Esas No: 2021/6651
Karar No: 2022/1225
Karar Tarihi: 09.03.2022
Danıştay 10. Daire 2021/6651 Esas 2022/1225 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2021/6651 E. , 2022/1225 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2021/6651
Karar No : 2022/1225
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ....
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Genel Komutanlığı
VEKİLİ : Av. ....
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Halen Kastamonu İl Jandarma Komutanlığı emrinde .... rütbesiyle görev yapan davacı tarafından; Van ili, ... ilçesi, ... Jandarma Karakol Komutanlığı'nda görevli olduğu 06/10/2015 tarihinde bölücü terör örgütü mensuplarınca düzenlenen silahlı saldırı neticesinde yaralanmasında davalı idarenin sorumluluğu bulunduğu ileri sürülek uğradığı efor kaybı nedeniyle 1.000,00 TL (miktar artırım dilekçesiyle 542.757,71 TL) maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; kamu görevlisi olan davacının 06/10/2015 tarihinde görevi sırasında, bölücü terör örgütü mensuplarınca düzenlenen silahlı saldırı neticesinde yaralanması nedeniyle ortaya çıkan maddi ve manevi zararının kusursuz sorumluluk ilkesine göre davalı idarece tazmin edilmesi gerektiği, davacının maluliyet oranının tespiti için Kastamonu Devlet Hastanesinden alınan 21/02/2018 tarih ve 424 sayılı Engelli Sağlık Kurulu Raporunda, davacının %38 oranında daimi maluliyeti bulunduğunun belirlendiği, davacının aynı görevine devam edip aldığı maaş ve tazminatlarda herhangi bir değişme olmadığı, ancak görevini ve günlük işlerini sakatlık oranı nispetinde daha fazla efor sarf ederek yapacağından maddi tazminatın hesaplanması için yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen raporda, davacının aktif ve pasif dönemde toplam 542.757,71 TL maddi zararının belirlendiği, bununla birlikte 5510 sayılı Kanun uyarınca malulen emekli sayılmak için asgari %60 oranında meslekte kazanma gücünün kaybı gerektiği, davacının maluliyetinin bu orandan düşük olması sebebiyle daha fazla efor sarf etmek suretiyle de olsa çalışarak yaşlılık aylığına hak kazanması mümkün olduğundan pasif dönem efor kaybı zararı bulunmadığının kabulü ile pasif dönem zararı olarak hesaplanan 135.208,37 TL'nin toplam zarar tutarı olan 542.757,71 TL'den indirilmesi sonucu kalan 407.549,34 TL'nin davacının gerçek zararı olduğu gerekçesiyle davacının maddi tazminat isteminin 407.549,34 TL'sinin kabulüyle fazlaya ilişkin isteminin reddine, olay nedeniyle çektiği acı ve ıstırapları kısmen de olsa karşılayabilmek amacıyla manevi tazminat isteminin kısmen kabulüyle takdiren 20.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine, maddi tazminat isteminin 1.000,00 TL'si ile 20.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihinden, 406.549,34 TL maddi tazminatın ise miktar artırım tarihi olan 12/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesince; davacının manevi tazminata yönelik istinaf başvurusu ile davalı idarenin aktif döneme ilişkin maddi tazminata yönelik istinaf başvurusunun reddine, davacının maddi tazminatın pasif döneme yönelik isteminin kabulüne, kararın bu kısmının kaldırılmasına, ilk derece mahkemesince aktif döneme ilişkin hükmedilen 407.549,34 TL maddi tazminata ilaveten bilirkişi raporuyla tespit edilen pasif döneme ilişkin 135.208,37 TL maddi tazminatın toplamı olan 542.757,71 TL'nin kabulüne, hükmedilen maddi tazminatın 1.000,00 TL'lik kısmının idareye başvuru tarihi olan 27/01/2017 tarihinden itibaren, geriye kalan 541.757,71 TL'lik kısmının ise miktar artırım dilekçesinin davalı Jandarma Genel Komutanlığı'na tebliğ edildiği 13/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, hükmedilen tazminat tutarının tamamına idareye başvuru tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği, dava konusu olay nedeniyle hükmedilen manevi tazminat tutarının yetersiz kaldığı ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, dava konusu olayın gerçekleşmesinde idarelerinin hizmet kusuru bulunmadığı gibi kusursuz sorumluluğunu gerektiren bir durumun da bulunmadığı, davacının iş gücü kayıp oranının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumundan rapor alınmak suretiyle hesaplama yapılabileceği halde Devlet Hastanesinden alınan rapordaki maluliyet oranının esas alınmasının hatalı olduğu, dava konusu olayın 5233 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilip davacıya maddi ve manevi tazminata hükmedilemeyeceği, idarelerinin harçtan muaf olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği; davalı idare tarafından, davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten, dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosyanın tekemmül ettiği görülmekle davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
Halen Kastamonu İl Jandarma Komutanlığı emrinde J.Asb.Kd.Bçvç. rütbesiyle görev yapan davacı tarafından; Van ili, Başkale ilçesi, Eşmepınar Jandarma Karakol Komutanlığı'nda görevli olduğu 06/10/2015 tarihinde bölücü terör örgütü mensuplarınca düzenlenen silahlı saldırı neticesinde yaralanmasında davalı idarenin sorumluluğu bulunduğu ileri sürülerek uğradığı efor kaybı nedeniyle 1.000,00 TL (miktar artırım dilekçesiyle 542.757,71 TL) maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Kastamonu Devlet Hastanesinin 21/02/2018 tarih ve 424 sayılı Engelli Sağlık Kurulu Raporunda, davacının %38 daimi maluliyetinin olduğu belirlenmiştir.
Davacının maddi (efor kaybı) zararının belirlenmesine yönelik alınan 11/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda, Kastamonu Devlet Hastanesi'nin 21/02/2018 tarih ve 424 sayılı Engelli Sağlık Kurulu Raporu, TRH 2010 yaşam tablosu, maaş bilgileri dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucunda; işlemiş aktif dönem zararının 56.685,23 TL, işleyecek aktif dönem zararı peşin sermaye değerinin 350.864,11 TL, işleyecek pasif dönem zararı peşin sermaye değerinin ise, 135.208,37 TL olduğu, toplam zararın 542.757,71 TL olduğu belirlenmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde; idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
İdare, kural olarak yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
Kusursuz sorumluluk, kamu hizmetinin görülmesi sırasında kişilerin uğradıkları özel ve olağan dışı zararların idarece tazmini esasına dayanmakta olup; kusur sorumluluğuna oranla ikincil derecede bir sorumluluk türüdür. Başka bir anlatımla idare, yürüttüğü hizmetin doğrudan sonucu olan, idari faaliyet ile nedensellik bağı kurulabilen, özel ve olağan dışı zararları kusursuz sorumluluk ilkesi gereği tazminle yükümlüdür. Bu bağlamda, kamu görevlilerinin görevini yaparken, görevi nedeniyle uğramış olduğu zararların da kusursuz sorumluluk ilkesi uyarınca tazmini gerekmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinin atıfta bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 266. maddesinde, "Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir." kuralına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
A) Bölge İdare Mahkemesi kararının maddi tazminata ilişkin kısmının incelenmesi :
Tazminat hukukunda, çağın gereklerine uygun olarak geliştirilen içtihatlarla, kişinin uğradığı kalıcı bedensel sakatlığının sebep olduğu iş gücü kaybının mevcut işini yürütmesine engel olmamasına bağlı olarak gelirinde ve mal varlığında bir eksilme olmamış olsa dahi "güç (efor) kaybı tazminatı" olarak adlandırılan tazminatın ödenmesi gerektiği kabul edilmiştir. İşgücü kaybına uğrayan kişinin günlük yaşamını sürdürebilmesi ve mevcut işini yapabilmesi için zarardan önceki durumuna ve diğer kişilere göre daha fazla bir güç (efor) sarf ettiği gerçeğinden hareket edilerek zararı, bir anlamda, bu "fazladan sarf edilen gücün" oluşturduğu esası benimsenmiştir. Bu doğrultuda, idari faaliyetlerin neden ve etkisiyle kamu görevlilerinin veya diğer kişilerin güç (efor) kaybına dayanan maddi zararının idare hukukunun ilke ve kuralları uyarınca idarece tazmin edilmesi gerektiği hususunda bir duraksama bulunmamaktadır.
İdare hukuku ilkelerine göre maddi zarar; idari işlem veya eylem nedeniyle kişinin mal varlığının (patrimuanın) aktifinde meydana gelen azalma nedeniyle uğranılan zarar ile elde edilmesi kesin olan gelirden yoksun kalma sonucu uğranılan toplam zarar olup; bedensel nitelikteki maddi zarar ise, kişinin sağlığına kavuşmak için yaptığı tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalması ya da yok olması nedeniyle elde edeceği gelirde meydana gelen azalmayı ifade etmektedir.
Dava konusu olay nedeniyle dava tarafından Kastamonu Devlet Hastanesinden alınan 21/02/2018 tarih ve 424 sayılı Engelli Sağlık Kurulu Raporunda, davacının %38 daimi maluliyetinin olduğu belirlenmiş olup anılan raporun, Engelli Sağlık Kurulu Yönetmeliği hükümleri uyarınca düzenlendiği anlaşılmakta olup dava konusu olay nedeniyle davacının talep ettiği efor (güç kaybı) tazminatının belirlenmesi için davacının meslekte kazanma güç kaybı oranının belirlenmesine yönelik olarak 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerince düzenlenecek sağlık kurulu raporunun esas alınması gerekmektedir.
Bakılan davada, dava konusu olay neticesinde görevine devam eden davacının, mevcut işini ve günlük yaşamını eskiye ve emsallerine nazaran daha fazla güç (efor) sarf ederek sürdüreceği, bu fazladan sarf edilen efordan kaynaklanan maddi zararın en fazla net asgari ücret tutarı kadar olacağı, yukarıda belirtilen Yönetmelik hükümleri uyarınca belirlenecek iş gücü kaybı oranında davacının aktif dönemdeki (olay tarihinden yasal olarak emekliye ayrılacağı tarihe kadar olan dönemdeki) maddi zararının, net asgari ücrete (2022 yılına kadar asgari geçim indirimi -AGİ- dahil, 2022 yılından itibaren AGİ hariç) güç (efor) tazminatının hesaplanması gerektiği sonucuna varılmaktadır.
Ayrıca, güç (efor) kaybına dayanan maddi tazminatın hesabında, yasal olarak emekliye ayrılacağı tarihten TRH 2010 Ulusal Mortalite Tablosuna göre belirlenen muhtemel bakiye yaşam süresinin sonuna kadar geçecek pasif devrede de, işgücü kaybı nedeniyle daha fazla efor sarf ederek yaşamını devam ettirmesi söz konusu olacağından, pasif dönem zararının da aynı usulle (AGİ hariç net asgari ücret tutarına iş gücü kaybı oranının uygulanması suretiyle) hesaplanması gerekmektedir.
Aktif dönemin işleyecek devre zararı ile pasif dönem zararı hesaplanırken, bilirkişi raporunun düzenlendiği tarihte bilinen net asgari ücret miktarı, her yıl %10 artırılmak ve %10 iskontoya tabi tutulmak suretiyle belirlenmelidir.
Bu durumda, Bölge İdare Mahkemesince, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davacının aktif ve pasif dönemde efor (güç) kaybından kaynaklanan maddi zararının bilirkişi marifetiyle hesaplanarak davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken, davacının görev aylığı esas alınmak suretiyle yapılan hesaplamaya dayanılarak maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
B) Bölge İdare Mahkemesi kararının manevi tazminata ilişkin kısmının incelenmesi :
Manevi tazminat, kişinin mal varlığında meydana gelen eksilmeyi gidermeye yönelik bir tazmin aracı değil, manevi değerlerinde bir eksilme meydana gelen ve yaşama sevinci ve zevki azalan kişinin manen tatminini sağlamaya yönelik bir tazmin aracıdır. Manevi zararın başka türlü giderim yollarının bulunmayışı veya yetersiz kalışı manevi tazminatın parasal olarak belirlenmesini zorunlu kılmaktadır. Manevi tazminat, olay nedeniyle duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlamaktadır. Tam yargı davalarının ve manevi tazminatın belirtilen niteliği gereği takdir edilecek manevi tazminat miktarının, olayın, zararın ve varsa idarenin kusurunun ağırlığını ortaya koyacak, hukuka aykırılığı özendirmeyecek, bir başka ifade ile benzeri olayların bir daha yaşanmaması için caydırıcı ve aynı zamanda cezalandırıcı olacak şekilde belirlenmesi, bununla birlikte olayın meydana geliş şekli, idari faaliyetin niteliği, zararlı sonuca etkisi ve idarenin sorumluluk sebebi gözetilerek duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletmeye yarayacak hakkaniyetli ve makul bir miktarda olması gerekmektedir.
Temyize konu Mahkeme kararında, dava konusu olay nedeniyle davacının 50.000,00 TL manevi tazminat isteminin 20.000,00 TL'lik kısmının kabulü ile fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş olup, dava konusu olay nedeniyle davacının %38 daimi maluliyetinin olduğu göz önünde bulundurularak davacının tüm hayatı boyunca yaşayacağı acı ve üzüntü nedeniyle manevi varlığında meydana gelen zararın giderilebilmesi için makul ve hakkaniyetli bir miktarda manevi tazminata hükmolunması gerekirken, takdir edilen 20.000,00 TL manevi tazminatın yaşanan olay karşısında yetersiz olduğu sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının manevi tazminata yönelik, davalı idarenin maddi tazminata yönelik temyiz istemlerinin KABULÜNE,
2. Temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:.. sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Bozulan kısımlar hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın, ... Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesine gönderilmesine 09/03/2022 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.