Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/19934
Karar No: 2013/7355

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/19934 Esas 2013/7355 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalılara ait işyerinde 2001 yılından beri çalıştığını ve iş sözleşmesini haklı sebeplerle feshettiğini belirterek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti, hafta sonu tatili ücreti ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini istedi. Mahkeme, davacının taleplerini kısmen kabul etti. Davalılar bu kararı temyiz etti. Yargıtay, davacının işyerinde en az bir yıl çalışmış olması gerektiğini belirten 1475 sayılı Kanun'un 14. maddesine işaret ederek, davacının çalışma süreleri hakkındaki bilgilerin net olmadığını ve Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarının dikkate alınması gerektiğini belirtti. Ayrıca, iş sözleşmesinin sona ermesinin feshin bildirildiği anda kıdem tazminatı talep hakkı doğurmayacağına işaret etti. Somut olayda, davalının Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre kesintili olarak çalıştığı anlaşıldı ve bu durumun alacak ve tazminat hesaplamaları için dikkate alınması gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri: 4857 sayılı İş Kanunu'nun
22. Hukuk Dairesi         2012/19934 E.  ,  2013/7355 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, yıllık izin, haftasonu tatil ücreti ve bayram tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili; davacının, davalılara ait işyerinde 2001 yılı aralık ayından itibaren 12 yıl çalıştığını, iş sözleşmesini haklı sebeplerle feshettiğini, alacak ve tazminatlarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti, hafta sonu tatil ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini istemiş, taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda artırarak ıslah etmiştir.
    Davalılar vekili, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davacının iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiği, kıdem tazminatına hak kazandığı, ihbar tazminatı talebinin reddi gerektiği, asgari ücretle çalıştığı, ücret alacağı bulunduğu, fazla mesai yaptığı, hafta tatili ve genel tatil çalışmalarının bulunduğu, yıllık izin ücreti alacağı olduğu gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın davalılardan ... yönünden kısmen kabulüne, ... yönünden ise reddine karar verilmiştir.
    Karar süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Kıdem tazminatına ve diğer alacaklara esas alınması gereken süre konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Kıdem tazminatı, feshe bağlı haklardan olsa da, iş sözleşmesinin sona erdiği her durumda talep hakkı doğmamaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 120. maddesi hükmüne göre yürürlükte bırakılan 1475 sayılı Kanun"un 14. maddesinde kıdem tazminatına hak kazanabilmek için işçinin işverene ait işyerinde en az bir yıl çalışmış olması gerekir.
    İşçinin işyerinde fiilen çalışmaya başladığı tarih en az bir yıllık sürenin başlangıcıdır. Tarafların iş ilişkisi kurulması yönünde varmış oldukları ön anlaşma bu süreyi başlatmaz. Yine iş sözleşmesinin imza tarihi yerine, fiilen iş ilişkisinin kurulduğu tarih, tazminatına hak kazanma ve hesap yönünden dikkate alınması gereken süreyi başlatacaktır. İşçinin çıraklık ilişkisinde geçen süreler de kıdem tazminatına esas alınacak süre yönünden değerlendirilemeyecektir. Buna karşın deneme süresi, kıdem süresine eklenir.
    İşçinin kıdem hakkı bakımından aranan en az bir yıllık süre, derhal fesihlerde feshin bildirildiği anda sona erer. Kural olarak fesih bildirimi muhataba ulaştığı anda sonuçlarını doğur. Bildirimli fesihler yönünden ise ihbar öneli süreye dahil edilir.
    1475 sayılı Kanun"un 14/2. maddesi, işçinin aynı işverene bağlı olarak bir ya da değişik işyerlerinde çalıştığı sürelerin kıdem hesabı yönünden birleştirileceğini hükme bağlamıştır. O halde kıdem tazminatına hak kazanmaya dair bir yıllık sürenin hesabında da işçinin daha önceki fasılalı çalışmaları dikkate alınır. Bununla birlikte, her bir fesih şeklinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde gerçekleşmesi hizmet birleştirmesi için gerekli bir koşuldur.
    Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 25.08.1999-08.11.2010 arası onbir yıl iki ay ondört gün kesintisiz olarak çalıştığı belirtilmiş ise de, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre 2007, 2008, 2009 yıllarında üçyüzaltmışar gün, diğer yıllarda kesintili olarak çalıştığı, büfe işinin mevsimlik iş olduğu anlaşılmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarının amsinin soyut tanık beyanları dışında tereddüde yer vermeyecek şekilde ıspatlanamadığı,alacak ve tazminat hesaplamalarının Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları dikkate alınarak yapılması gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi