3. Hukuk Dairesi 2017/9258 E. , 2019/5609 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; adına tapuda kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan 4 nolu meskeni ve müştemilatını 15/09/2014 tarihinden geçerli olmak üzere 6 ay süreyle davalı ..."a kiraya verdiğini, kiranın 15/03/2015 tarihinde sona erdiğini, anne oğul olan davalıların söz konusu ev ve müştemilatını tahliye ederken bir çok demirbaş mallara zarar verdiklerini, bir kısım eşyaları da söküp götürdüklerini, meydana gelen zararın tespiti için delil tespiti dosyasında düzenlenen rapora göre tahribat nedeniyle işçilik ve malzeme bedeli zararının tespit edildiğini belirterek, 6.247,36 TL"nin olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ...; duruşmadaki beyanında, eşi ile birlikte davacı adına kayıtlı evi yaptırdıklarını, tapusunun kayınbabası üzerine olduğunu, kayınbabasının kendisi öldükten sonra paylaşın dediğini, kaynı ile davacının arasında koyun alım satım işi nedeniyle davacıya borcu olduğunu, nasıl olduysa 3 daire ve 1 tarlanın davacının üzerine geçtğini, daha sonra davacının kendisine, evini verirken “sen kirada otur, ben yolunu bulacağım, evini vereceğim" dediğini, ardından evden çıkmasını söylediğini, evden çıkarken kendim yaptırmış olduğum balkonun pimapen kapısını borcunu ödeyemediğinden söküp götürdüğünü, eve ve asma ağaçlarına zarar vermediğini savunarak reddini istemiştir.
Mahkemece; davacının evi davalılar içinde otururken devraldığı, her ne kadar yeni parkeler, mutfak dolabı, tuvalet taşı, pencere korkulukları yaptırdığını iddia etse de, evi davalılar içinde otururken hiç bir şey eklemeden aldığı, kira sözleşmesi yaparken de ayrı ayrı neleri kiraladığını yazdırmadığı, tespitte 6 aylık kira sözleşmesi süresi zarfındaki yıpranmanın olup olmadığının tespitinin yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı ...’ın sözleşmede taraf sıfatının bulunmadığından davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) 6098 sayılı T.B.K.nun 316. (B.K.nun 256) maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı kanunun 334. (B.K.nun 266) maddesi gereğince sözleşme sonunda aldığı hali ile kiralayana teslim etmekle yükümlüdür. Ancak kiracı sözleşmeye uygun olağan kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumludur. Davacı kiracının kiralananı kullandığı süre ve kullanma amacı gözetildiğinde olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma ve eskimelerin olacağı kuşkusuzdur.
Dosyanın incelenmesinde; davacı ile davalı ... arasında taşınmaza ilişkin 15/09/2014 başlangıç tarihli 6 aylık kira sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin 3. maddesine göre “kiracının kiraladığı şeyi kendi malı gibi kullanmaya ve bozulmamasına özen göstermeye zorunludur.” yükümlülüğü getirildiği, davacı kiraya veren tarafından yaptırılan delil tespiti sonucu tahrifatlara ilişkin zarar bedeli belirlendiği, davalının duruşmadaki beyanında pimapen kapısını söktüğünü kabul ettiği, beyanının davalıyı bağladığı, ayrıca yargılama sırasında tespit raporuna açıkça itiraz etmediği, bu şekilde kabul edilen ve ispatlanabilen zararlardan sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.
O halde; mahkemece; davalı ...’nin kabulü ve tanık beyanlarına göre ispatlanabilen normal kullanımdan kaynaklı yıpranmalar dışında hor kullanma bedelleri yönünden itiraza uğramayan tespit raporu esas alınarak karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.