5. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/16146 Karar No: 2016/477 Karar Tarihi: 20.01.2016
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2015/16146 Esas 2016/477 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2015/16146 E. , 2016/477 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 30. Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 18/03/2014 NUMARASI : 2013/158-2014/93
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı idarenin sunduğu belgelere göre kamulaştırma işleminin varlığı ihtilafsız olduğundan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Kamulaştırma işlemlerine ilişkin davalı kurumca sunulan tebligat suretinin incelenmesinde; mirasçıları dışındaki davacılar açısından " bizzat" yapılan tebligatlarda muhatabın adı yada soyadında hata yapıldığı, "birlikte sakin..." şeklinde yapılan tebligatlarda ise muhatap ile tebligat yapılanın yakınlık derecesinin gösterilmediği, bir kısım davacılar yönünden ise birlikte sakin ibaresi yer almadığı gibi doğrudan " tebliğ yapıldığı" yazılı olduğu halde muhatapla arasındaki yakınlık derecesinin dahi belirtilmediği dikkate alındığında yapılan tebligatlar ve dolayısı ile kamulaştırma işlemi geçersizdir. Muris mirasçıları açısından yapılan incelemede ise; bu murisin veya mirasçılarının tebligat suretlerinde adlarının geçmediği, diğer mirasçılarıda temsilen davalı idareye verdiği 06/08/1973 tarihli imzalı dilekçede noter vasıtası ile yapılan tebligat ile haberdar oldukları kamulaştırma bedelini kabul ettikleri ve bedel arttırım davası açmayacaklarını belirtilmiş ise de diğer mirasçılarını temsil yetkisi olduğuna dair herhangi bir belge dosyaya sunulmadığı gibi noterden verilmiş bir belge de olmadığı gözetildiğinde idarece alınmış bu belgenin bağlayıcılığından söz edilemez. Bu durumda geçerli bir kamulaştırma işlemi olduğundan bahsedilemeyeceği anlaşılmakla, davacılar yönünden işin esasına girilerek alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir. Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 20.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.