Esas No: 2021/4583
Karar No: 2022/1212
Karar Tarihi: 27.01.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/4583 Esas 2022/1212 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/4583 E. , 2022/1212 K."İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
No : 2020/392-2021/72
İlk Derece
Mahkemesi : ... 1. İş Mahkemesi
Dava, sürekli iş göremezlik oranının tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili, davalının davacıya ait işyerinde 26.07.2013 tarihinde depo hamalı olarak çalışırken iş kazası geçirdiğini, meydana gelen kazanın tamamen kendi kusurundan kaynaklandığını, davalının geçirdiği kaza sonrası %21,2 oranında bir maluliyetin sgk tarafından tespit edildiğini, oysaki sağlık kurulu kararında yardıma muhtaç olmadığı ve kontrol muayenesinin dahi gerekmediğinin bildirildiğini, davalı sgk tarafından yapılan davalının geçirdiği kazaya ilişkin olarak belirlenen %21,2 oranındaki maluliyete itirazı ile açılan davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP
Davalılar; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Davanın reddine karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili kararın hatalı olduğunu belirtip, bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Sürekli iş göremezlik ve malullük halinin belirlenmesinde izlenecek yol; 5510 sayılı Kanunun “Sağlık Raporlarının Usul ve Esasları'na dair 95. maddesinde (506 sayılı Kanunun 109. maddesinde) hükme bağlanmıştır. Buna göre, Kurum sağlık tesisleri tarafından raporlara dayanılarak verilen kararlara karşı ilgililerin S.S. Yüksek Sağlık Kurulu'na itiraz hakları mevcuttur. Söz konusu kurulun raporlarının Kurumu bağlayacağı, diğer ilgililer yönünden bağlayıcı olmayıp, Adli Tıp Başkanlığı veya Tıp Fakültelerinin ilgili ana bilim dalı konseylerinden Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılmasını isteyebilecekleri 28.06.1976 tarih ve 6/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararının gereğidir. Öte yandan; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17.02.2010 gün ve 2010/21-60 Esas, 2010/90 Karar sayılı ilamı ile 06.10.2010 gün ve 2010/10-390 Esas, 2010/448 Karar sayılı ilamların da belirtildiği üzere Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın ilgili ihtisas kurulu ile üniversitelerin tıp fakülteleri ilgili bilim dalı Başkanlıklarınca ya da S.S. Yüksek Sağlık Kurulu'nca düzenlenen raporlar arasında çelişkinin mevcut olması halinde, çelişkinin 6754 sayılı Yasayla değişik 2659 sayılı Adlî Tıp Kurumu Kanunu'nun 26. maddesi gereği Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. üst Kurulu tarafından giderilerek, sigortalının sürekli iş göremezlik oranı ve başlangıç tarihi kesin olarak karara bağlanması da zorunludur. Eldeki dava dosyası incelendiğinde yukarıda belirtilen prosedüre uyulmadığı ve Kurum Sağlık Tesisi tarafından verilen karara karşı S.S. Yüksek Sağlık Kurulu'ndan rapor alınmadan dosyanın doğrudan Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’na gönderildiği ve akabinde de Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. Üst Kurulu tarafından verilen rapor uyarınca hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle mahkemece yukarıda belirtilen mevzuat ve prosedür çerçevesinde alınacak raporlar sonucunda yapılacak değerlendirmeye göre hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir ve bozmayı gerektirir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 27.01.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.