Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/8036
Karar No: 2022/1257
Karar Tarihi: 27.01.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/8036 Esas 2022/1257 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2021/8036 E.  ,  2022/1257 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
    No : 2019/786-2021/157

    İlk Derece
    Mahkemesi :... 36. İş Mahkemesi
    No :2016/79-2018/468



    Dava, davacıların murisi ...’ün 20/11/2011 tarihinde vefatı ile sonuçlanan olayın iş kazası olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacılar vekili, davacıların murisi ...'ün davalı şirkete ait işyerinde güvenlik görevlisi olarak çalışırken, görevli bulunduğu fabrika arsası içinde bulunan trafodan sesler gelmesi üzerine kontrol etmek üzere girdiği trafoda yüksek gerilime kapılarak hayatını kaybettiğini, mezkur olayla ilgili olarak ... 30.Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2013/228 Esas sayılı dosyasında yapılan ceza yargılamasının 2015/54 Karar sayılı ilamla beraatla sonuçlandığını, ancak mezkur kararın temyiz edildiğini ve temyiz incelemesinin devam ettiğini, davacılara yaşanan kazadan sonra herhangi bir ödeme yapılmadığını ve aylık da bağlanmadığını beyanla; müteveffa ...'ün vefatıyla sonuçlanan olayın iş kazası olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı şirket vekili, davacıların murisi müteveffa ...’ün Rabak Bakır Fabrikası'nın özel güvenliğini yaparken olay günü o an mesaisi olmayan diğer bir özel güvenlik görevlisi arkadaşı ile güvenlik sahasının dışında Bedaş'a ait bir trafonun içine girerek anılı elim olay meydana geldiğini, SGK ... Teftiş Gurup Başkanığı'nın yaptığı 25/06/2013 ve 400573/İNC/28 sayılı inceleme raporunda var olan kazanın mütevveffanın güvenlik faaliyeti kapsamında çalıştığı yerden ayrılarak, görev alanı olmayan ve işveren şirket sorumluluğunda bulunmayan elektrik trafosunun içerisine tünelden girerek elektrik çarpması sonucu meydana geldiğini, olayın meydana geldiği yerin iş yeri olmadığını, 5510 sayılı Yasa'nın 13.maddesi kapsamında bir iş kazasının söz konusu olmadığının açıkça ifade edildiğini, müvekkil yetkilisinin açılan kamu davasında kusursuz olduğu gerekçesi ile beraat ettiğini, müteveffanın temel iş güvenliği eğitimlerinin tam olduğunu, oryantasyon eğitiminin de verildiğini, özel güvenlik görevlisi yetkilerinin sınırlı olduğunu, caydırıcı etkisinin olduğunu ancak kolluk yetkilerine sahip olmadığını, alan içinde bir hırsızlık olayı olsa dahi özel güvenlik görevlisinin trafo içine girmek ve orada hırsızla boğuşmak ya da yakalamak değil caydırıcı olup kolluğa haber vermesi gerektiğini beyanla; davanın reddini savunmuştur.
    Davalı Kurum vekili, davacıların kazanın yasa hükmüne uygun bir iş kazası olduğunu ispat etmesi gerektiğinden bahisle; davanın reddini savunmuştur.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesince, kazanın meydana geldiği yerin davalı işyerinin sınırları dışında kaldığı, gerçekleşen olay ile davalı şirketin sağlamayı taahhüt ettiği güvenlik hizmeti arasında bir illiyet bağının bulunmadığı, olayın davalı şirket tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle meydana gelmediği hususları dikkate alınarak müteveffa ...'ün vefatıyla sonuçlanan olayın 5510 sayılı kanun 13. Madde kapsamında bir iş kazası olmadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiş, süresi içerisinde davacılar vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Bölge Adliye Mahkemesince, “... davalı şirket ile dava dışı Bahadır İnşaat A.Ş. Arasındaki güvenlik hizmeti sağlama sözleşmesi kapsamında eski Rabak fabrikası arazisinde güvenlik hizmeti sağlamayı taahhüt ettiği, müteveffa ...'ün vefat ettiği trafo binası eski Rabak fabrikası arazisi içerisinde bulunmakta ise de, trafo binasının Bedaş mülkiyetinde ve sorumluluğunda olması, kilit ve zincirle kapalı olması ve sadece yetkili personel tarafından açılıp kapatılmasının mümkün olduğu bu nedenle davalı işyerinin sınırları dışında kaldığı, gerçekleşen olay ile davalı şirketin sağlamayı taahhüt ettiği güvenlik hizmeti arasında bir illiyet bağının bulunmadığı, olayın davalı şirket tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle meydana gelmediği kanaatine varılmış ve Kurum müfettiş raporu ile ... 30. Asliye Ceza Mahkemesi 2013/228 esas sayılı dosya kapsamı da dikkate alınarak ...'ün vefatı ile sonuçlanan olayın 5510 sayılı kanun 13. Madde kapsamında bir iş kazası olmadığı...” gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf istemi, HMK'nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine, karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacılar vekili; davacıların mütevaffa oğlu ...' ün davalı şirkette güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, görevli olduğu yerin bahçesinde yer alan trafoya birkaç kez hırsızların dadanması üzerine ve bu trafonun da güvenliğini sağlamaya çalıştığı bölgede yer alması dolayısı ile yine olay günü hırsızların trafoya girmesi sonucu müteveffa ...’ün bunun kendi vazifesi olduğunu düşünmesinden kaynaklı olaya müdahale ettiğini, ayrıca olayın tek gördü tanığı olan ... dinlenilmeden ve çelişkiler giderilmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Dava, 04/11/2016 tarihinde, davalı şirketin güvenlik hizmeti sağlama sözleşmesi kapsamında eski Rabak fabrikası arazisinde güvenlik işinin yürütümü sırasında arazide bulunan trafo binası içesinde meydana geldiği iddia edilen ve müteveffa ...'ün vefat ettiği olayın iş kazası olduğunun tespitine dayanmakta olup Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.
    Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5510 sayılı Kanunun 13. maddesinin birinci fıkrasında iş kazası,
    a- Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
    b-(Değişik bend:17.04.2008-5754 S.K./8.mad) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
    c-Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
    d-(Değişik bend:17.04.2008-5754 S.K./8.mad) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
    e-Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özüre uğratan olaydır.” şeklinde tanımlanmıştır.
    Somut olaya dönüldüğünde, mahkemece, yeterince inceleme ve araştırma yapılmadığı, kazaya konu olayın meydana geldiği yerde davalı şirketin sorumlululuk alanını yeterince belirlenmeden karar verildiği görülmüştür.
    Dosyadaki bilgilere göre, davalı şirketin dava dışı Bahadır inşaata yer teslimi ile teslim edilen eski Rabak fabrika binasının güvenliğini sağlamakla görevli olduğu, müteveffa ...’ün davalı iş yerinde güvenlik görevlisi olarak çalıştığı ve olay tarihinde görevi başında olduğu, devriye görevini yaparken fabrika arazisi içerisinde olup, fabrikanın ve çevrenin enerji ihtiyacını karşılayan Bedaş'a ait trafo içinde elektrik akımına kapılarak vefat ettiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise; olayın davalı şirket tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle meydana gelip gelmediği noktasında oluşmaktadır.
    Her ne kadar yapılan yargılamada, trafo binasının Bedaş mülkiyetinde ve sorumluluğunda olması, kilit ve zincirle kapalı olması ve sadece yetkili personel tarafından açılıp kapatılmasının mümkün olduğu bu nedenle davalı işyerinin sınırları dışında kaldığı kanaati ile hüküm kurulmuş ise de mahkemece bu sonuca eksik ve yanılgılı değerlendirme ile gidilmiştir. Gerçekten de, gerek ceza yargılaması sırasında dosya kapsamına alınan bilirkişi raporları ile gerekse olaydan hemen sonra ilgili kolluk birimi ve itfaiye yetkilileri tarafından düzenlenen tutanak içeriklerine göre; olayın meydana geldiği trafo binasının Bedaş’a ait bile olsa davalı şirketin güvenlik hizmeti verdiği fabrika arazisi içinde olduğu anlaşılmış olup, olay tarihinde görevli bulunan güvenlik görevlilerinden ... tanık olarak verdiği beyanında; güvenlik görevlisi arkadaşlarının devriyeye çıktıktan bir süre sonra trafonun olduğu bölgeden alev yükselmesi ve çığlıklar üzerine olay yerine gittiğinde ...'yı trafo dışında yaralı gördüğünü, trafo içine girdiğinde ölen ...'ü yerde yatar vaziyette gördüğünü, Halil'in kendisine bir ses duymaları üzerine Yunus'un trafoya girdiğini söylediğini söylemiş ve aynı tanık trafonun kapısının daha önce kilitli gördüğünü, anahtarın Bedaş yetkililerinde olduğunu, zaman zaman trafoya yönelik hırsızlık girişimleri olduğunu belirtmiştir. Olayın tek görgü tanığı olan ve huzurdaki davada beyanı alınmayan ... ise ceza yargılamasındaki beyanına göre, özel güvenlik görevlisi olarak davalı şirkette çalıştığını, olay tarihinde, gece nöbet tutan arkadaşları ile sohbet ettiğini, ölen arkadaşı ile devriyeye çıktığını, trafonun bulunduğu yere geldiklerinde, her zaman kapalı olan trafonun kapısının aralık olduğunu görmeleri üzerine ölenin hırsızlıktan şüphelenerek kontrol amaçlı içeri girmesinden bir dakika sonra içeriden patlama sesi geldiğini, içeri girdiğinde yangın başlamış ve arkadaşının giysilerinin tutuşmuş olduğunu gördüğünü söylemiştir. Tanık beyanlarına göre müteveffa ...’ün, korumakla görevli olduğu alan içerisinde her zaman kapısı kapalı olan trafonun kapısının açık olması ve sesler gelmesi üzerine müdahale etmesinin, Bedaş’a ait trafonun korunması değil kendi sorumluluk alanındaki taşınır ve taşınmazlar bakımından önleyici güvenlik kapsamında olup olmayacağı değerlendirilmeden hüküm kurulmuştur.
    Mahkemece; Bedaş’a ait trafonun korunmasının, davalı şirketin kendi sorumluluk alanındaki taşınır ve taşınmazlar bakımından önleyici olup olmayacağı hususunda hüküm kurmaya yeterli düzeyde delil toplanmalı, özellikle olayın doğrudan görgü tanığı ...’nın ayrıntılı beyanlarına başvurulmalı, varsa tanık beyanları arasındaki çelişkiler giderilmeli, trafo içerisinde daha önceki hırsızlık girişimlerine dair yapılan suç duyurusu, tutanak olup olmadığı ve davalı şirketin bu alanda müdahalesinin olup olmadığı yöntemince araştırılmalı, elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, 27/01/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi