Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1987
Karar No: 2018/5688
Karar Tarihi: 06.12.2018

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/1987 Esas 2018/5688 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2016/1987 E.  ,  2018/5688 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine ve 02.02.2016 tarih, 2015/439 Esas, 2015/629 Karar sayılı ek karara yönelik verilen hükmün şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Şikayetçi vekili şikayet dışı borçlu adına kayıtlı aracın 7.500,00 TL bedelle satıldığını, ... 2. İcra Müdürlüğünün 2014/7859 Esas sayılı dosyasından hazırlanan derece kararında şikayet olunanın alacaklı olduğu dosya alacağının yediemin alacağı olduğu, satış bedelinin yediemin alacağını dahi karşılamadığını, para kalmadığından aracın aynından doğan motorlu taşıt vergisi borcuna ödeme yapılamayacağına karar verildiğini, motorlu taşıtlar vergisi alacağının aracın aynından doğduğundan rüçhan hakkına sahip olduğunu, yediemin ücretinin hesaplanmasında Adalet Bakanlığınca çıkartılan ilgili yönetmelik ve ücret tarifelerinin uygulanmasının zorunlu olduğunu ileri sürerek derece kararının iptalini talep etmiştir.
    Şikayet olunan vekili şikayetin reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, yediemin ücretinin muhafaza masrafı olduğu, satış bedelinden öncelikle ödeneceği, rehne konu aracın satış bedelinin anılan muhafaza masraflarını dahi karşılamadığı, icra müdürlüğünün derece kararında bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiş, şikayetçi vekilinin temyizi üzerine, mahkemece 02.02.2016 tarihli ek kararla, 10 günlük temyiz süresinin geçirildiği gerekçesiyle temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
    Asıl kararı ve ek kararı şikayetçi vekili temyiz etmiştir.
    1) Şikayetçi vekilinin 02.02.2016 tarihli ek karara yönelik temyiz itirazları yönünden;
    Tarafların tüm delilleri toplanıp, incelendikten ve son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, HMK"nın 298/3. (HUMK"nın madde 388) maddesi uyarınca kararı, gerekçesi ile birlikte yazması ve hüküm sonucunu HMK"nın 294/3. (HUMK"nın madde 389) maddesinde öngörülen biçimde oluşturarak tefhim etmesi asıldır. Ne var ki, uygulamada HMK"nın 294/4. (HUMK"nın madde 381/son ) fıkra hükmüne dayanılarak zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucu (çoğu kez anılan madde hükmüne uygun olarak hazırlanmadan) tutanağa geçirilip, tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.
    Yargılama sonunda şikayetin reddine ilişkin kısa karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 17.12.2015 tarihinde tefhim edilmiş ise de, gerekçeli karar daha sonra yazılmış ve şikayetçi vekiline 28.12.2015 tarihinde tebliğ edilmiş olup, bu tarihten itibaren temyiz süresi işlemeye başlamıştır. Zira gerekçeli karar tüm unsurlarıyla tefhim edilmemiştir. İİK"nın 363. maddesi uyarınca tefhimden itibaren temyiz süresinin başlaması hükmün HMK"nın 298/3 ve 294/3. maddeleri uyarınca yazılıp, tefhimine bağlıdır.
    Temyiz dilekçesi, HUMK"nın 435/son maddesi uyarınca temyiz edenin kimliği ve imzasıyla, temyiz olunan hükmü yeteri kadar belli edecek kayıtları taşıması halinde diğer şartlar bulunmasa bile reddolunmayıp temyiz incelemesi yapılır. Hukuk Usulünde (Medeni Usul Hukukunda) ""Müddeti muhafaza dilekçesi"" diye bir müesese yoktur. Çünkü, bir tarafın sadece ""Temyiz süresinin muhafaza edilmesi"" için verdiği bir dilekçe ile karar temyiz edilmiş olmaz. Dilekçede temyiz edenin kimliği ve imzasının, temyiz olunan hükmü yeteri kadar belli edecek kayıtların (m.435,II) ve hükmün temyiz edildiğinin belirtilmesi gerekir ki, dilekçe temyiz dilekçesi olarak nitelendirilebilsin. 2494 Sayılı Kanun"la yapılan değişiklikten önce, temyiz eden temyiz talebinden (dilekçesinden) itibaren bir hafta içinde vereceği bir temyiz lâyihası (tamamlayıcı dilekçe) ile temyiz sebeplerini bildirebilmekte idi. 2494 sayılı Kanunla bu imkân (temyiz lâyihası) kaldırılmıştır. Bu nedenle, (m. 436) ve (m. 439,I)"deki ""Lâyihasında"" kelimesi konusuz kalmıştır. Aynı nedenle, 23.02.1955 gün ve 24/1 sayılı YİBK (RG 11.04.1955 sayı 8978) da konusuz kalmıştır. Bugün temyiz eden tek bir dilekçe (temyiz dilekçesi) verebilir, ayrıca temyiz lâyihası (tamamlayıcı dilekçe) veremez.
    Bu durumda, mahkemenin temyiz süresinin tefhimden başlayacağı ve şikayetçi vekilinin temyiz dilekçesinin yasal süresi geçtikten sonra verdiği gerekçesinde isabet bulunmadığından, şikayetçi vekilinin ek karara yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile 02.02.2016 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar verilerek 17.12.2015 tarihli karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir.
    2-İcra Müdürlüğünce düzenlenen paylaşıma yönelik kararda şikayet olunana ait yedieminlikten kaynaklanan alacağın İİK"nın 138. maddesi kapsamında öncelikle ödenmesine ilişkin tespit isabetli ise de yedieminliğe ilişkin ücretin Adalet Bakanlığına Ait Depo ve Garajlarda Muhafaza Edilen Mahcuz Mallar İçin Alınacak Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğin 3. maddesinde belirlenen mahcuz aracın günlük muhafaza ücretini ve 4. maddesinde belirlenen azami haddi geçemeyecektir. Bu nedenle mahkemece anılan tebliğ uyarınca sıra cetvelinde muhafaza bedeli kapsamında belirlenen ve öncelikle ödenen bedelin anılan tarifeye uygun olarak düzenlenip düzenlenmediği denetlendikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 02.02.2016 tarihli ek kararın kaldırılmasına, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün şikayetçi yararına BOZULMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 06.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi