22. Hukuk Dairesi 2017/23976 E. , 2019/16287 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde satış elemanı olarak çalıştığını ve iş sözleşmesinin haksız nedenle işverence sona erdirildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil, hafta tatili ve yıllık izin ücret alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının kusurlarından dolayı iş akdinin haklı nedenlerle feshedildiğini ve hiç bir alacağının kalmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak hafta tatili ve yıllık izin ücretlerinin reddi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında, davacı işçin fazla mesai yapıp yapmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, davacı davalı iş yerinde 01.10.2010 – 24.07.2014 tarihleri arasında dağıtım ve satış elemanı olarak çalışmış olup hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanık beyanlarına göre davacının hafta içi 6 gün 07.30-18.30 saatleri arası 1 saat ara dinlenme ve 1 günde çalışmasının 21.00 e kadar devam ettiğinin kabulü ile haftada 18,5 saat fazla mesai yaptığı tespit edilmiş ancak hafta da 18 saatten fazla mesai yapılamayacağı gerekçesi ile 18 saat fazla mesai yaptığı ve dini bayramlarda 2 gün izin ve 1 Ocak dışında diğer ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı kabul edilmiştir. Ulusal bayram ve genel tatil ücreti hesabı davalı tanık beyanlarına göre de isabetli olmuştur ancak fazla çalışma talebinin davalı işverenle husumetli olduğu anlaşılan davacı tanık beyanına göre hesaplanması hatalı olmuştur. Ancak davalı tanık beyanlarına göre davacının haftanın 6 günü 07.30-17.30 saatleri arasında çalışarak 1 saat ara dinlenme ile haftada 9 saat fazla mesai yaptığı anlaşıldığından davalı tanık beyanlarına göre davacının fazla mesai ücret alacağı hüküm altına alınmalıdır. Ayrıca mahkemenin kabulüne göre de hafta içi 5 gün 7.30-18.30 saatleri arası 1 saat ara dinlenme ile 50 saat, 1 gün de 07.30-21.00 saatleri arası 1 saat ara dinlenme ile 12,5 saat çalışılarak haftada toplam 62,5 saatten yasal çalışma süresi 45 saatin mahsubu ile 17,5 saat fazla mesai yapıldığının tespiti gerekirken 18,5 saat olarak tespit edilmesi de ayrıca hatalı olmuştur.
Anılan yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 16.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.