Esas No: 2019/7007
Karar No: 2022/1017
Karar Tarihi: 09.03.2022
Danıştay 3. Daire 2019/7007 Esas 2022/1017 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2019/7007 E. , 2022/1017 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/7007
Karar No : 2022/1017
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Başkanlığı/...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU :...Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasına davacı tarafından yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, iş akdinin ikale sözleşmesiyle sona erdirilmesi üzerine çalıştığı şirket tarafından kendisine ödenen 584.262,87-TL üzerinden işverence tevkif edilerek ödenen gelir (stopaj) vergisinin iadesi talebiyle yapılan düzeltme ve şikayet başvurusunun zımnen reddine dair işlemin iptali ile gelir (stopaj) vergisinin, kesintinin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının, iş akdinin 31/01/2017 tarihinde ikale sözleşmesi ile sona erdirilmesi üzerine kendisine işveren tarafından 508.107,20-TL ek ödeme, 14.335,97-TL kıdem tazminatı ve 61.819,70-TL izin ücreti olmak üzere toplam 584.262,87-TL ödendiği, kıdem tazminatı üzerinden gelir vergisi kesintisi yapılmadığının görüldüğü, hizmet karşılığı ödenen ve ücret niteliğinde olan izin ücreti üzerinden gelir vergisi kesintisi yapılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, 508.107,20-TL tutarındaki ek ödemenin ise işsiz kalan davacıya, yasal zorunluluk olmaksızın yardım amacıyla yapıldığı, hizmet karşılığı olmadığından ücret olarak kabul edilerek üzerinden vergi kesintisi yapılamayacağı, değinilen ek ödeme üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmasının açık bir vergilendirme hatası olduğu, tevkif edilen verginin iadesi istemiyle yapılan düzeltme ve şikayet başvurusunun zımnen reddi yolunda tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, olayda fazladan ödenen verginin yargı kararıyla iadesi söz konusu olduğundan, iadesi gereken tutara, paranın tasarrufundan yoksun kalınan süre için Borçlar Kanunu ve Ticaret Kanununa göre faiz ödenmesi gereken hallerde hangi oranda faiz ödeneceğini düzenleyen 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'da belirlenen oranda faiz işletilmesi gerekeceğinden, davacının, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın belirli aralıklarla değiştirdiği ve ticari işlemlerde uygulanacak temerrüt faiz oranını gösteren avans faiz oranındaki faiz talebinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle 508.107,20-TL ek ödeme üzerinden yapılan tevkifatın, kesinti tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun uyarınca hesaplanacak faizi ile birlikte davacıya iadesine hükmedilmiş, diğer kısımlar yönünden ise dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesi kararının; iade talebinin kıdem tazminatı ile izin ücreti olarak ödenen tutara isabet eden kısmı yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusu, kararın değinilen hüküm fıkralarının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle reddedilmiştir.
Kararın; iadesine karar verilen tutara tahsil tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun uyarınca yasal faiz işletilmesine dair hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusu ise kabul edilerek, kararın değinilen hüküm fıkrası kaldırıldıktan sonra, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 112. maddesinin 4. fıkrasında, fazla ve yersiz olarak tahsil edilen vergilerin iadesinde tecil faizinin uygulanacağının açıkça düzenlendiği gerekçesiyle, kesinti yoluyla tahsil edilen verginin, tahsil tarihinden itibaren 6183 sayılı Kanunda belirlenen tecil faizi oranında işleyecek faizi ile birlikte davacıya iadesine hükmedilmiş, faiz isteminin, avans faizi oranının tecil faizinden yüksek olduğu dönemlerde hesaplanacak tecil faizi tutarını aşan kısmına yöneltilen istinaf başvurusu ise hukuka uygun bulunmayarak reddedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İş akdinin ikale sözleşmesiyle sona erdirilmesi üzerine işverence davacıya yapılan ödemenin işsiz kalınması nedeniyle yardım amacıyla yapılan bir ödeme değil geçmiş dönemlere ilişkin bir takım hak ve alacaklarla rekabet etmeme karşılığı yapılan bir ödeme olduğu, yargılama sürecinde söz konusu ödemenin niteliğinin açıkça ortaya konulmadığı, ücret olmadığının kabul edilmesiyle yetinildiği, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 25. maddesindeki istisna kapsamında da olmayan bu ödemenin ücret olarak vergilendirilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, olayda ihtirazi kayıtla verilen bir beyanname söz konusu olmadığından, iadesine karar verilen vergi için 213 sayılı Kanun'un 112. maddesi 4. fıkrasında düzenlenen tecil faizinin ödenmesini gerektiren bir durumun bulunmadığı, kesilen verginin faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi halinde dahi faiz oranının tecil faizi oranı olmaması gerektiği, bu yönde çok sayıda yargı kararı bulunduğu, idareleri aleyhine aynı konuda çok sayıda dava açıldığından davaların seri dava kabul edilerek, davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin seri davalar için öngörülen oranda olması gerektiği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ... DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Vergi Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 09/03/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.