2863 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/6408 Esas 2020/1740 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/6408
Karar No: 2020/1740
Karar Tarihi: 19.02.2020

2863 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/6408 Esas 2020/1740 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın 2863 sayılı kanuna aykırılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hükmü incelerken, TCK'nın 53. maddesine ilişkin Anayasa Mahkemesi iptal kararı doğrultusunda hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerektiğine karar vermiştir. Dosya kapsamına göre, sanığın ev yaptığı alanın sit alanı içinde olduğunu bilmediği ve bu nedenle beraatine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Kanun maddeleri ise şöyle belirtilmiştir: 2863 sayılı Kanunun 65/1, TCK’nın 62/1, 52/2-4, 58/7, 53. maddeleri.
12. Ceza Dairesi         2017/6408 E.  ,  2020/1740 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
    Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/1, TCK’nın 62/1, 52/2-4, 58/7, 53.maddeleri gereğince mahkumiyet

    2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle, iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerekliliğinin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    ... Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 20.12.2011 tarih, 107 sayılı kararı ile 3. derece arkeolojik sit alanı ilanı olduğu kabul edilen ... İli,...İlçesi, 586 nolu parselde...Belediyesi görevlileri tarafından yapılan denetim üzerine sanık hakkında ihbarda bulunulduğu, dosya kapsamında bulunan olay yeri fotoğraflarından ve tutanaklardan sanığın betonarme bina yapmak suretiyle fiziki ve inşai müdahalede bulunduğu, mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarından da suça konu yerin 3. derece arkeolojik sit alanı içerisinde kaldığının ve yapılan inşai faaliyetin sit alanının bütünlüğüne, doğal dokusuna zarar verdiğinin anlaşıldığı, sit ilanına ilişkin kararın mahallinde mutat vasıtalarla ilan edildiği ve ilana ilişkin tutanakların dosya kapsamında bulunduğu, ayrıca dava konusu taşınmazın tapuda Vakıflar Genel Müdürlüğü adına kayıtlı olması nedeniyle eylemin hukuka aykırı bir zeminde gerçekleştiği dikkate alınarak sanığın inşai faaliyette bulunduğu yerin sit alanı içerisinde kaldığını bildiğinin kabulünde zorunluluk bulunduğu anlaşılmakla;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, ev yaptığı alanın sit alanı içinde olduğunu bilmediğine, beraatine karar verilmesi gerektiğine, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 19/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.