
Esas No: 2021/4724
Karar No: 2022/1236
Karar Tarihi: 27.01.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/4724 Esas 2022/1236 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/4724 E. , 2022/1236 K."İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
İlk Derece
Mahkemesi : ... 3. İş Mahkemesi
Dava, kurum işleminin iptali ile iptal edilen çalışmalarının geçerli olduğunun tespiti ve yaşlılık aylığının kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanarak faizleri ile ödenmesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı avukatı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili, davacının Eylül 2011 tarihinde emekli olduğunu, davacının bilgisine başvurmak üzere kuruma çağırıldığını, ciddi beyin rahatsızlığı olması nedeniyle ilaçların etkisi ile çalıştığı firmaların isimlerini hatırlayamadığını belirtmesi üzerine bildirimleri iptal edilerek ödenen aylık yönünden boç çıkarıldığını, iptal edilen işyerinde fiili çalıştığını belirterek ilk almaya başladığı tarihten itibaren başlamak üzere yaşlılık aylığına hak kazanmış olduğunun tespiti ile kurum işleminin iptaline, ödenmeyen aylıklarının da yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı vekili özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda kurum müfettiş raporunun aksi somut delillerle ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili, kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davanın niteliği itibariyle yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. ve 5510 sayılı Yasanın 86/9. maddeleri olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
İnceleme konusu davada, davacı, 18.06.2014 tarihli kurum denetmen raporuna istinaden iptal edilen 2008-2009 yılları arasındaki çalışma süresinin fiili çalışma olarak tespitiyle, yeniden yaşlılık aylığı bağlanmasını talep etmiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de, dosyada yer alan bilgi ve belgeler karar vermeye elverişli görünmemektedir. Öncelikle bu tür davalarda elde edilecek hükmün, sigortalıyı çalıştıran işverenin hak alanını da ilgilendirdiği ve onun yönünden bir takım sorumluluk ve yükümlülükler doğurabileceği belirgin bulunmakla, işverenin davalı Kurumla birlikte zorunlu dava arkadaşı konumunda yer aldığı ve kendisine de husumet yöneltilmesi gerektiği açıktır. Bu bakımdan; kömür dağıtım işinin kim tarafından yapıldığı, davacının kimin emir ve talimatı ile çalıştığı araştırılarak işveren belirlenip, dava dışı işverenin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 124'üncü maddesi de nazara alınarak yasal yöntemine uygun biçimde davaya katılımı sağlanmalı, göstereceği tüm kanıtlar toplandıktan sonra yapılacak değerlendirme üzerine elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır. Ayrıca, davacının iptale konu dönemdeki çalışmasının gerçekte fiili olup olmadığının tespiti için, davacıdan kömür yardımı yapılan kişilerden çalışmasını bilebilecek kişilerin ismi sorularak, bu kişilerin bilgi ve görgülerine başvurulmalı, bunun yanında denetmen raporunda ifadesi alınan bazı kişilerin de davacı gibi kömür dağıtım işinde çalıştıklarına dair beyanlarının olduğu gözetildiğinde, kömür dağıtım işinde kaç kişi çalıştığı, araçların kim tarafından temin edildiği, kaç araç olduğu, davacının çalışıp çalışmadığı ve süresi yönünden bu kişilerin de beyanlarına başvurulmalı, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarında çelişki oluşursa giderilerek ve dosya kapsamında davacının denetmene verdiği ifadenin bulunmadığı anlaşılmakla, dosyaya celbi sağlanarak, gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip, deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine ve kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 27.01.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.