Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4298
Karar No: 2022/1265
Karar Tarihi: 27.01.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/4298 Esas 2022/1265 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2021/4298 E.  ,  2022/1265 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
    No : 2020/2523-2021/43

    İlk Derece
    Mahkemesi :... İş Mahkemesi
    No :2018/58-2020/190

    Dava, davacının 22/03/2007 - 22/05/2008, 09/08/2009 - 31/01/2010, 01/02/2010 - 15/09/2011, 16/09/2011 - 30/04/2012 tarihleri arasında geçen hizmetlerini iptal eden Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle “davanın kabulüne” dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesi ile davalı Kurum tarafından iptal edilen 22/03/2007 - 22/05/2008, 09/08/2009 - 31/01/2010, 01/02/2010- 15/09/2011, 16/09/2011 - 30/04/2012 tarihleri arasında fiilen çalışmış olması nedeniyle sigortalılığının geçerli olduğunun tespitine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
    II- CEVAP
    Davalı Kurum vekili tarafından sunulan cevap dilekçesi ile davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
    III- MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk Derece Mahkemesince “davanın kabulü ile davacının Kurum tarafından iptal edilen 22/03/2007 - 22/05/2008, 09/08/2009 - 31/01/2010, 01/02/2010 - 15/09/2011, 16/09/2011 - 30/04/2012 dönemlerdeki çalışmalarının gerçek ve fiili çalışma olduğunun tespitine, davacının bu dönemdeki çalışmalarının iptali yönündeki kurum işleminin iptaline” karar verilmiştir.
    B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Davalı Kurum vekili tarafından anılan karara yönelik istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince “dosya kapsamı, delil durumu itibariyle İlk Derece Mahkemesi kararında Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, istinaf başvurusunun Hukuk Mahkemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,” karar verilmiştir.
    IV- TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı Kurum vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesi ile dosya kapsamında gerek tanık anlatımları ve gerekse diğer getirilen ve incelenen belgeler itibariyle davacının fiili olarak çalıştığını ispata yeter miktarda her türlü şüpheden uzak delil bulunmadığı, Kurum’un davanın açılmasına sebebiyet vermemiş olması nedeniyle aleyhine masraf ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu belirtilmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, usul ve yasaya aykırı olarak kurulan İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi talep olunmuştur.
    V- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Sahte sigortalılığa dayanan davalar hizmet tespiti içerikli olmakla, davanın yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı Yasa’nın 79. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olup mahkemece, tarafların sunduğu deliller ile yetinilmemeli, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri esas alınarak kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmeli, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır.
    6100 sayılı HMK m. 119/1-e gereğince davacının, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini bildirmek, m. 194 gereğince de taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırma yükümlülüğü vardır. Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur.
    Bir davada haklı çıkabilmek için soyut veya genel hatlarıyla bir iddiayı ortaya koymak yeterli değildir. Aynı zamanda bu iddiaların, ispata elverişli hale getirilerek zaman, mekân ve içerik olarak somutlaştırılması gerekir. En azından iddianın araştırılabilmesine yönelik somut bilgi ve açıklamaların sunulması gerekir. İddia somutlaştırıldıktan sonra hâkim ve karşı taraf, bunun üzerinden savunma ve yargılama yapabilecektir. Soyut iddialar ve vakıalar üzerinden değerlendirme yapılması mümkün değildir.
    Somutlaştırma yükü, genel anlamda tarafların açıklama ödevinin bir parçası ve layihalar teatisi aşamasındaki tezahür şeklidir. Somutlaştırma yükü, basit yargılama ve kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalarda da geçerlidir.
    HMK m. 31 gereğince, Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. Davaya konu talebin somutlaştırılmaması halinde önce hâkim, m. 31 ve 119/1-e gereğince davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemeli, gerekirse tarafa açıklattırma yaptırmalı, bu eksiklik giderildikten sonra yargılamaya devam etmelidir.
    Hizmet tespiti davalarının amacı hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır.
    Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re'sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
    Eldeki dava dosyası kapsamında; Mahkemece ihtilaf konusu dönemde (22/03/2007- 30.04.2012 tarihleri arası) davacının çalışmalarının fiili çalışmaya dayalı olup olmadığının tespiti noktasında yapılan araştırmanın yetersiz olduğu anlaşılmakla öncelikle Kurum’un 03/05/2013 tarih ve 2013/74-HM sayılı denetim raporunda da belirtildiği üzere davacının ... ili Akdamlar Köyü adresinde gözlemecilik faaliyetini hangi tarihler arasında gerçekleştirdiği hususunda vergi dairesinden sorulmak suretiyle ilgili kayıt ve belgeler getirtilmeli, bu faaliyeti bizzat kendisinin gerçekleştirip gerçekleştirmediğine yönelik olarak zabıtadan araştırma yapılmalı, faaliyetini yürüttüğü yerin köy sınırları içerisinde olması halinde ihtilaf konusu dönem Muhtar ve azaları belirlenerek duruşmalarda tanık olarak beyanlarına başvurulmalı, işyeri yetkilisi E.Sevim Çetin’in 27.09.2012 tarihinde Sosyal Güvenlik Denetmenine vermiş olduğu ifadesinde davacının ... ilinde ev kiraladığını belirtmiş olmasına göre davacıdan ikamet ettiği adres açıklattırılmak suretiyle bulunması halinde kira sözleşmesi getirtilmeli, ilgili adreste yapılacak kolluk araştırması ile davacının hangi sürelerde ...’da ikamet ettiği belirlenmelidir. Öte yandan, davacının dahili davalılara ait olan “medikal güzellik ve cilt bakım ürünleri” işyerinde geçen hizmet iddiasına yönelik olarak duruşmalarda dinlenen tanıklar “davacının işyerinde getir-götür işlerini, işyerindeki cihazların bakımı, muhasebe işlemleri vb. yaptığını” beyan etmiş iseler de bu işlemlerin niteliği, süreklilik arz edip etmediği yönünde yöntemince beyanlarına başvurulmadığı anlaşılmakla bu konuda Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine ihtilaf konusu dönemde (22/03/2007-30.04.2012 tarihleri arası) komşu olan diğer işyerlerinde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri ile dahili davalılara ait işyeri müşterileri araştırılıp tespit edilerek duruşmalarda tanık olarak beyanlarına başvurulmalı, tüm kanıtlar toplandıktan sonra yapılacak değerlendirme üzerine elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Dairesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen İlk Derece Mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine 27.01.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi