Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/1415
Karar No: 2022/802
Karar Tarihi: 09.03.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/1415 Esas 2022/802 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/1415 E.  ,  2022/802 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2021/1415
    Karar No : 2022/802


    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Koruma Vakfı
    VEKİLİ : Av. …
    KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1-…
    2- … Bakanlığı
    VEKİLLERİ: …
    İSTEMİN KONUSU :Danıştay Onuncu Dairesinin 16/12/2020 tarih ve E:2015/2735, K:2020/6375 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: 01/06/2015 tarih ve 29373 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ''Zonguldak ili, Çaycuma ilçesinde bulunan bazı alanların Filyos Endüstri Bölgesi olarak ilan edilmesine'' ilişkin 01/05/2015 tarih ve 2015/7691 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nın iptali istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 16/12/2020 tarih ve E:2015/2735, K:2020/6375 sayılı kararıyla;
    Dava dosyasında yer alan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan Filyos Endüstri Bölgesi Fizibilite Raporunun, Ankara Üniversitesi tarafından hazırlanan Bilimsel İnceleme Raporunun ve mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunun bir bütün olarak incelenmesi sonucunda;
    Filyos Endüstri Bölgesi Alanının, Filyos Irmağının Karadenize döküldüğü deltada, Zonguldak ile Bartın İlleri arasında yer aldığı, Endüstri Bölgesi olarak seçilen yaklaşık 607 hektar büyüklüğündeki alan içinde sanayi alanı olarak kullanılması mümkün olmayan 4 km uzunluğunda, 300 m yatak genişliğinde sedde, 114 hektar büyüklüğünde sulak alan ve 36 hektar büyüklüğünde orman alanı bulunduğu, bölge içinde kurulması önerilen imalat sanayi tesislerinin özellikle potansiyelleri incelenerek yüksek düzeyde enerji tüketen ve kirletme potansiyeli yüksek olan termik santral ve demir çelik tesisi yatırımlarının faaliyet göstermesinin uygun bulunmadığı,
    Çevresel açıdan hassas alanların korunarak orta ve yüksek teknoloji sanayilerin yer aldığı eko-endüstriyel bölge esasına dayalı planlama ve sektör seçimi geliştirildiği, bölgede gerçekleştirilecek faaliyetlerle ilgili olarak yaban hayatı bileşenleri ve habitatlarının olumsuz etkilenme olasılıklarına karşı gereken tedbirlerin alınması, uygulanması ve takip edilmesi halinde projenin hayata geçirilebileceği, dava konusu projenin çevresel açıdan risklerinin minimuma getirilmesinin, Endüstri Bölgesi içinde kurulması ve mümkün olduğunca kirletme potansiyeli düşük ar-ge niteliği ve teknolojik kapasitesi yüksek yatırımlara yer verilmesi ile mümkün olacağı ve yine Bilimsel Raporda belirtildiği şekilde seçilen sektörlerin olumsuz çevre etkilerinin asgari düzeye çekilmesi için inşaat ve işletme dönemlerine yönelik izleme çalışmalarının ana hatlarının ÇED sürecinde açıkça tanımlanması, üretim tesisleri kurulmadan önce izleme ve değerlendirme sürecinin başlatılması ve izleme sonuçları dikkate alınarak tesislerin özellikle hava ve su kalitesi açısından kümülatif etkilerinin ve alıcı ortamların taşıma kapasitelerinin ÇED sürecinde değerlendirilmesi ve kurulacak tesislerde çevre dostu temiz üretim teknik ve teknolojilerinin kullanılmasının zorunlu hale getirilmesinin gerektiği,
    Öte yandan bölgede yaşanabilecek taşkın ve sel tehlikesine karşı projede barajlar, sel kapanları, hidroelektrik santraller ve 20.898 hektar araziyi kapsayan sulama tesisleri planlandığı, bölgede tarım alanı olarak tanımlanan arazilerin çok parçalı ve dağınık olduğu, çiftçilerin genel olarak kendi aile ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik bahçe tarımı yaptığı, sanayi üretimine geçiş halinde 5403 sayılı Toprak Koruma Kanunu çerçevesinde değerlendirme ve çevresel etki değerlendirilmesi yapılarak karar verilmesi durumunda tarıma olumsuz bir durumun oluşmayacağı, ayrıca bölgede uygun teknolojiler kullanılması durumunda ormanlar üzerinde olumsuz bir durumun yaşanmayacağının belirtildiğinin görüldüğü,
    Buna göre, Endüstri Bölgesi kurulması planlanan alanın bünyesinde barındırdığı doğal değerler ile korunması gereken bitki ve hayvan türleri bakımından önem arz ettiği konusunda kuşku bulunmadığı,
    Öte yandan bilirkişi raporunda, projenin hava, su, toprak ve doğal yaşam açısından bölgeye yapacağı etkilerin önceden planlanması, gerek proje aşamasında gerekse faaliyete geçildikten sonra çevreye olan etkilerinin izlenmesi ve değerlendirilmesi şartıyla dava konusu alanın "Endüstri Bölgesi" olarak belirlenmesinde sakınca bulunmadığının belirtildiği nazara alındığında, Filyos Endüstri Bölgesi için Bakanlıkça hazırlanan Fizibilite Raporu, Ankara Üniversitesi tarafından hazırlanan Bilimsel İnceleme Raporu ve yine mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda yer verilen önlemlerin gözetilmesi ve uygulanması gerektiğinin açık olduğu,
    Bu nedenle, dava konusu ''Zonguldak ili, Çaycuma ilçesinde bulunan bazı alanların Filyos Endüstri Bölgesi olarak ilan edilmesine'' ilişkin 01/05/2015 tarih ve 2015/7691 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nda hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Filyos vadisinin 1994 yılında Serbest Bölge ilan edildiği, 1996 yılında sınırlarının değiştiği, 2006 yılında iptal edildiği, 2008 yılında tekrar Serbest Bölge ilan edildiği, 2009 ve 2010 yıllarında sınırlarının değiştiği, en son 2012 yılında Endüstri Bölgesi ilan edildiği, bu karara açılan davada yürütmenin durdurulması kararı verildiği, davalının küçük değişikliklerle aynı konuda yeni karar yayınladığı, davalı idarenin bu bölgeyle ilgili 2009 yılında onaylanan 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planının Danıştay Altıncı Dairesi tarafından iptal edildiği, bu planda dava konusu bölgenin serbest bölge olarak işlendiği, 2012 yılında plan tadilatı yapılarak bölgenin bu kez de “Bölgesel Çalışma Alanı” olarak planlandığı, bu plana da dava açıldığı, önce Serbest Bölge, 2012 yılında 4 ay ara ile Bölgesel Çalışma Alanı ve Endüstri Bölgesi ilan edilerek bir kaos yaratıldığı, ayrıca dava konusu işleme esas bilimsel inceleme raporunun Ankara Üniversitesi tarafından hazırlandığı ve mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunu hazırlayan 9 kişilik bilirkişi heyetinin 4 üyesinin de aynı üniversiteden seçildiği, bu sebeple bilirkişi heyetinin tarafsız olmadığı ve davacının iddiaları konusunda inceleme yapmadığı, bu hususlara ek olarak dava konusu işlemin Anayasanın 44, 45, 56, 63, 90, 166, 169. maddeleri, uluslararası sözleşmeler, Çevre Kanunu, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine aykırı olduğu, Filyos Nehri Vadisinin Zonguldak ilinin en önemli vadisi olduğu, uluslararası sözleşmeler kapsamında koruma altında olan birçok bitki ve hayvan türünün yaşadığı, ayrıca Amasra Önemli Kuş Alanı ve Amasra Kıyıları Önemli Doğa Alanı sınırları içinde yer aldığı, nesli tehlike altında türlerin yaşadığı, AB Su Çerçeve Direktifine göre su kitlelerinin iyi durumda olması için önlemler alınması gerekirken Endüstri Bölgesi ile bölgede sucul ekosistemin tahrip edildiği, bu sebeplerle Filyos Bölgesinde yer seçimi yapılmasının uygun olmadığı, işlemde kamu yararı olmadığı ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davalı idareler tarafından, Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
    "a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
    b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
    c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin reddine,
    2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu 16/12/2020 tarih ve E:2015/2735, K:2020/6375 sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Kesin olarak, 09/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi