Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2018/3515
Karar No: 2022/1409
Karar Tarihi: 09.03.2022

Danıştay 4. Daire 2018/3515 Esas 2022/1409 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2018/3515 E.  ,  2022/1409 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2018/3515
    Karar No : 2022/1409

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
    (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : … Pazarlama ve Ticaret Limited Şirketi
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden resen tarh edilen 2011/7,8,9,10 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile 213 sayılı Kanun'un 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmektedir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının ilgili dönemlerde fatura aldığı … Vergi Dairesi mükellefi … ve … hakkında yapılan tespitlerden, anılan mükellefler tarafından davacıya düzenlenen söz konusu faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı anlaşıldığından yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının ilgili dönemlerde fatura aldığı … Vergi Dairesi mükellefi … Sanayi ve Dış Ticaret Ltd. Şti. hakkında yapılan tespitlerden, anılan yılda sahte fatura düzenlediğine ve gerçek bir faaliyetlerinin bulunmadığına ilişkin herhangi bir somut tespite yer verilmediğinden yapılan tarhiyatta ve cezayı gerektiren fiilin tüm unsurları tamam olmadan failin cezalandırılmayacağı yolundaki genel ceza hukuku ilkesi varsayım ya da kıyas yoluyla ceza tayinine olanak tanımadığından kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve taraflar tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Yapılan işlemlerin usul ve yasalara uygun olduğu ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
    TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    Davalı idare tarafından, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, temyize konu kararın 213 sayılı Kanun'un 353/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
    Davalı idarenin, Bölge İdare Mahkeme kararının, … Sanayi ve Dış Ticaret Ltd. Şti.' den alınan faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyata ilişkin kısmına yönelik temyiz istemine gelince;
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
    3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
    Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
    Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
    Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
    Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
    Davacının ilgili dönemlerde fatura aldığı … Vergi Dairesi mükellefi … Sanayi ve Dış Ticaret Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunun incelenmesinden; inşaat taahhüt ve plastik ham maddeleri toptan ticareti ile iştigal etmek üzere 03/06/2010 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, 31/12/2012 tarihi itibari ile mükellefiyetinin resen terkin edildiği, defter ve belge isteme yazısının mükellefin şirket müdürünün ikametgah adresine gönderildiği ancak müdüre ulaşılamadığından tebliğ edilemediği, 23/06/2010 tarihinde iş yeri adresinde yapılan yoklamada; işyerinin 70 m2 ve kiralık olduğu, büro olarak kullanıldığı, işçi çalıştırmadığı, demirbaş olarak 2 bilgisayar, 3 adet masa ve koltuk, bir oturma grubu ve dosya dolabının bulunduğu, sermayesinin 100,000,00-TL olduğunun tespit edildiği, 12/10/2012 tarihli yoklamada, mükellefin bulunmadığı ve adresi ne zaman terk ettiğinin tespit edilemediği, 10/12/2012 tarihli yoklamada adreste faaliyette bulunmadığı, yaklaşık olarak 5 ay önce faaliyetine son verdiği, iş yerinin kapalı olduğu, 25/12/2012 tarihinde şirket ortağı …'in ikamet adresinde yapılan yoklamada, …'in ifadesinde şirket ortağı olmadığı ve firmayla bir ilgisinin bulunmadığını beyan ettiği, ancak kayıtlarda 18/11/2011 tarihinden itibaren şirketin %95 hisseli ortağı olarak göründüğü, tarh dosyasında mükllefin 2010, 2011, 2012 yıllarına ilişkin yasal defter tasdik bilgilerine ulaşılamadığı, mükellefin yalnızca Haziran/2010 ve Ağustos/2011 dönemlerinde Ba/Bs bildirimlerinde bulunduğu, 2010 Katma Değer Vergisi matrahının 1.464.281,45-TL olduğu, 2010 yılında Ba formu ile 8 mükelleften mal/hizmet alımında bulunduğunu bildirdiği, bu firmalardan dört firma hakkında vergi tekniği raporu bulunduğu, 2010 yılında Bs formu ile 79 adet belge karşılığında 1.402.893,00-TL mal/hizmet sattığını beyan ettiği, 2011 yılı Katma Dğer Vergisi matrahının 3.258.748,75-TL olduğu, 2011 yılında Ba formu ile 6 firmadan mal/hizmet aldığını bildirildiği, bu dönemde 1 firmanın mükellefe mal/hizmet satımında bulunduğunu bildirdiği, ancak mükellefin bu firmadan alım yaptığını bildirmediği, 2012 yılında mükellefin Ba/Bs bildiriminde bulunmadığı ancak, 3 firmanın mükelleften 343.775,00-TL'lik mal/hizmet alımında bulunduklarını bildirdiği, mükellefin 2010 yılı kurumlar vergisi beyannamesi, 2010/2, 3, 4 ve 2011/1 dönem geçici vergi beyannamesi, 2010/6-12, 2011/1-10 dönemi katma değer vergisi beyannamesi, 2010/4-6, 7-9, 10-12, 2011/1-3, 4-6 dönemleri muhtasar beyannamelerini verdiği, vadesi geçmiş ve ödenmemiş toplam 59.106,92-TL vergi borcu bulunduğu, mükellefin çalışan olarak gösterdiği …'nın şirket müdürü olduğu, …'nın, çalışanlardan …'nın eşi olduğu, diğer 3 çalışanın ise rica üzerine sigortalı gösterildiğini beyan ettiği tespitlerine yer verilmiştir.
    Yukarıda belirtilen tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden, şirket ortağının ikamet adresine yapılan yoklamada şirket ortağı olmadığı ve firmayla bir ilgisinin bulunmadığını beyan ettiği, yüksek ciroya sahip olmasına rağmen, mükellefçe düzenlenen fatura tutarlarında ticaret yapacak kapasitede ticari organizasyona, sermayeye ve nakil vasıtasına sahip olmadığı, 2010,2011,2012 hesap dönemleri içerisinde kullandığı yasal defterlerin tasdik bilgisine rastlanılmadığı, mükellefin KDV beyannameleri matrahları ile Ba-Bs bildirimlerinden elde edilen verilerde uyumsuzluk bulunduğu, mükellefin uyuşmazlık konusu dönemlerde gerçek bir ticari faaliyetinin bulunmadığı ve davacıya düzenlemiş olduğu faturaların gerçek bir mal ve hizmet karşılığı düzenlenmediği anlaşıldığından, Bölge İdare Mahkemesi kararının vergi ziyaı cezalı katma değer vergisine ilişkin kısmında hukuki isabet görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin kısmen kabul, kısmen reddine,
    2. … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının ONANMASINA,
    3. Anılan Vergi Dava Dairesi kararının cezalı tarhiyatlara ilişkin kısmının Yusuf Binici'nin karşı oyuyla ve oyçokluğuyla BOZULMASINA,
    4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 09/03/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.



    (X) KARŞI OY :
    Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi