Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu vekilinin itiraz dilekçesinde takip dosyasının numarası yazılıdır. Alacaklı adının yanlış gösterilmesi bu nedenle sonuca etkili bulunmamıştır.
Ancak, İİK"nun 50.maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken HUMK"nun 12.maddesi gereğince ihtiyati hacizden sonra haciz kararının dayanağı olan alacak davası (icra takibi), haciz kararını veren mahkemenin bulunduğu yargı çevresinde açılabilir. Bu kural, icra dairesinin yetkisini belirlemede de geçerlidir. Somut olayda takip İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 31.12.2007 tarih ve 2007/1909 D.İş sayılı ihtiyati haciz kararı ile başlatıldığı için ve ihtiyati haciz kararının takip tarihinden önce kaldrıldığı da iddia edilmediğine göre İzmir İcra Dairelerinin takipte yetkili olduğunun kabulü gerekir.(HGK.nun 12.07.2006 tarih, 2006/12-514 s.k.)
Bu durumda, borçlu vekilinin yetki itirazının reddine karar verilmesi gerekirken  yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi isabetsizdir. 
SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 06/06/2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.