Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1933
Karar No: 2020/1859
Karar Tarihi: 02.03.2020

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/1933 Esas 2020/1859 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2019/1933 E.  ,  2020/1859 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi


    Dava, yersiz olarak ödenen yaşlılık aylığı ve yapılan sağlık harcamasının tahsili istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verildiği, taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
    Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince verilen kararın temyizen incelenmesini davacı Kurum ve davalı vekili tarafından istenmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı Kurum vekili dava dilekçesinde özetle; kurumca yapılan araştırmalara göre, davalının sigortalı gösterildiği ... adına kayıtlı inşaat işyerinden 2002-2003 yllarına ait 239 günlük çalışmanın fiili olmadığının tespit edildiğini, kurumca davalıya 82.706,89 TL yaşlılık aylığı ve 32.382,00 TL sağlık harcaması yapıldığını, davalıya yersiz ödenen aylık ve sağlık harcamalarının tahsilini talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 6327 gün hizmeti yönünden 2007 tarihinde emekliye ayrıldığını, primlerinin tam ödendiğini, kurumun müvekkilini emekliye ayrıldıktan sonra 8 yıl sonra denetleme yaptığını, hizmetini geçersiz saydığını, emekliliğini iptal ettiğini, talebin zaman aşımına ve hak düşürücü serelere uğradığını, müvekkilini beyanlarını tutanağa farklı geçtiğini, beyanı ile tutanakta yer alan ifadelerin uyuşmadığını, ayrıca ..."in adının bazı usulsüzlüklere karışmış olmasının yaptığı tüm işlemlerin usulsüz olduğu anlamına gelmeyeceğini beyan ederek davanın reddine kara verilmesini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk derece mahkemesince tarafların dayanak yaptıkları tüm deliller toplanmış, 26/07/2018 tarih, 2015/780 Esas, 2018/352 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Bölge adliye mahkemesince, davacı ve davalı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı Yasanın 353/1-b.1 hükmü gereğince esastan reddine, karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı Kurum vekilince; kararın tedavi alacakları yönünden bozulmasını talep etmiştir.
    Davalı, ilk derece mahkeme kararının yersiz ödenen aylıklar yönünden temyizen bozulmasının talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin tüm, davacı kurum vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    Davacı kurum müfettişlerince 2105490032 tahsis numarası yaşlılık aylığı alan davalının emekliliğine esas günlerinden bir kısmının fiili çalışma soruşturması kapsamında düzenlediği 31.12.2014 tarih 242 sayılı raporu ile fiilen çalışılmadığı halde sigortalı gösterilmesi nedeni ile iptali ile yaşlılık aylığı bağlanma koşullarının kaybedildiğinden bahisle yaşlılık aylığının kesildiğini, kurumda ... tescil numarası ile ... adına kayıtlı inşaat işyerinden 2002-2003 yllarına ait 239 günlük çalışmanın fiili çalışma oladığı gerekçesi ile iptal edildiği, 506 sayılı Yasanın 81. maddesi ve 2829/8 sayılı hizmetlerin birleştirilmesi yasasına göre yaşlılık aylığı bağlanması için gerekli şartları yitirdiği ve aylığının iptal edildiği, fiiilen çalışılmadan para karşılığında sahte sigortalılık yaptığını gerekçesi ile mahkemece 82.706,89 TL yersiz olarak ödenen yaşlılık aylığının tahsiline, 32.382,00 TL sağlık gideri yönünden ise de, 19.01.2013 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6385 sayılı Yasa"nın 12. maddesi ile 5510 sayılı Yasa"ya eklenen Geçici 45. maddede, “Bu Kanuna göre genel sağlık sigortalısı ya da bakmakla yükümlü olunan kişi kapsamına girmekle birlikte, asli olarak hak etmediği bir kapsamda sağlık hizmeti alanlara 31/01/2012 tarihine kadar verilen sağlık hizmetlerine ilişkin Kurumca tahakkuk ettirilmiş veya ettirilecek borçlar, varsa ilgililerin bu nedenle açtıkları davadan vazgeçmeleri halinde tahsil edilmez. Bu borçlara ilişkin açılmış olan dava ve icra takiplerinden Kurumca vazgeçilir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu nedenle yersiz ödendiği ileri sürülen sağlık giderleri yönünden, 31.01.2012 tarihine kadar yapılan sağlık giderleri anılan Kanunun geçici 45. maddesi gereği talep edilemeyeceğine karar vermiştir.
    Sahte sigortalılığa dayanan davalar hizmet tespiti içerikli olmakla, davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesi ile 5510 sayılı Yasa’nın 86. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmadığı, çalışmanın geçtiği iddia edilen iş yerine dair düzenlenmiş Kurum müfettiş raporu ve dayanak belgeler dosya içerisine konulmak süretiyle hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ihtilafın çözüldüğü; mahkemece, deliller hep birlikte değerlendirilerek fiili çalışmanın olmadığına yazılı bir şekilde karar verilmiştir.
    Yukarıda anlatılanlar ışığında mahkemece, öncelikle, müfettiş raporuna dayalı olarak sahte bildirim olduğundan bahisle geçersiz sayılan çalışmaların gerçek olmadığı, yapılan araştırma ve inceleme sonucu iptale konu çalışmaların fiili olmadığı sonucuna varıldığı, konuya ilişkin olarak Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12.03.2019 tarihli 2015/10-2743 E., 2015/35 K.sayılı ilamında belirtildiği üzere; 5510 sayılı Kanun’un Geçici 45. maddesinin Türkiye’de ikametgâhı olan herkesin genel sağlık sigortası kapsamına alınması çalışmalarında yaşanan aksaklıkları, hata ile yapılan sağlık yardımları sonucu doğan mağduriyetleri gidermek amacıyla çıkartıldığı, ancak hakkın açıkça kötüye kullanıldığı hâllerin hukuk düzeni tarafından korunmayacağı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “Dürüst davranma” başlıklı 2’nci maddesinde; “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” hükmüne yer verildiği belirtilmiş ve sonuçta geçici 45. maddeden yararlanabilmek için 4721 sayılı Kanun’un 2"nci maddesi kapsamında kişinin hakkını kötüye kullanıp kullanmadığının da değerlendirilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
    Eldeki davada ise, davalının fiili çalışmasının tespit edilemediği , davalı sigortalıya yapılan sağlık yardımından yararlanma hakkının varlığı yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12.03.2019 tarihli 2015/10-2743 E., 2015/35 K. sayılı ilamı kapsamında irdelenerek, davanın kabulüne karar verilmesi gerekir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 02/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi