22. Hukuk Dairesi 2017/23882 E. , 2019/16284 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının iş akdini hakaret nedeni ile haklı nedenle feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatı ile fazla mesai ücret alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Savunmasının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş akdini kendi isteği ile sona erdirdiğini, davacının 3"lü vardiya sistemi ile çalıştığını ve fazla mesai ücretine hak kazanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, dosya kapsamı ve mevcut delil durumu birlikte değerlendirildiğinde davacının iş akdinin davalı işveren tarafından haklı neden gösterilmeden feshedildiğinin anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin haricindeki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Taraflar arasında davacının iş akdinin sona erme şekli konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Genel olarak iş sözleşmesini fesih hakkı hak sahibine karşı tarafa yöneltilmesi gereken tek taraflı bir irade beyanı ile iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren bozucu yenilik doğuran bir haktır. İşçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı 4857 sayılı İş Kanunu"nun 24. maddesinde düzenlenmiştir. İşçinin önelli fesih bildiriminin kanuni düzenlemesi ise aynı Yasanın 17. maddesinde ele alınmıştır. Bunun dışında İş Kanunu"nda işçinin istifası özel olarak düzenlenmiş değildir.
İşçinin haklı bir nedene dayanmadan ve bildirim öneli tanımaksızın iş sözleşmesini feshi, istifa olarak değerlendirilmelidir. İstifa iradesinin karşı tarafa ulaşmasıyla birlikte iş ilişkisi sona erer. İstifanın işverence kabulü zorunlu değilse de, işverence dilekçenin işleme konulmamış olması ve işçinin de işyerinde çalışmaya devam etmesi halinde gerçek bir istifadan söz edilemez. Bununla birlikte istifaya rağmen tarafların belirli bir süre daha çalışma yönünde iradelerinin birleşmesi halinde kararlaştırılan sürenin sonunda iş sözleşmesinin ikale yoluyla sona erdiği kabul edilmelidir.
İşçinin istifa dilekçesindeki iradesinin fesada uğratılması da sıkça karşılaşılan bir durumdur. İşverence tazminatların derhal ödenmesi ve benzeri baskılarla işçiden yazılı istifa dilekçesi vermesini talep etmesi ve işçinin buna uyması gerçek bir istifa iradesinden söz edilemez. Bu halde feshin işverence gerçekleştirildiği kabul edilmelidir.
Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde, davacının bölge müdürü ...’ın sürekli hakaretlerine maruz kaldığını en son 01.06.2013 tarihinde ...’ın yaptığı denetimde ürünün son kullanma tarihinin geçtiğini bahane ederek bayan olan müvekkiline “sen bu ürünleri gözünle değilde nerenle kontrol ediyorsun” diyerek çıkışması üzerine müvekkilinin bu hakaretlere daha fazla dayanamayacağını anlayarak istifa ettiğini, istifasının haklı fesih hükmünde olduğunu, ayrıca imzalatılan ibranamenin de gerçeği yansıtmadığını iddia etmiş olup davalı işveren ise davacının istifa ettiğini, iddia ettiği hususların gerçeği yansıtmadığını, iddia edilen olaylarla ilgili davacının üstlerine dahi haber vermediğini, davacıya yapılan bir hakaret olduğu varsayılsa bile grup müdürünün işveren olmadığını mahkemece de işveren veya vekili olup olmadığının araştırılmadığını belirtmiştir. Dosya içerisinde yer alan 01.06.2013 tarihli el yazılı -imzalı istifa dilekçesinde davacı “01.09.2009 tarihinden beri çalışmakta olduğum ... Gıda San Ve Tic Aş’ den 01.06.2013 tarihi itibari ile aile sebebiyle kendi isteğimle istifa ediyorum “ şeklinde, yine el yazılı ve imzalı ibraname ve feragatname başlıklı belgede de “.... 01.06.2013 tarihi itibariyle ailevi nedeniyle kendi isteğimle istifa ediyorum. Böylece ... Gıda San Ve Tic Aş’den kendi isteğim ile ayrıldığım için iş kanunu uyarınca herhangi bir kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığımı kabul ve bu iş yerinde çalışmış bulunduğum süre içinde kanunen hak kazandığım aşağıda dökümü yapılan alacaklarımın tamamen tarafıma ödenmiş olduğunu beyan ederim… “ şeklinde beyanda bulunmuştur. Yargılama esnasında dinlenen davacı tanıklarından ... “... isimli kişi 5-6 restoranttan sorumlu müdür idi. ... benimle aynı restorantta idi. ... bizim restorantta geldiği birgün benim bulunduğum ortamda ürünün kullanıma hazır hale gelmesinde 5 dakikalık bir gecikme söz konusu idi. ... Bey davacıya sen saate nerenle bakıyorsun. Seni super vizör yapan zihniyetin içine tüküreyim dedi. Sonra bana dönerek hesabına gelmiyorsa sende çıkarsın dedi. Ben sustum sesimi çıkarmadım. Çalışmak zorundaydım. Davacı bu davranış karşısında ağladı. Birşey söylemedi. Daha sonra ... Bey ile birlikte ofis kısmına geçtiler ve davacı o gün işten ayrıldı. Daha sonra aralarında ne konuşma geçtiğini bilmiyorum. “ , ... “Grup müdürü ... isimli kişi 5-6 restorant"tan sorumlu müdür idi. ... benimle aynı restorantta idi. ... bizim restorantta geldiği bir gün benim dışımda ..., ..."inde bulunduğu ortamda ürünün kullanıma hazır hale gelmesinde 3-4 dakikalık bir gecikme söz konusu idi. ... Bey davacıya sen saate nerenle bakıyorsun. Nasıl kontrol ediyorsun, yapacağınız işe diyerek sepeti tutup fırlattı. Olay kamera kayıtlarında da vardır. Ben hemen olay yerinden uzaklaştım. Kendisi ofise geçerek ...i çağırdı. Kapıyı kapattı. ...e bir şey uzattığını gördüm. Beni tekrar çağırdı. Davacının istifasını çıkartmamı istedi. Ben şablon olarak elimde mevcut olan şirketin genel istifa dilekçesini uzatarak davacıdan yazmasını istedim. Davacı ağladı gitti. Sonra da yazmaya başladı. Ağlayarak imzaladı.”, davalı tanıklarından ... “davacı ürünle ilgili bir hata yaptı, bekleyen ve atılması gereken bir ürünü atmadığını fark edip kendisini uyardı, " Sen SS " sin senin örnek olman gerekir" diye uyardı, herhangi bir hakarette bulunmadı, ben ordaydım, başka da bir söz duymadım, bu olay üzerine davacı kendisi istifa ederek işten ayrıldı, “ , ... ise “ben olay tarihinde işyerine geldiğimde davacı personel odasında oturuyordu, kendisine ne olduğunu sorduğumda ... beyin kendisine uyarı vereceğini, bu nedenle istifa edeceğini söyledi, ben hata yaptıysam ihtar almam normal, ben de ihtar aldım, kendisi ile konuşursan sıkıntı olmayacağını söyledim, ancak kendisi istifa dilekçesi yazarak işten ayrıldı, ben ... beyle davacı arasındaki olayı görmedim, “ şeklinde beyanda bulunmuştur. Davacının dava dilekçesinde istifa ettiğini ve istifasının haklı fesih hükmünde olduğunu iddia etmesi ve davalının da davacının istifa ederek iş yerinden ayrıldığını savunması karşısında davacının kendisi tarafından iş akdine son verildiği açık olup, davacının istifa dilekçesi ve hakaret nedeni ile haklı fesih iddiası araştırılıp bu hususta bir değerlendirme yapılmadan mahkemece davacının iş akdinin davalı işveren tarafından haklı neden gösterilmeden feshedildiğinin kabulü isabetli olmamıştır. Bu itibarla mahkemece öncelikle davacının istifa dilekçesi ve özellikle dilekçenin içeriği de göz önüne alınarak tanık beyanları birlikte değerlendirilip davacının hakaret sebebine dayalı haklı fesih iddiasının yerinde olup olmadığı ve sonucuna göre de davacıya hakaret ettiği iddia olunan grup müdürü ...’ın işveren veya işveren vekili olup olmadığı hususu da ayrıca araştırılarak davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanamadığının tespiti gerekirken yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.