Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/18536
Karar No: 2013/7284

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/18536 Esas 2013/7284 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalı sendika ile yaptığı vekalet sözleşmesi doğrultusunda hukuki danışmanlık yapmaktaydı. Sendika yönetim kurulu kararı gereği altı ay öncesinden haber vermeden işine son verildi. Davacı, sözleşmeye göre sendika tarafından işinin sona erdirilmesi durumunda ücretinin ödenmesi gerektiğini belirterek, altı aylık brüt ücreti olan 1.3781,28 TL'nin işten çıkarılma tarihinden işleyecek faiziyle davalıdan tahsil edilmesi için dava açtı. Mahkeme, sendika tarafından yapılan iş değişikliği nedeniyle davacının işten çıkarıldığına hükmetti ve davacının ücret talebinin reddine karar verdi. Ancak Yargıtay, davacının belirsiz süreli iş sözleşmesi kapsamında çalıştığını, sözleşmenin süresinden önce sona erdirilmesi nedeniyle mahrum kalınan ücretin ödenmesi gerektiğine karar verdi. Bu bağlamda, Borçlar Kanunu'nun 325. maddesi gereği, işi kabul etmesine rağmen iş koşullarında değişiklik yapmak isteyen işverenin, işçinin ücretini ödemek zorunda olduğu belirtildi. Ayrıca, 1/c. maddesi uyarınca davacının sendika dışında kendi işini
22. Hukuk Dairesi         2012/18536 E.  ,  2013/7284 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili müvekkili ile davalı sendika arasında 01.04.2010 tarihli avukatlık sözleşmesi yapıldığını, ücretinin 2.296,88 TL olduğunu, 2011 Temmuz ayında müvekkiline sözlü olarak Sendika Genel Başkanı tarafından "sendikaya başka bir avukat alındığı, o avukat ile sözleşme imzalandığı, sözleşmeye göre avukatın herhangi bir vekalet ücreti almayacağı, avukatlık yaptığı takdirde kendisine referans olunacağı bu şartları kabul ederse çalışmaya devam edebileceği aksi takdirde işine son verileceğini bildirildiğini, 26.07.2011 tarihli yönetim kurulu kararı doğrultusunda ekonomik ve benzer nedenlerden dolayı 01.10.2011 tarihinde feshedileceğinin bildirildiğini, müvekkilinin fesih tarihine kadar yasal hakları saklı kalmak kaydıyla yükümlülüklerini yerine getireceğini bildirdiğini, müvekkilinin sendikanın hukuki danışmanlığını yaptığı sürece sözleşmeden doğan yükümlülüklerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, sözleşmenin 01.04.2011 tarihinde bir yıl süre için yenilendiğini, sözleşmenin 12. maddesine göre sendika avukatı azleder, işi kovuşturmasına olanak vermezse yahut sözleşmeyle yüklendiği vecibelerden birini yerine getirmezse avukat sözleşme gereği ücretini isteme hakkı kazanacaktır denildiğini, böylelikle 01.04.2012 tarihine kadar olan alacaklarını istemeye hak kazandığını bu sebeple altı aylık brüt ücreti olan 1.3781,28 TL nin işten çıkarılma tarihi olan 01.10.2010 tarihinden işleyecek eybmf ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasındaki ilişkinin vekalet ilişkisi olup hizmet sözleşmesi olmadığını bu sebeple görev yönünden davanın reddi gerektiğini, davacının yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmediğini, sendikanın işlerini öncelikli tutmakta hassas davranması gerekirken haftada iki gün sendikaya geldiğini, gelmediği zamanlarda sözleşme gereği bildirimde bulunması gereken genel başkan veya genel sekretere haber vermediğini, 3. madde gereğince yıllık faaliyet raporu vermediğini, davacının belirli süreli hizmet sözleşmesiyle çalıştığını, sendikada çalıştığı dönemde ve sonrasında kendi işini yapmaya devam ettiğini, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, sendika yönetim kurulunun yapmış olduğu 26.07.2011 günlü toplantısında, "Sendikamızın Avukatlık hizmetlerini sürdürmek üzere Avukat ... ile yapılan sözleşme hükümlerine göre çalışmayı kabul ettiği, ... ile sözkonusu hükümler çerçevesinde çalışılmasına, kastedilen sözleşme hükümlerini kabul etmemesi halinde ise daha evvel yapılan 01.04.2010 tarihli sözleşmesinin 01.10.2011 tarihinden itibaren feshedilmesine..." karar verildiği, davalı tarafın fesih gerekçesi ile bağlı olduğu, davalının iş koşullarında başkalaştırma ve değişiklik yapmak istediğini, çalışan tarafından kabul edilmeyen değişikliğin, kabul etmediği sürece çalışanı bağlamadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 01.04.2011 tarihinden 01.04.2012 tarihine kadar uzadığını, Borçlar Kanununun 325. maddesinde; "iş sahibi işi kabulde temerrüt ederse, işçi taahhüt ettiği işi yapmaya mecbur olmaksızın sözleşmedeki ücreti isteyebilir. Şu kadar ki, işi yapmadığından dolayı tasarruf ettiği yahut diğer bir iş ile kazandığı veya kazanmaktan kasten feragat eylediği şeyi mahsup ettirmeğe mecburdur..." denildiğini, sözleşmenin 1/c. maddesinde; "Avukat müvekkile ait işler dışındaki kendi işlerini yürütürken..." sözlerinin yer aldığını, bu düzenleme ile sendikanın aynı zamanda davacıya dışarıda kendi bürosunda iş yapma olanağı tanımış olup sendikadan ayrılmakla kazandığı ayrı bir menfaat bulunmadığından indirim düşünülmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasında düzenlenen sözleşme 01.04.2010-01.04.2011 tarihlerine ilişkindir. Sözleşmede başlangıç ve bitiş tarihleri net olarak belirtilmiştir. Ancak, yapılan işin niteliği ve davacının yaptığı iş itibariyle belirli süreli hizmet sözleşmesi olmasını gerektiren objektif koşullar olayda mevcut değildir. Somut olayda taraflar arasındaki iş sözleşmenin belirsiz süreli iş sözleşmesi olarak kabul edilerek sözleşmenin süresinden önce sona erdirildiği gerekçesi ile mahrum kalınan ücret isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozma sebebidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.04.2013 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi