16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/4820 Karar No: 2019/382 Karar Tarihi: 23.01.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4820 Esas 2019/382 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkum edilmesine ilişkin temyiz başvurusunu inceledi. Yakalanma ile temadi süresinin kesildiği ve suç tarihinin düzeltilmesi gerektiği belirtildi. Usuli işlemlerin kanuna uygun şekilde gerçekleştirildiği, delillerin hukuka uygun elde edildiği ve savunmaların eksiksiz tartışıldığı belirtilerek, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kabul edilemez olduğu sonucuna varıldı. Temyiz davası esastan reddedildi ve hükümler onandı. Kanun maddeleri ise TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 53, 58/9, 63. maddeleri olarak açıklandı.
16. Ceza Dairesi 2018/4820 E. , 2019/382 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden gerekçeli karar başlığında suç tarihinin yakalanma tarihi olan "02.08.2016" yerine "16.07.2016" olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi olanaklı görülmüştür. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 23.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.