Esas No: 2021/6372
Karar No: 2022/1340
Karar Tarihi: 27.01.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/6372 Esas 2022/1340 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/6372 E. , 2022/1340 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
No : 2020/1455-2021/134
Dava, kurum işleminin iptali ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili; müvekkilinin 11/12/2014 tarihinde malullük aylığı bağlandıktan sonra, 21/03/2015 tarihinden itibaren Kılıç Geri Dönüşüm Hurda Alım Satım Nak Paz İnş unvanlı işyerinden çalışma bildirilmesi üzerine aylığın kesilerek geriye dönük olarak davacıya ödenen 20/04/2015-20/11/2016 süresine ilişkin aylıkların iadesinin istendiğini, fiili çalışma olmadığını, olsa dahi çalışılan süreye ilişkin aylıkların talep edilebileceğini beyanla kurum işleminin iptaline, davacının kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı Kurum vekili, davacının malullük aylığı almaktayken sigortalı çalışmalarının tespit edilmesi üzerine aylıklarının kesildiğini ve tarafına fuzulen ödenen 20/04/2015-20/11/2016 süresi aylık miktarı olan 44.325,96 TL nin 5510 sayılı yasanın 96.maddesinin 1.fıkrasının (a) bendi hükmüne göre borç çıkartıldığını, kurum işleminin yerinde olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
"1-Davanın kabulü ile
-Davacının 21/03/2015-06/04/2015 tarihleri arasında ... sicil sayılı iş yerinde fiili çalışması olmadığının tespiti ile davacının malullük aylığının kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptaline,
-Davacının davalı kuruma 20/04/2015-20/11/2016 süresi aylık miktarı olan 44.325,96 TL borçlu olmadığının tespitine" karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
"Kocaeli 2. İş Mahkemesinin 01/07/2020 tarih, 2018/284 Esas- 2020/110 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Yasanın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine" karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı kurum vekili, yeteri kadar araştırma yapılmadığını beyanla, davaya konu kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
11/12/2014 tarihinde malullük aylığı bağlandıktan sonra, 21/03/2015 tarihinden itibaren Kılıç Geri Dönüşüm Hurda Alım Satım Nak Paz İnş unvanlı işyerinden sigortalı çalışma bildirilmesi üzerine aylığın kesilerek geriye dönük olarak davacıya ödenen 20/04/2015-20/11/2016 süresine ilişkin aylıkların iadesinin istendiği, fiili çalışma olmadığını, olsa dahi çalışılan süreye ilişkin aylıkların talep edilebileceğini beyanla kurum işleminin iptali ile davacının kuruma borçlu olmadığının tespiti talebiyle eldeki davayı açmış olup Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de verilen hüküm eksik araştırmaya dayalıdır.
Sahte sigortalılığa dayanan davalar hizmet tespiti içerikli olmakla, davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesi ile 5510 sayılı Yasa’nın 86. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olup mahkemece, tarafların sunduğu deliller ile yetinilmemeli, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri esas alınarak kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmeli, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalı, çalışmanın geçtiği iddia edilen iş yerine dair düzenlenmiş Kurum müfettiş raporu ve dayanak belgeler varsa dosya içerisine getirtilmeli, yine çalışmanın geçtiği iddia edilen işyerinden bildirimi bulunup iptal edilmeyen bordrolu tanıkların yeteri kadarının beyanlarına başvurulmalı, ilgili işyerinin hangi tarihten itibaren faal olduğu ile çalışma ruhsatı alıp almadığı araştırılmalı, işyeri işvereninin vergi kayıtları irdelenerek çalışan sayısı tespit edilmeye çalışılmalı, komşu işyeri bodro tanıkları ve işverenleri tespit edilerek beyanlarına başvurulmak suretiyle uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Eldeki davada, davacıya maluliyet aylığı bağlandıktan sonra ... sicil numaralı işyerinden 21.03.2015-06.04.2015 tarihleri arasında sigorta bildirimleri yapılması üzerine davalı kurum tarafından bağlanan aylık kesilerek 20.04.2015-20.11.2016 tarihleri arasında ödenen aylıklar 5510 sayılı Kanun'un 96/1-a maddesi uyarınca borç tahakkuk ettirildiği, Mahkemece, resen bordro tanığı dinlenilmediği, davacının bipolar duygulanım bozukluğu rahatsızlığı nedeniyle kendisine vasi tayin edildiği, çalışmanın fiili olup olmadığına dair yeteri kadar araştırma yapılmadan hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece; 21.03.2015-06.04.2015 tarihleri arasında yapılan bildirime ilişkin olarak işe giriş bildirgesinin kim tarafından verildiği, bildirgenin imzalı olup olmadığı araştırılmalı, bu döneme ilişkin ücret bordro ve puantaj kayıtları celbedilmeli, bordro tanıkları dinlenilmek suretiyle çalışmanın fiili olup olmadığı kesin olarak belirlenerek, gerektiğinde resen araştırma ilkesi çerçevesinde araştırma genişletilmeli ve toplanan tüm deliller birlikte göz önünde bulundurularak hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 27.01.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.