3. Hukuk Dairesi 2017/7886 E. , 2019/5593 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki uyarlama ve sözleşmenin feshi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ile aralarında yapılan 31/05/2004 tarih ve 4327 yevmiye nolu Burhaniye Noterliğince tasdikli vakıf zeytinliklerinin kiralanması hakkındaki kira sözleşmesi gereğince 2007 yılı kira bedelinin belirlenmesi için açılan Balıkesir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/106 esasında görülen uyarlama davasının kesinleşmesinden sonra, sonraki yılların kira bedellerinin belirlenebileceğinin davalı kurum tarafından gönderilen ihbarnameden anlaşıldığını, ileride sorun doğmaması bakımından 2008,2009,2010 ve 2011 yılları kira bedellerinin belirlenmesi için açılan davanın da Balıkesir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/314 esasında görüldüğünü, dava konusu 2012 yılı için kendisinin kusurundan kaynaklanmayan, doğa ve piyasa koşullarından oluşan, öngörülmeyen ve beklenilmeyen nedenlerden dolayı kira bedellerinin ödenemeyecek (fahiş) durumda olması nedeni ile sözleşmenin BK 282. ve TMK 1,2,4. maddelerindeki hükümler kapsamında değişen koşullara uyarlanarak, davaya konu kira bedelinin ilk ihaleye çıkarken idarenin belirlediği muhammen bedel olarak belirlenmesini ve edimlerini yerine getiremeyeceği gerçeği karşısında teminatın iadesi suretiyle sözleşmenin 31/12/2012 tarihi itibariyle fesih edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; sözleşme hükümlerinin geçerli olduğunu ve davacı kiracının taleplerinin dinlenemeyeceğini beyan ederek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile uyarlama talebinin reddine, ihalenin 05.02.2013 tarihi itibari ile fesh edildiğinin tespitine karar verilmiş, hüküm taraflarca tespit edilmiştir.
1-) Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) Davalının temyiz itirazlarına gelince; taraflar arasında 31/05/2004 başlangıç tarihli 9 yıl 7 ay 1 gün süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ile davalı vakfa ait zeytinliklerin kullanılmak üzere davacı tarafından kiralandığı görülmektedir. 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 367.maddesinde; "Belirli süreli kira sözleşmesi, sürenin bitiminde kendiliğinden sona erer." Hükmü, yine TBK"nun 369. maddesinde "Taraflardan biri, kira ilişkisinin devamını kendisi için çekilmez hâle getiren önemli sebeplerin varlığı durumunda, sözleşmeyi yasal fesih bildirim süresine uyarak her zaman feshedebilir." düzenlemeleri bulunmaktadır. Dava konusu taşınmaz zeytinlik niteliğinde olup süreli hasılat kirasına ilişkin hükümlere tabidir. Davacı kiracı 11/12/2012 keşide tarihli ihtarname ile içinde bulunulan olağanüstü durumlar nedeniyle sözleşmeyi feshettiğini bildirmiş, açmış olduğu dava ile de fesih iradesinin bildirildiği 31/12/2012 tarihi itibariyle sözleşmenin feshedilmesine karar verilmesini istemiştir. Her ne kadar Mahkemece kiralananın niteliği itibariyle sözleşme feshedildiğinde anahtar teslimi söz konusu olmayacağından fesih iradesi kabul edilmiş ise de; davacının talebi doğrultusunda TBK’nun 367. ve 369. maddeleri de yorumlanmak suretiyle fesih nedenlerinin mevcut olup olmadığı, ihtarların usulüne uygun bulunup bulunmadığı üzerinde durulup, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, fiili tahliyenin gerçekleşip gerçekleşmediği dahi tespit edilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.