Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13216
Karar No: 2019/5373
Karar Tarihi: 17.09.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/13216 Esas 2019/5373 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Aslıye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteği üzerine açılmış. Davacılar, paydaşı oldukları taşınmazda davalıya satılan hisseyi önalım hakkı nedeniyle tescil ettirmek istemişlerdir. Ancak mahkeme, taşınmazın fiili olarak taksim edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacılar, bu kararı temyiz etmişlerdir.
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi, birleştirilen davanın reddine ilişkin mahkeme kararının hukuka uygun olduğuna karar vermiştir. Ancak asıl davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, çünkü satış tarihinde davacının taşınmazda fiili kullanımının olmadığı tespit edildiğini belirtmiştir. Bu nedenle, asıl dava yönünden hüküm bozulmuştur.
Kararda, önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağda
14. Hukuk Dairesi         2016/13216 E.  ,  2019/5373 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekilleri tarafından, davalı aleyhine 09.09.2014 ve 17.09.2014 gününde verilen dilekçeler ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen davanın reddine dair verilen 16.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleştirilen davada davacı vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Asıl dava ve birleştirilen dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Asıl ve birleştirilen davanın davacı vekilleri, müvekkillerinin paydaşı olduğu dava konusu 103 ada 7 parsel sayılı taşınmazda, 08.07.2014 tarih, 4504 yevmiye numaralı işlemle davalıya satılan 74/593 hissenin, önalım hakları nedeniyle müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir.
    Asıl ve birleştirilen davanın davalı vekili, fiili taksim savunmasında bulunarak davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın fiilen taksim edildiği gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, asıl davanın davacı vekili ve birleştirilen davanın davacı vekili temyiz etmiştir.
    1-Birleştirilen dava yönünden;
    Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan birleştirilen davanın davacı vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanmasına karar verilmiştir.
    2.Asıl dava yönünden;
    Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası 14.2.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
    Somut olaya gelince; mahkemece dava konusu taşınmaz başında yapılan keşif sonucu düzenlenen 01.02.2016 tarihli bilirkişi raporu ve keşifte dinlenen tanık beyanlarına göre, dava konusu taşınmazın dört parça halinde kullanıldığı, bilirkişi raporunda “A” harfi ile gösterilen kısmın dava dışı satıcı ... Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, “B” harfi ile gösterilen kısmın birleştirilen dava davacısı ..., “C” harfi ile gösterilen kısmın dava dışı kayıt maliki ... tarafından kullanıldığı, “D” harfi ile gösterilen kısmın ise yol olarak kullanıldığı ve satış tarihinde asıl dava davacısı ...’ın dava konusu taşınmazda fiili kullanımının olmadığı anlaşılmıştır. Bu duruma göre asıl davanın davacısı ...’ın taşınmazda fiili kullanımının bulunmadığı tespit edildiğinden, asıl davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleştirilen davanın davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile birleştirilen dava yönünden hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan tahsiline; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davanın davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile asıl dava yönünden hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.09.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi