Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/6406 Esas 2019/5354 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6406
Karar No: 2019/5354
Karar Tarihi: 17.09.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/6406 Esas 2019/5354 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacılar, davalılar aleyhine ortaklığın giderilmesi talebiyle dava açmıştır. Ancak, mahkeme davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermiştir. Davacılar vekili temyiz etmiş ve dava hakkında verilen kararın gerekçesi incelenerek yanlışlığına karar verilmiştir. Kararda belirtilen kanun maddeleri şunlardır: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114 ve 115/2 maddeleri; Gider Avansı Tarifesi'nin 4. maddesi. Gider avansı, dava şartı olup davacı tarafından yatırılması gereken bir avanstır ve mahkeme veznesine yatırılması gerekmektedir. Ayrıca, delil avansı ise delillerin ibrazı, ilgili yerlerden getirtilmesi, tanıkların (ve gerekirse bilirkişilerin ya da uzmanların) dinlenmesi için gerekli olan masrafların karşılanması için yatırılan paradır ve davacı veya ilgili tarafça yatırılması gerekir. Gider avansı, delil avansından farklı olarak dava şartıdır ve yatırılmaması halinde davanın reddine karar verilir.
14. Hukuk Dairesi         2016/6406 E.  ,  2019/5354 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.03.2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 06.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
    Davacılar vekili, dava konusu 43093 ada 2, 3, 4 ve 5; 43094 ada 5 ve 6; 43121 ada 3, 5, 8, 11, 1, 9, 6, 2, 10 ve 7; 41069 ada 2, 4, 5 ve 6; 43098 ada 1; 41067 ada 3; 43092 ada 6 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, ön inceleme tutanağı ile verilen kesin sürede 627,50TL eksik gider avansının yatırılmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114 ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun üçüncü kısmının "davanın açılması" başlıklı birinci bölümünde, dava dilekçesi içeriğine ilişkin düzenlemenin hemen ardında yer alan "harç ve avans ödemesi" başlıklı 120"nci maddenin bir numaralı fıkrasında davacının, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorunda olduğu belirtilmiştir. Gider avansı kural olarak üç ana kalemden oluşur. Bunlar davanın başında, dilekçe ve eklerinin tebliği için gereken tebligat giderleri, yapılacak zorunlu yazışmalar için gerekli giderler ve yapılacak zorunlu harcamalar için alınacak ücretlerdir (Atalay, O.: Pekcanıtez Medeni Usul Hukuku, C.III, 15.b., İstanbul 2017, s.2400).
    Adalet Bakanlığınca her yıl "Gider Avansı Tarifesi" hazırlanarak yayımlanmaktadır. Yasal düzenlemede de belirtildiği gibi gider avansının sorumlusu davacıdır.
    Gider avansından farklı olarak “delil avansı” ise delillerin ibrazı, ilgili yerlerden getirtilmesi, tanıkların (ve gerekirse bilirkişilerin ya da uzmanların) dinlenmesi için gerekli olan masrafların karşılanması için yatırılan paradır (Atalay, Pekcanıtez Usul, s.2400). Delil avansı, o delille iddiasını ispatlayacak tarafça yatırılmalıdır. Ancak ilgilisinin bu gerekliliği yerine getirmemesi hâlinde, diğer taraf da delil avansını yatırabilir.
    Gider avansı ile delil avansı arasındaki en önemli fark, gider avansının dava şartı olmasına rağmen delil avansının dava şartları arasında sayılmamış olmasıdır (HMK m.114/1-g). Bu bakımdan gider avansının yatırılmaması ya da yargılama süreci içinde tamamlanmaması hâlinde davanın, dava şartı yokluğundan reddi gerekirken (HMK m.115), delil avansının yatırılmaması hâlinde o delile dayanmaktan vazgeçilmiş kabul edilerek (HMK m.324/2), yargılamaya devam edilir ve o delille ispatlanacağı düşünülen vakıa ispatlanamamış sayılır. Böyle bir durumda hâkim, mevcut delil durumuna göre karar verir (Özbek, M.S.: Hukuk Yargılama Usûlünde Gider Avansı, Ankara 2016, s.131).
    Öte yandan; davanın açıldığı tarihte yayımlanan Gider Avansı Tarifesinin 4. maddesinde, dava dilekçesinde keşif deliline dayanılmış ise keşif harcı avansı ile birlikte 85 TL ulaşım gideri ve bilirkişi deliline dayanılmış ise Bilirkişi Ücret Tarifesinde davanın açıldığı mahkeme için öngörülen bilirkişi ücretinin avans olarak ödeneceği düzenlenmiştir.
    Somut olayda; davacılardan dava açılırken gider avansı alınmış olup, dava dilekçesinde “bilirkişi” ve “keşif” deliline dayanılmadığı halde davacılardan bilirkişi ve keşif delili için ücret yatırılmasına yönelik ön inceleme tutanağı ile kesin süre verilmesi doğru değildir. Bir an için, verilen kesin sürenin doğru olduğu kabul edilse bile davacı tarafça dayanılmayan bilirkişi ve keşif delilinden vazgeçmiş sayılarak mevcut dosya içeriğine ve diğer delillere göre karar verilmesi gerekirken davanın usulden reddine karar verilmesi hatalıdır. Bunlarla birlikte ön inceleme aşaması tamamlanıp tahkikat aşamasına geçilmeden delil avansı yatırılması için kesin süre verilmesi de doğru değildir.
    Mahkemece, değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.09.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.