkemesi’nin 21.02.2013 tarih, 2012/266 esas ve 2013/101 sayılı kararının CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığa yüklenen 3713 sayılı Kanunun 7/2. maddesinde tanımlanan suç bakımından görev hususu da değerlendirilmek suretiyle müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.02.014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.