Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/9957 Esas 2016/938 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9957
Karar No: 2016/938
Karar Tarihi: 27.01.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/9957 Esas 2016/938 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı taraf, davalıcının kefil olarak imzaladığı kredi sözleşmesinin ödenmediğini ve yapılan icra takibine itiraz edildiğini öne sürerek itirazın iptalini talep etmiştir. Mahkeme, davalının imzasını taşıyan kredinin ödendiği, kefilin sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, davacı banka ile kredi borçlusu arasında imzalanan sözleşmede davalıcının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla yer aldığından, yeterli inceleme yapılmadan hüküm kurulması hatalıdır. Banka kayıtları üzerinde inceleme yapılması ve bilirkişi raporu alınarak karar verilmesi gerekmektedir. Sonuç olarak hükmün davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: Borçlar Kanunu-MK.
19. Hukuk Dairesi         2015/9957 E.  ,  2016/938 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davacı ile dava dışı ... arasında imzalanan kredi sözleşmesini davalının kefil sıfatıyla imzaladığını, kredinin ödenmemesi üzerine ihtarname keşide edildiğini ve alacağın tahsili için yapılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin 26.04.2007 tarihli sözleşmeye kefil olduğunu, bu sözleşmeyle kullandırılan kredinin ödendiğini, 31.08.2012 tarihli ihtar ile kefaletten vazgeçtiklerinin bankaya bildirildiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davalının imzasını taşıyan kredinin ödendiği, davacı banka tarafından talep edilen kredi alacağının 10.06.2009 tarihinde kullandırıldığı, kefilin sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Davacı banka ile dava dışı kredi borçlusu arasında 26.04.2007 tarihli sözleşme imzalandığı ve bu sözleşmede davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla yer aldığı çekişmesizdir. Sözleşme tarihinden sonra kullandırılan kredilerin bir noktada sıfırlanmış olması sözleşmeyi sonlandırmayacağı gibi kefilin de sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Davacı banka aynı sözleşme kapsamında borçluya yeniden kredi kullandırabilir. Kullandırılan bu krediden kefil, kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ile sorumludur. Bankanın yeni bir sözleşme düzenlemesi ve düzenlenen bu yeni sözleşmede kefilin imzası bulunmaması halinde bu yeni sözleşme kapsamında kullandırılan krediden kefil sorumlu tutulamaz.
    Açıklanan bu yönler gözetilerek konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla banka kayıtları üzerinde inceleme yapılarak (gerektiğinde talimat ile) bilirkişi raporu alınıp varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile ve delil takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.