Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2021/10786
Karar No: 2022/2879
Karar Tarihi: 09.03.2022

Danıştay 6. Daire 2021/10786 Esas 2022/2879 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2021/10786 E.  ,  2022/2879 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ALTINCI DAİRE
    Esas No : 2021/10786
    Karar No : 2022/2879

    TEMYİZ EDENLER: 1- (DAVALI): … Valiliği
    VEKİLİ : Av. …
    2- MÜDAHİL (DAVALI YANINDA): … Beton ve Nakliye San. Tic. Ltd. Şti.
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACILAR):
    1- …. 5- …
    2- … 6- …
    3- … 7- …
    4- … 8- …

    İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ:
    Dava konusu istem: İstanbul İli, Şile İlçesi, … Mahallesi, … ruhsat numaralı sahada davalı yanında müdahil tarafından yapılması planlanan "Asfalt Plent Tesisi, Hazır Beton Santrali ve Yıkama Tesisi" projesi ile ilgili olarak İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce verilen … tarih E:…sayılı "Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir" kararının iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; uyuşmazlığın çözümü amacıyla (çevre mühendisi, ziraat mühendisi, jeoloji mühendisi, maden mühendisi ve orman mühendisinden oluşan bilirkişi heyetiyle) yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; "Kurulması planlanan 'asfalt plent tesisi, hazır beton santrali ve yıkama tesisi'nin devlet ormanı sınırları içinde kalan bölümünün zaten işletilmekte olan bir maden sahasında kaldığı için yeni bir orman tahribinin söz konusu olmadığı, projenin Çevresel Etki Değerlendirme Yönetmeliği EK-5'te ifade edilen Duyarlı Yöreler Listesi, Korunması gerekli alanlar başlığında 3/ç maddesini sağlamadığı, proje tanıtım dosyasında (PTD) teknik bilgi ve analizler açısından eksikliklerin olduğu, PTD'de sadece proje alanının tarımsal özelliklerine bakıldığı, projenin etki alanına dikkat edilmediği, bu tür etkileri de değerlendirebilmek amacıyla bir ÇED sürecinin işletilmesinin tarımsal açıdan uygun olacağı, proje alanının, T.C. İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) Genel Müdürlüğü 2011 tarihli İçmesuyu Havzaları Yönetmeliği'ndeki EK-İ'in a maddesindeki İstanbul'a Su Temin Edilen İçmesuyu Havzaları ve Dereler listesindeki Yeşil Dere'ye yakınlığına göre koruma alanı içinde yer aldığı, projenin yapılması halinde, ÇED Gereklidir sürecinin işletilerek halkın katılımının da sağlanmasının kamu yararı açısından yerinde olacağı" kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
    Uyuşmazlıkta; 05 Haziran 2018 tarihli “Asfalt Plent Tesisi, Hazır Beton Santrali Ve Yıkama Tesisi” isimli nihai PTD'de “2.b) EK-5'deki Duyarlı Yöreler Listesi dikkate alınarak korunması gereken alanlar” başlıklı bölüm içerisinde, proje alanı ve yakın çevresinin, ÇED Yönetmeliği Ek-5'te verilen “1- Ülkemiz mevzuatı uyarınca korunması gerekli alanlar, 2- Ülkemizin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler uyarınca korunması gerekli alanlar, 3- Korunması gereken alanlar” içerisinde bulunmadığı bilgisinin verilmesine karşın dosyadaki bilgi ve belgelere göre 09/05/2017 tarih ve 30061 sayılı Resmi Gazete'de “İstanbul İli Anadolu Yakası Yeraltı Suyu İşletme Sahası” olarak ilan edildiği, dava konusu alanın da bu saha içinde olduğu, öte yandan, “İSKİ İçmesuyu Havzaları Yönetmeliği” kapsamında tesisin Darlık barajına olan mesafesi (1,9 km) gözönüne alındığında, Orta Mesafeli Koruma Alanı (su kaynağına uzaklığı 1-2 km arası) kapsamında olduğu, diğer yandan Google Earth görüntüsünden dava konusu tesis girişinin Yeşil Dereye uzaklığının da yaklaşık 104 m civarında olduğu anlaşılmaktadır.
    Bununla birlikte, dosyadaki bilgi ve belgelerin ve bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden; yıkamada oluşan beton artıklarının ve diğer kaba atıkların nasıl bertaraf edileceğine dair bilgi bulunmadığı, asfalt plent üretim tesisi akım şeması incelendiğinde birçok ara üniteden toz, gürültü, emisyon ve yine hazır beton ünitesinden de toz, gürültü gibi çevresel kirleticilerin oluştuğu, toz emisyonlarının bertarafı için pulvarize sistem, kapalı mekân kullanımı, temizleme, torbalı filtreler ve rüzgâr perdelerinin yapımı şeklinde önlemlerin alınacağının belirtildiği, ancak toz emisyonları ile ilgili olarak partikül büyüklüğü, rüzgâr yönü, tozuyan madde cinsi göz önünde bulundurularak yapılmış herhangi bir analize rastlanılmadığı, sahada mevcut olduğu söylenen kuru filtre (toz tutucu)'nin koku giderimi de sağladığının ifade edildiği, ancak teknik bilgi verilmediği, trafik yükü hakkında detaylı bilginin bulunmadığı, dolayısıyla çevresel etkilerinin ve alınacak önlemlerin PTD'de yeterli düzeyde ele alınmadığı anlaşılmıştır.
    Bu durumda, dava konusu tesisin 396.000 ton/yıl kapasitede faaliyet göstereceği dolayısıyla bu rakamların yönetmelik limitlerine çok yakın bir ölçekte (400.000 ton) olduğu, dava konusu alanın ise Duyarlı Yöreler Listesi dikkate alınarak korunması gereken alanlar içinde olduğu ve çevresel etkilerinin ve alınacak önlemlerin PTD'de yeterli düzeyde ele alınmadığı hususları dikkate alındığında, bilirkişi raporunda vurgulanmış etkileri ve önlemleri de içeren kapsamlı bir ÇED raporu hazırlanarak ÇED sürecinin işletilmesi ve neticede ortaya çıkan duruma göre iş ve işlemler gerçekleştirilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığından, dava konusu idari işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    Belirtilen gerekçelerle, hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : 1- Davalı idare tarafından, proje alanına en yakın konutların …Mahallesine bağlı 830 m mesafedeki konutların olduğu, …Mahallesinin 900 m mesafede bulunduğu, dolayısıyla gürültü ve emisyon bakımından çevresel etkilerin kümülatif olarak değerlendirildiği, proje sahasının orman ve tarla vasfında olması dışında herhangi bir koruma kapsamında bulunmadığı, ayrıca proje sahasının, daha önce tarım dışı kullanımı uygun görülen alan içerisinde yer aldığı, yıkama tesisinde devir daimli su kullanılacağı, deşarj edilmeyeceği, çevresel etkilere yönelik ilgili yönetmeliklere göre önlem alınacağının taahhüt edildiği, sonuç olarak dava konusu işlemin hukuka uygun tesis edildiği, Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
    2- Davalı yanında müdahil tarafından, İstanbul Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı (eski) … nolu GSM ruhsatına "asfalt plent ve hazır beton üretimi"ni ekleyen 04/02/2020 tarihli GSM sınıfı işyeri açma ve çalışma ruhsatının iptali istemiyle davacılar tarafından 01/07/2020 tarihinde dava açıldığı, GSM sınıfı işyeri açma ve çalışma ruhsatının dayanağının ise ÇED Gerekli Değildir kararının olduğu, başka bir deyişle anılan ruhsatın alınabilmesi için ÇED belgesinin alınmasının gerekli olduğu, dolayısıyla davacıların dava konusu işlemden en geç GSM sınıfı işyeri açma ve çalışma ruhsatının varlığını öğrendiklerinde haberdar olduklarının kabulü gerektiği, bu nedenle, dava konusu işlemi söz konusu ruhsatın iptali istemiyle açılan davada, davalı savunma dilekçesinin tebliği ile öğrendikleri iddiasına itibar edilemeyeceği, dolayısıyla davanın süresinde açılmadığı, işin esası ile ilgili olarak Mahkemenin iptal gerekçelerinin gerçeği yansıtmadığı, dava konusu işlem hukuka uygun olduğundan, Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI: Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ…'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin kabulü ile Mahkeme kararının bozularak, davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin, işin gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    İstanbul İli, Şile İlçesi, …Mahallesi, … ruhsat numaralı sahada ilk olarak yapılması planlanan “Kalker Ocağı” projesi ile ilgili İstanbul Valiliği İl Çevre ve Orman Müdürlüğünce … karar tarih ve …sayılı ile “ÇED Gerekli Değildir Kararı” verilmiştir.
    Sahada çalışmalar devam ederken bölgedeki tüvanan ve kırılmış elenmiş malzeme talebinin fazla olması nedeniyle ocak ve tesis kapasitesinin arttırılması planlanmış ve “Kalker Ocağı ve Kırma-Eleme Tesisi Kapasite Artışı" projesi ile ilgili olarak Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce … tarih ve … sayılı ÇED Gerekli Değildir Kararı verilmiştir.
    Söz konusu sahada gelen talepler doğrultusunda 396.000 ton/yıl kapasiteli yıkama tesisinin, 240 ton/saat kapasiteli asfalt plent tesisinin ve 160 m3/saat kapasiteli 2 adet beton santralinin yapılmasının planlanması üzerine, hazırlanan PTD davalı idareye sunulmuş, yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde, … tarih … sayılı "ÇED Gerekli Değildir" kararı verilmiştir.
    Bunun üzerine, anılan kararın iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    Anayasanın "Yargı Yolu" başlıklı 125. maddesinde; "... İdari işlemlere karşı açılacak davalarda süre yazılı bildirim tarihinden başlar." hükmü yer almış, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Dava Açma Süresi" başlıklı 7. maddesinin ilk fıkrasında; "Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür." hükmüne, "Sürelerle İlgili Genel Esaslar" başlıklı 8. maddesinde; "... Süreler tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlar." hükmüne yer verilmiş, "İvedi yargılama usulü" başlıklı 20/A maddesinin 2. fıkrasında ise, ivedi yargılama usulünde dava açma süresinin otuz gün olduğu hüküm altına alınmıştır.
    25/11/2014 tarih ve 29186 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinin 6. maddesinde; "... (3) (Değişik:RG-26/5/2017-30077) Bu Yönetmeliğe tabi projeler için "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu" kararı veya "Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir" kararı alınmadıkça bu projelerle ilgili teşvik, onay, izin, yapı ve kullanım ruhsatı verilemez, proje için yatırıma başlanamaz ve ihale edilemez. Ancak bu durum söz konusu teşvik, onay, izin ve ruhsat süreçlerine başvurulmasına engel teşkil etmez." kuralına, 17. maddesinin 2. fıkrasında; ''Bakanlık, on beş (15) iş günü içinde inceleme ve değerlendirmelerini tamamlar. Proje hakkkında "ÇED Gereklidir" veya "ÇED gerekli değildir" kararını beş (5) iş günü içinde verir, kararı Valiliğe, proje sahibine ve Bakanlıkça yeterlik verilmiş kurum/kuruluşlara bildirir. Valilik bu kararı askıda ilan ve internet aracılığıyla halka duyurur." kuralına yer verilmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Yukarıda aktarılan hükümler uyarınca; idari davalarda dava açma süresinin başlangıç tarihi; idari işlemin tebliğ, yayın veya ilân tarihidir. Ancak Kanunda öngörülen bu durumların söz konusu olmadığı hallerde, davacıların dava konusu işlemi öğrenme tarihinin iyiniyet kuralları çerçevesinde, olayın özelliği ve niteliği göz önünde tutulmak suretiyle yargı organınca belirleneceği kuşkusuzdur. İdari işlemin usulüne uygun tebliği ve bütün unsurlarıyla ilgililer tarafından öğrenilmesi; ilgililerin dava açma haklarını kullanmalarını ve açılan davanın da gereği gibi yargı mercileri önüne getirilebilmesini doğrudan etkiler. Bu anlamda; bir idari işlemin iptali istemiyle açılan davada usul ve esas yönünden hukuki denetim yapılabilmesi; işlemin içeriğinin tebliğe veya duyuruya ilişkin olarak düzenlenen belgeden kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça anlaşılabilmesi halinde mümkündür.
    Bununla birlikte, dava konusu işlemin ilan yolu ile süresiz olarak tebliğ edildiği durumlarda, ilgililerin sürekli dava açılma tehdidine maruz bırakıldığı görülmüştür. Nitekim Anayasa Mahkemesi kararlarında da belirtildiği üzere, idari işlemlerin belirli bir süre sınırlaması olmaksızın, süreklilik arz edecek şekilde veya makul olmayacak ölçüde uzun bir süre dava konusu edilebilme olasılığının bulunmasının, kamu hizmetlerinin işleyişini aksatacağı ve idarede bulunması gereken istikrarı bozacağı, dolayısıyla, hukuki güvenlik ve idari istikrarın sağlanabilmesi amacıyla dava açma sürelerinin, idarenin işlem ve eylemlerinin özelliklerine göre belli bir süre ile sınırlandırılabileceği, ayrıca süresiz/sınırsız dava açma tehdidinden dolayı, idareye güven ilkesi doğrultusunda alınan izinlere ve ruhsatlara dayanılarak yüksek maliyetlere katlanılmak suretiyle gerçekleştirilen yatırımlar nedeniyle maddi ve manevi zararların ortaya çıkabileceği, bu zararların tazmin edilebilmesi için adli ve idari davalar açılarak bozulan hukuk düzeninin yeniden oluşturulması yoluna gidileceği, bunun da hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayacağı, idari istikrar ve hukuki güvenlik ilkelerini ihlal edeceği açıktır.
    Bu nedenlerle; niteliği gereği yargılamanın geciktirilmeden sonuçlandırılması hedeflenen 2577 sayılı Kanunun 20/A maddesinde düzenlenen ivedi yargılamaya tabi bu tür uyuşmazlıklarda, ilan yolu ile yapılan tebliğlerde, ilanın süresiz olması halinde, muhatapların her an dava tehdidi altında bulunmasının, idari istikrar ve hukuki güvenlik ilkelerinin ihlaline yol açabileceği ve kamu hizmetlerinin aksamasına neden olabileceği dikkate alındığında, açılacak davalar için bir süre sınırlaması getirilmesinde kamu yararının bulunduğu, ivedi yargılama düzenlemesine de uygun olarak, ilan yolu ile yapılan tebliğlerde ilanın süresiz olması durumunda ilan süresinin 30 gün olarak belirlenmesinin kamu hizmetlerinin aksatılmadan yürütülebilmesi ve muhatabın haklarını kullanmasını sağlayacak yeterli ve makul bir süre olduğu, bu nedenle davanın süresinde açılıp açılmadığının, bu süreye göre belirlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
    Dosyanın incelenmesinden; İstanbul İli, Şile İlçesi, … Mahallesi, …ruhsat numaralı sahada davalı yanında müdahil tarafından yapılması planlanan "Asfalt Plent Tesisi, Hazır Beton Santrali ve Yıkama Tesisi" projesi ile ilgili olarak İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce … tarih … sayılı "ÇED Gerekli Değildir" kararının verildiği, anılan kararın duyurulmasına ilişkin İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemi gereği, dava konusu "ÇED Gerekli Değildir" kararının Şile Kaymakamlığı ve … Mahalle Muhtarlığı ilan panolarında 21/06/2018 - 05/07/2018 tarihlerinde askıda ilan edildiği, diğer taraftan internette ilan edildiğine yönelik davalı idarece bilgi-belge gönderilmemiş ise de, dava dilekçesinde yer alan linkten ulaşılan ilana göre, söz konusu kararın 13/06/2018 tarihinde internette ilana çıkarıldığı ve halen yayımlanmakta olduğunun görüldüğü, davacılar tarafından ise davalı yanında müdahilin … nolu GSM ruhsatına "asfalt plent ve hazır beton üretimi"nin eklenmesine ilişkin 04/02/2020 tarihli GSM sınıfı işyeri açma ve çalışma ruhsatının iptali istemiyle 01/07/2020 tarihinde … İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında açılan davada, davalı idarenin savunma dilekçesinin tebliği ile dava konusu işlemden haberdar olunduğu ileri sürülerek, 15/10/2020 tarihinde bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
    Bu durumda, söz konusu projenin gerçekleşeceği yerde usulüne uygun olarak ilan edildiği anlaşılan dava konusu "ÇED Gerekli Değildir" kararına karşı, internette yer alan ilanın süresiz şekilde yapılması nedeniyle yukarıda yer verilen hususlar dikkate alınarak belirlenen 30 günlük ilan süresinin sona erdiği 13/07/2018 tarihinden itibaren 30 günlük dava açma süresi içinde ve (son günün çalışmaya ara verme zamanına rastlaması nedeniyle) en son 07/09/2018 tarihinde dava açılması gerekirken, bu tarih geçtikten sonra … İdare Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında açılan davada, davalı idarenin savunma dilekçesinin tebliği ile öğrenildiğinden bahisle, 15/10/2020 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine olanak bulunmadığından, işin esası incelenmek suretiyle verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
    Öte yandan, davacıların proje alanına (PTD'ye göre) 900 m mesafedeki … Mahallesinde ikamet ettikleri/taşınmazlarının bulunduğu ve işlemin bu yerde ayrıca ilan edilmediği görülmüş ise de, gerek ilanın yapıldığı … Mahallesinin gerekse ikamet edilen/taşınmazın bulunduğu …Mahallesinin aynı ilçede yer aldığı ve birbirine çok yakın konumda olduğu, ayrıca işlemin Kaymakamlık ilan panosunda ve internette ilan edildiği anlaşılmış olup, davacıların söz konusu ilanlardan haberdar olmasının mümkün veya beklenebilir olması nedeniyle dava konusu ÇED Gerekli Değildir kararının ayrıca davacıların ikamet ettiği/taşınmazlarının bulunduğu … Mahallesinde ilan edilmemesinin, dava açma süresinin başlangıcını etkileyen bir durum olmadığı sonucuna varılmıştır.
    Kaldı ki; davanın, yukarıda belirtildiği üzere ilanın usulüne uygun olarak yapıldığı dikkate alındığında, en geç 07/09/2018 tarihinde açılması gerekmekle birlikte, davacıların iddialarının karşılanması bakımından gerekli görüldüğünden, usulüne uygun olarak ilan yapılmamış olsaydı bile, hem Dairemizin 23/12/2021 tarih ve E:2021/10786 sayılı ara kararı üzerine verilen cevapta, asfalt plent tesisinin inşaatına başlanılmamakla birlikte, hazır beton tesisinin 03/09/2019-20/01/2020 tarihlerinde inşa edilerek 04/02/2020 tarihinde faaliyete geçtiğinin, yıkama tesisinin ise 20/12/2018-21/11/2019 tarihlerinde inşa edildiğinin belirtilmesi, hem de yukarıda yer verilen ÇED Yönetmeliğinin 6. maddesi gereği GSM sınıfı işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilebilmesi için öncesinde ÇED Gerekli Değildir kararının alınmış olmasının gerekmesi nedeniyle, … nolu GSM ruhsatına "asfalt plent ve hazır beton üretimi"nin eklenmesine ilişkin 04/02/2020 tarihli yeni ruhsattan haberdar olan davacıların, söz konusu tesislerin varlığını ve tesislerle ilgili verilmiş bir ÇED Gerekli Değildir kararını (en geç 04/02/2020 tarihli yeni ruhsatın iptali istemiyle 01/07/2020 tarihinde açılan dava tarihi itibarıyla) öğrendiklerinin kabulünün gerektiği, dolayısıyla dava konusu işlemin tesisinden 2 sene sonra 15/10/2020 tarihinde açılan bu davanın belirtilen nedenlerle de süresinde görülemeyeceği, aksi halde idari istikrar ve hukuki güvenlik ilkelerinin ihlal edileceği sonucuna varılmıştır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalı ile davalı yanında müdahilin temyiz istemlerinin kabulüne,
    2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2(i) maddesi uyarınca davanın SÜRE AŞIMI NEDENİYLE REDDİNE,
    3. Aşağıda ayrıntısı gösterilen …-TL yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
    4. Davalı idare tarafından yapılan …-TL yargılama giderinin ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen …-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı idareye verilmesine,
    5. Davalı yanında müdahil tarafından yapılan …-TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalı yanında müdahile verilmesine,
    6. Kullanılmayan …-TL yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davalı yanında müdahile iadesine,
    7. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
    8. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-(i) maddesi uyarınca, karar düzeltme yolunun kapalı olduğunun duyurulmasına, 09/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi