22. Hukuk Dairesi 2012/18548 E. , 2013/7289 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı .... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ...tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili davacının 01.04.2007-04.08.2010 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını, çalıştığı süre boyunca fazla çalışması olmasına rağmen kendisine bu süre zarfında fazla çalışma ücretinin ödenmediğini, davalı şirket tarafından sigorta primini ödememek amacı ile kendisinin belli tarihlerde işten ayrıldığı ve bir süre sonra yeniden işe başladığı yönünde sosyal güvenlik kurumuna bildirimde bulunulduğunu, davacının 09.08.2010 tarihinde iş sözleşmesinin, fazla çalışma ücretleri ve diğer bir takım ücretlerinin ödenmemesi, çalışma koşullarında müvekkil aleyhine değişiklik yapılması ve bir takım aksaklıklar olması nedeni ile tek taraflı olarak haklı nedenle feshettiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacının şimdilik kıdem tazminatı olarak 1.000,00 TL, yıllık izin ücreti 2.000,00 TL, ulusal tatil günleri ile genel tatil günleri ve hafta sonu ücreti 4.500,00 TL ve fazla çalışma ücreti olarak da 16.880,00 TL"den oluşan toplam 24.380,00 TL tutarındaki alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde davacının talep ettiği ödemelerin muhasebeciye hesaplattırılarak kendisine işten çıktığı tarihte ödendiğini, davayı kabul etmediklerini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiş ve beş yıllık zamanaşımı def"inde bulunmuştur.
Mahkemece, davacının imzası bulunan ibraname her ne kadar miktar içerse de davacının ibranameyi imzaladığını hatırlamaması, ibranamede imzası bulunan ve ayrıca davalı tanığı olan tanığın ibranameyi ne zaman imzaladığını hatırlamaması, davacının kendi yanında imzalamadığını ve içeriği hakkında da bilgisi olmadığını beyan etmesi ve davalının incelenen ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tanzim edilmemesi ve ayrıca içerikleri itibariyle ibranameyi teyit etmemesi nedeniyle ancak aleyhe delil vasfında olduğu, bu sebeple miktar içermesi ve ödemeleri kalem kalem belirtmesine rağmen ibranameye itibar edilmediği makbuz hükmünde dahi değerlendirilmediği gerekçesiyle bilirkişinin hesapladığı kıdem tazminatı miktarından takdiren %15 hakkaniyet indirimi yapılarak davanın yıllık izin talebi yönünden reddine diğer alacak talepleri yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyada imzası davacı tarafından inkar edilmeyen, davacının baskı altında kalması, esaslı hataya düşmesi, diğer tarafın veya üçüncü şahsın hile ya da korkutması sebebiyle imzaladığı iddia edilmeyen, alacak kalemleri ve miktarı belirtilmiş olan geçerli bir ibraname mevcuttur. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre kısmi ödeme hallerinde ibra geçerli değildir fakat makbuz hükmündedir. Ayrıca ibranamenin geçerli olması için şahitler huzurunda imzalanması da gerekli değildir. Bu sebeple mahkemece yazılı gerekçe ile davacı tarafından imzalandığı anlaşılan ibranamenin makbuz hükmünde dahi sayılmaması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
2- Dosya kapsamından davalı işyerinde kış dönemlerinde hava şartları sebebiyle çalışma olmadığı, işçilerin yarım ücret aldıkları anlaşılmaktadır. Hal böyleyken bilirkişi tarafından çalışılmadığı anlaşılan kış dönemleri için de fazla mesai ve genel tatil alacağı hesaplanması doğru olmayıp kararın bu yönüyle de bozulması gerekmiştir. Mahkemece yapılacak iş belirtilen bu hususlar dikkate alınarak bilirkişiden ek rapor alınmasından ibarettir.
3-Mahkemece kıdem tazminatına %15 hakkaniyet indirimi yapılması doğru değildir. Ancak, davacının bu hususta temyiz itirazı bulunmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.04.2013 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.