Esas No: 2020/1971
Karar No: 2022/810
Karar Tarihi: 09.03.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/1971 Esas 2022/810 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2020/1971 E. , 2022/810 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/1971
Karar No : 2022/810
TEMYİZ EDEN : I- (DAVACI): ...
II- (DAVALILAR):1- ...
2- ...Bakanlığı
VEKİLLERİ: I.Hukuk Müşaviri Yrd. V. ...
3- ...Genel Müdürlüğü
VEKİLİ: Av. ...
İSTEMİN KONUSU :Danıştay Beşinci Dairesinin 11/03/2020 tarih ve E:2016/22657, K:2020/1899 sayılı kararının davalı idareler tarafından iptale ilişkin kısmının, davacı tarafından ise aleyhinde hükmedilen vekalet ücreti yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 3. sınıf emniyet müdürü rütbesinde görev yapan davacı tarafından, 25-29 Haziran 2015 tarihleri arasında 3. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının ve sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemi ile bu işlemlerin dayanağı olan 10/05/2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 28. maddesinin 2. ve 3. fıkraları ile 29. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan ''... sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla, ...'' ibaresinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 11/03/2020 tarih ve E:2016/22657, K:2020/1899 sayılı kararıyla;
Yönetmeliğin 28. maddesinin 3. fıkrası yönünden;
Dava konusu Yönetmeliğin dayanağı olan Kanun hükmünde ve Yönetmeliğin 28. maddesinin başlığında "sözlü sınav" ifadesine yer verildiği halde, anılan Yönetmelik maddesinin içeriğinde "mülakat" a ilişkin esas ve usullerin düzenleme altına alındığı,
Davranış ve düşüncelere ilişkin bilgi edinme amacıyla bir kişiyle yapılan sorulu cevaplı görüşme olan mülakatın, kamu görevlerine girişte yapılan yazılı sınavı tamamlayıcı nitelikte olup, yazılı sınavla bilgisi ölçülen kişilerin, mesleğe uygun tavır ve davranışlara, yeteneğe ve kültürel birikime sahip olup olmadığını belirlemek amacıyla yapıldığı,
Sözlü sınavın ise, amacı bakımından yazılı sınava benzemekte olup, bilgi ölçme amacıyla yapıldığı, ancak, sözlü sınava ilişkin benzer düzenlemelere yer veren bazı yasa ve yönetmeliklerde sözlü sınava tabi tutulacak adayların bilgi yanında mesleki ehliyete yönelik diğer özel niteliklere de sahip olunup olunmadığı yönünden değerlendirmeye tabi tutulacağına ilişkin düzenlemelere yer verildiği, dolayısıyla yazılı sınavın tamamlayıcısı olan sözlü sınavın ölçme ve değerlendirme bakımından mülakatı da kapsadığı sonucuna ulaşıldığı,
Bu durumda, dava konusu Yönetmeliğin dayanağı olan Kanun hükmünde açıkça "sözlü sınav" şeklinde yapılan düzenlemeye uygun olarak Yönetmeliğin 28. maddesinin başlığında da "sözlü sınav" ibaresine yer verildiği halde, madde içeriğinde sadece mülakata yönelik değerlendirmelere yer verildiği, buna karşın, sözlü sınavın amacı olan bilgi ölçmeye yönelik hususlara yer verilmediğinden, anılan maddenin 3. fıkrasında eksik düzenleme nedeniyle hukuka uyarlık bulunmadığı,
Davacının katıldığı sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlem yönünden;
10/05/2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin dava konusu bireysel işlemin dayanağı hükümlerinden olan 28. maddesinin sözlü sınavın içeriğine ilişkin 3. fıkrasının yukarıda yer verilen gerekçelerle, ayrıca, 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Yazılı sınava giren adaylar" ibaresinin Dairelerinin 20/06/2018 tarih ve E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararıyla iptal edilmiş olması nedeniyle, söz konusu sınavda puanların belirlenmesinde dayanak Kanun hükmünde öngörüldüğü şekilde ölçme ve değerlendirme esaslarına uygun bir değerlendirme yapıldığından söz edilmesine hukuken imkan bulunmadığından, davacının sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemde de hukuka uyarlık bulunmadığı,
Öte yandan, bu kararın, davacının sözlü sınavında başarılı olduğu yolunda bir sonuç doğurmayacağı, dava konusu başarısız sayılma işleminin dayanağı olan ve hukuka aykırılığı tespit edilen Yönetmelik hükümlerinin düzenlediği hususlarda yapılacak yeni düzenlemelerle belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde yeniden yapılacak sözlü sınav sonucunda ortaya çıkacak olan değerlendirme ve puana göre işlem tesis edilmesine yönelik olduğu,
25-29/06/2015 tarihleri arasında 3. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavları yönünden;
Dava konusu sözlü sınavların dayanağı olan Yönetmelik hükümlerinin yukarıda belirtilen gerekçelerle hukuka aykırılığı tespit edildiğinden, söz konusu hukuka aykırı düzenlemeler dayanak alınarak tesis edilen ve 25-29/06/2015 tarihleri arasında 3. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarında da hukuka uyarlık bulunmadığı,
Diğer yandan, Kanun'un verdiği yetkiye uygun olarak düzenlenen Yönetmeliğin dava konusu edilen diğer hükümlerinde, üst normlara ve hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçeleriyle,
Dava konusu Yönetmeliğin 28. maddesinin 3. fıkrası ile 25-29/06/2015 tarihleri arasında 3. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının ve davacının katıldığı sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptaline, dava konusu edilen diğer kısımlar yönünden ise davanın reddine, 3.000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, yargılama sonucunda haklı olduğu ortaya çıkmasına rağmen aleyhine vekalet ücreti hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
Davalı idareler tarafından, iptali istenen idari işlemin ve dayanağı Yönetmelik hükümlerinin Anayasa ve kanunlara uygun olduğu, bahse konu Yönetmelikte, dayanağı 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun amir hükümleri uyarınca rütbe terfiinde yazılı ve sözlü sınavlarda başarılı olunması şartının arandığı, sözlü sınavında başarı barajının aday lehine düşük tutulduğu, elli puan alma şartı konulmasının kamu yararı ve hizmet gereği olduğu, sözlü sınavın, adaylara önceden bastırılan sorular arasından soru kartı çektirilmek suretiyle icra edildiği, bu yönüyle farklı komisyonlar tarafından farklı değerlendirme yapıldığı iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğu, adayların değerlendirme kriterlerinin Yönetmelikte açıkça ortaya konulduğu, dolayısıyla, dava konusu Yönetmelik hükümleri ile bu hükümlere dayanılarak tesis edilen idari işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek, Daire kararının iptale ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMALARI :Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
Davalı idarelerin savunmaları alınmamıştır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ: Davalı idarelerin temyiz istemlerinin reddi ile Daire kararının iptale ilişkin kısmının onanması, davacı açısından ise temyiz isteminde bulunulmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davalı idarelerin yürütmenin durdurulması istemleri hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
Başkan ...ile Üyeler ...ve ...'nun, 3. sınıf emniyet müdürü rütbesinde görev yapan davacının, hukuki durumunda değişiklik meydana getirerek menfaatini etkilemesi nedeniyle rütbe terfi sözlü sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işleme karşı dava açma ehliyeti bulunmakta ise de, bulunduğu rütbede yapılan tüm sözlü sınavların iptalini istemekte meşru ve güncel bir menfaatinin bulunmadığı anlaşıldığından, bu istemine ilişkin olarak davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerektiği yolundaki oylarına karşılık, davacının, menfaatinin etkilendiği, kaldı ki, bulunduğu rütbede gerçekleştirilen tüm rütbe terfi sözlü sınavlarının bireysel olarak hukuka aykırılığı nedeniyle değil, dayanağı düzenleyici işlemin hukuka aykırılığı iddiasıyla dava konusu edilmiş olması nedeniyle, Yönetmeliğe dayalı yapılan tüm sözlü sınavların iptali istemine ilişkin olarak dava açmakta ehliyetinin bulunduğu sonucuna varılarak uyuşmazlığın esasına geçildi:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Daire kararının iptale ilişkin kısmı bakımından davalı idarelerce yapılan temyiz istemi yönünden:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın iptale ilişkin kısmı usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, davacının da katılmış olduğu rütbe terfi sözlü sınavlarının dayanağı hükümlerinden olan dava konusu Yönetmeliğin 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Yazılı sınava giren adaylar" ibaresinin iptali yolunda verilen Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 tarih ve E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/11/2020 tarih ve E:2019/179, K:2020/2522 sayılı kararı ile kesin olarak onanmıştır.
Aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yönelik davacı tarafından yapılan temyiz istemine gelince;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 48. maddesinin 6. fıkrasında, temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamının ödenmemiş olması halinde kararı veren merci tarafından verilecek yedi günlük süre içerisinde tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçilmiş sayılacağı hususunun temyiz edene yazılı olarak bildirileceği, verilen süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde ilgili merciin kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar vereceği; aynı maddenin 7. fıkrasında ise temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin ödenmemiş olduğunun anlaşıldığı hâllerde, bu fıkrada sözü edilen kararların, dosyanın gönderildiği Danıştayın ilgili dairesi ve kurulunca, kesin olarak verileceği hükmü yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; Danıştay Beşinci Dairesinin 11/03/2020 tarih ve E:2016/22657, K:2020/1899 sayılı kararının, davacı tarafından temyiz edildiği ancak temyiz dilekçesinin işleme konulabilmesi için verilmesi zorunlu olan harç ve posta ücretinin ödenmediği, bunun üzerine 27/05/2021 tarihli yazı ile harç ve posta ücretinin yedi gün içinde tamamlanması, aksi takdirde, 2577 sayılı Kanun'un 48/6. maddesi uyarınca, temyiz edilmemiş sayılması yönünde karar verileceği hususunun davacıya bildirildiği, anılan yazının, 08/06/2021 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, ancak verilen süre içerisinde söz konusu eksikliğin tamamlanmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 2577 sayılı Kanun'un yukarıda aktarılan 48/7. maddesi uyarınca davacının temyiz isteminin incelenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen davanın reddine kısmen iptale yönelik Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 11/03/2020 tarih ve E:2016/22657, K:2020/1899 sayılı kararının, iptale ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Anılan kararın, 2577 sayılı Kanun'un 48/7. maddesi uyarınca davacı tarafından TEMYİZ EDİLMEMİŞ SAYILMASINA,
4. Kesin olarak, 09/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.