7. Ceza Dairesi Esas No: 2021/15495 Karar No: 2021/17200 Karar Tarihi: 14.12.2021
556 sayılı KHK"ya muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/15495 Esas 2021/17200 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A-1 maddesine göre suçlu bulunmuş ve hüküm olarak hükümlülük, erteleme ve müsadere cezalarına çarptırılmıştır. Ancak, marka hakkına tecavüz suçlarında şikayet hakkının münhasıran marka sahibine ait olduğu ve diğer kişilerin bu hakkı kullanamayacağı belirtilmiştir. Dosyada şikayet tarihinde hukuken geçerli bir şikayetin bulunmadığı görüldüğü için davanın düşürülmesine karar verilmesi gerektiği açıklanmıştır. Kanunlar ise şu şekildedir: 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A-1 maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 71-83. maddeleri.
7. Ceza Dairesi 2021/15495 E. , 2021/17200 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 556 sayılı KHK"ya muhalefet HÜKÜM :Hükümlülük, erteleme, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A-1 maddesinde düzenlenen suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete tabi olup, ... Electronics Co. Ltd. vekilinin şikâyeti üzerine, sanığın işyerinde yapılan aramada üzerlerinde katılan firma adına tescilli markaların bulunduğu taklit ürünlerin satışa arz edilmiş halde ele geçirildiği iddiası ile sanık hakkında marka hakkına tecavüz suçundan kamu davası açılmışsa da; Marka hakkına tecavüz suçlarında şikâyet hakkı, münhasıran marka sahibine ait olup, tescilli markanın sahibi olan ve marka korumasından doğan hakları tecavüze uğrayan gerçek veya tüzel kişiler şikâyetçi olabilir. Diğer bir ifade ile şikâyet hakkını kullanacak marka sahibi Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tutulan marka sicilinde, adına markanın tescil edildiği gerçek veya tüzel kişidir. Şikâyet hakkı şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğundan bu hakkın başkaları tarafından kullanılması mümkün değildir. Hak sahibi kişiler şikâyet tarihinde, şikâyette bulunma yetkisini veren vekâletname bulunmak koşulu ile avukatları vasıtasıyla da şikâyette bulunabilir. Davaya vekâlet konusu 6100 sayılı HMK’nun 71-83. maddelerinde düzenlenmiş olup, hem HMK’nda hem de Türk Borçlar Kanunu"nda vekâletnamelerin herhangi bir şekil şartına bağlı olmadığı kabul edilmiştir. Şikâyet hakkını kullanma konusunda asıl olanın vekâlet verenin iradesi olduğu yönündeki ilke ışığında somut olaya gelince; Dosya içerisinde mevcut olan ve ... Electronics Co. Ltd. firmasının yetkilisi tarafından ... irtibat bürosu yetkilisi ...’e verilen asıl vekaletnamenin içeriğinde “Bir gümrük davasını ya da diğer davaları takip etme anlaşması vaka bazında mektup, telefaks veya e-posta iletişimi ile yapılacaktır.” şeklindeki kısıtlamanın bulunması ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 30/11/2020 tarihli eksikliğin giderilmesi talepli yazısına rağmen, katılan firma vekilinin; sanık hakkında şikâyet hakkının kullanılması amacıyla ve şikâyet tarihini kapsar şekilde marka sahibi firmanın yetkilileri tarafından kendilerine verilmiş izin içeren mektup, faks veya elektronik posta iletisi aslını veya tercümesinin onaylı örneklerini dosyaya ibraz edemediği, şikayet tarihinden sonra düzenlenen vekaletnamenin de sonucu etki etmeyeceği anlaşıldığından, marka sahibi firmanın sanık hakkında şikayet tarihi itibarıyla hukuken geçerli bir şikâyetinin bulunmadığı gözetilerek davanın düşürülmesine karar verilmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm tesisi, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14/12/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.