15. Hukuk Dairesi 2015/1811 E. , 2015/2354 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İstanbul 20. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :04.09.2014
Numarası :2012/460-2014/273
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup mahkemece dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı davasında, davalı kooperatif ile aralarında düzenlenen sözleşme ile kooperatife ait inşaatların avan ve tatbikat projelerinin hazırlanması, gayri menkul üzerinde bulunan Milli Savunma Bakanlığına ait tahsisin kaldırılması işini üstlendiğini, diğer davalı şirketin ise davalı Kooperatif ortaklarının maddi imkânsızlıkları nedeniyle taşınmaz satış bedelini de üstlenerek taşınmaz üzerinde M..H.. Maslak isimli projeyi hayata geçirdiğini, bu şirketin projeye dahil olmasından sonra hem kooperatife hem de şirkete hizmet verdiğini ancak kendisine herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek öncelikle davalılara verdiği, mimari-teknik hizmet proje bedellerinin tespitini ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 10.000,00 TL"nın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davacı tarafından meydana getirilen projenin davalının istemine uygun olup olmadığının ve bu proje üzerinde eser sahibinin hakkının bulunup bulunmadığının tartışılması gerektiği, bu tartışmanın da Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin görev alanında bulunduğu gerekçesi ile dava dilekçesinin reddine, mahkemenin görevsizliğine, dosyanın Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 2/3. maddesinde “bedii vasfı bulunmayan her nevi teknik ve ilmi mahiyette fotoğraf eserleri, her nevi haritalar, planlar, projeler, krokiler, resimler, coğrafya ve topoğrafyaya ait maket ve benzerleri, her çeşit mimarlık ve şehircilik tasarım ve projeleri, mimari maketler, endüstri, çevre ve sahne tasarım ve projeleri” ilim ve edebiyat eseri olarak kabul edilmiştir. Bir mimari projenin FSEK anlamında eser sayılabilmesi için, sahibinin özelliğini yansıtması gereklidir. Aynı Kanun"un 4/3. maddesinde göre, mimarlık eserlerinin de güzel sanat eseri olarak korunabileceği hüküm altına alınmıştır. Burada eser olarak korunan şey mimari proje sonucunda ortaya çıkan yapıdır. Mimarlık projesi, ilim ve edebiyat eseri olarak korunurken, proje sonucu ortaya çıkan yapının, estetik değeri olmak şartıyla güzel sanat eseri olarak bizzat kendisi korunmaktadır. Bu tanımlamalara göre projenin iş sahibi ile yapılan sözleşme kapsamında yapılıp bedelinin talep edilmesi ile FSEK kapsamında ilim ve edebiyat eseri kapsamında talepte bulunulmasının ayırımının yapılması gerekmektedir. Proje müellifiin iş sahibinin amacına uygun olarak yapacağı proje bedeli varsa kararlaştırılan bedel üzerinden Borçlar Kanunu kapsamında iş sahibinden talep edilebilir. Ancak projenin 5846 Sayılı Kanun"a göre taşıdığı ilim eseri niteliği nedeniyle fikri hakka dayanılarak tecavüzün önlenmesi, telif hakkı, eser sahipliğinin tesbiti, tecavüz nedeniyle oluşabilecek talepler ise bu eylemleri gerçekleştiren tüm ilgililere karşı ileri sürülebilir. Bu iddiaların incelenmesi görevi ise Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin görev alanında bulunmaktadır.
Somut olayda davacı tarafından, davalılara mimari projeler ile birlikte teknik hizmet verildiği iddia edilerek bedel talebinde bulunulmuş olup çizilen projelere tecavüzün önlenmesi, telif hakkı, eser sahipliğinin tesbiti, tecavüz nedeniyle tazminat istenmemiştir. Bu durumda mahkemece görev itirazının reddiyle, işin esasının incelenmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 04.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.