Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2020/10550
Karar No: 2022/2845
Karar Tarihi: 09.03.2022

Danıştay 6. Daire 2020/10550 Esas 2022/2845 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2020/10550 E.  ,  2022/2845 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ALTINCI DAİRE
    Esas No : 2020/10550
    Karar No : 2022/2845

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … İnşaat Emlak Proje Nakliyat Turizm İthalat İhracat Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı - …
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Tekirdağ ili, Süleymanpaşa ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazda 31/05/2018 tarihinde yapılan incelemede, ruhsatsız imalatlar yapıldığının tespit edilmesi üzerine, 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesi uyarınca davacı şirkete 176.819,72 TL idari para cezası verilmesine ilişkin Süleymanpaşa Belediye Encümeninin … tarih ve … (… gündem) sayılı kararı ile anılan kararda belirtilen imar para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen … tarihli ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; Tekirdağ ili, Süleymanpaşa ilçesi, … Mahallesi, … Sokak No:… (… ada, … parsel) adresinde bulunan taşınmazda ruhsatsız olarak inşaat faaliyetleri yürütüldüğünden bahisle 3194 sayılı Kanunun 42. maddesi uyarınca davacı şirketin 176.819,72 TL idari para cezasıyla tecziye edilmesine ilişkin dava konusu … tarihli ve … (… gündem) sayılı Encümen Kararının davacı şirkete 01/06/2018 tarihinde tebliğ edildikten elli üç (53) gün geçtikten sonra, söz konusu encümen kararının kaldırılması istemiyle 24/07/2018 tarihinde başvurulması nedeniyle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 11. maddesi uyarınca dava açma süresi durmuş ise de, söz konusu encümen kararıyla kesilen idari para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin tebliğiyle söz konusu başvurunun reddedildiğinin öğrenildiğinin kabulü gerekeceğinden, kalan yedi (7) günlük dava açma süresi içinde ödeme emrinin tebliğ edildiği 04/10/2018 tarihini izleyen günden itibaren en geç 11/10/2018 tarihine kadar söz konusu encümen kararına karşı dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra ilk olarak 16/10/2018 tarihli dilekçeyle açılan davanın söz konusu encümen kararına karşı açılan kısmının süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine olanak bulunmadığı, dava konusu … tarih ve … sicil nolu ödeme emrinin ödemezlik defii (3194 sayılı Yasanın geçici 16. maddesi ) yönünden irdelendiğinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun "Ödeme zamanı ve önce ödeme" başlıklı 37. maddesinin birinci fıkrasında, amme alacaklarının hususi kanunlarında belli edilen zamanlarda ödeneceği, ikinci fıkrasında, hususi kanunlarında ödeme zamanı tespit edilmemiş amme alacaklarının Maliye Vekaletince belirtilecek usule göre yapılacak tebliğden itibaren bir ay içinde ödeneceği; "Ödeme emri" başlıklı 55. maddesinin birinci fıkrasında amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 15 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, "Ödeme emrine itiraz" başlıklı 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabileceği düzenlemelerine yer verildiği, dava konusu yapı için davacı şirket tarafından 3194 sayılı İmar Kanununa 11/05/2018 tarih ve 7143 sayılı Kanunun 16'ncı maddesiyle eklenen Geçici 16. maddesi kapsamında imar barışına başvuru yapılıp (tamamı dosya içeriğinde yer alan) 30 adet Kayıt Belgesinin alındığı, anılan yapı kayıt belgelerinin geçerliliğinin tespiti açısından söz konusu ruhsata aykırılıkların yasada ifade edilen 31/12/2017 tarihinde önce yapılıp yapılmadığı noktasında düğümlendiği, dosya içeriğinde yer alan bilgi ve belgelerin incelemesinden, davacı şirketin anılan yapıyla ilgili 090,090-1,090-02,090-03,090-04 sayılı Yapı Kullanım İzin Belgelerinin 27/03/2018 tarihinde aldığı, anılan yapının mimari projesine olan aykırılıkların ise yapı kullanım izin belgesinden (iskan ruhsatı) sonra 31/05/2018 tarihli yapı tatil tutanağı ile tespit edildiği görüldüğü, onaylı mimari projeye aykırılıkların yapı kullanma izni alındıktan sonra yapıldığının anlaşıldığı, söz konusu mimari projeye aykırılıkların 31/12/2017 tarihinden önce yapılmamış olması nedeniyle, 3194 sayılı İmar Kanununa 11/05/2018 tarih ve 7143 sayılı Kanunun 16'ncı maddesiyle eklenen Geçici 16. maddesi kapsamında bulunmadığı, dolayısıyla davacının yapmış olduğu başvurusu neticesinde verilen yapı kayıt belgelerinin geçersiz olduğu, du durumda, davacının böyle bir borcu olmadığı iddiasına itibar edilmediğinden vadesinde ödenmeyen amme alacağının tahsili amacıyla düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçeleriyle, davanın söz konusu encümen kararına karşı açılan kısmının süre aşımı yönünde reddine, ödeme emrine ilişkin kısmı yönünden reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek, Dairelerinin 05/09/2019 tarih ve E:2019/2003 sayılı kararına cevaben sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; dava konusu yapıya ilişkin olarak düzenlenen 20/07/2018 tarihli yapı kayıt belgelerinin ve dava konusu Encümen kararının iptal edilmediğinin anlaşıldığı, her ne kadar yargısal incelemenin devamı sürecinde 3194 sayılı Kanunun Geçici 16. maddesinin 4. fıkrası ve Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine ilişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğin 6. maddesinde yer alan "yapı kayıt belgesi ilgili belediyesine verildikten sonra 3194 sayılı Kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilmeyen idari para cezalarının iptal edileceği" yönünde düzenleme yürürlüğe girmiş ise de, sözü edilen düzenleme ihtilaf konusu işlemi tesis eden idarelere, yeni gelişen duruma göre işlem tesis etme yükümlülüğü getirdiğinden yargısal incelemesi devam eden davalarda yargı yeri tarafından verilecek kararlara etkisi bulunmadığı, zira, 3194 sayılı İmar Kanununa 7143 sayılı Kanun ile eklenen Geçici 16. madde, yargısal incelemesi devam eden davalara ilişkin bir düzenleme içermemekte, idarelere yapı kayıt belgesi düzenlenen yapılar hakkında 3194 sayılı Kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezalarını iptal etme yükümlülüğü getirmekte olduğu ve idarece her zaman mevcut duruma uygun yeni bir işlem tesisi mümkün bulunduğu açıklamalarıyla, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı şirket tarafından söz konusu dava açılmadan önce imar para cezasına konu yapılar için 3194 sayılı Kanunun Geçici 16. maddesi gereği yapı kayıt belgeleri düzenlendiği, buna istinaden imar para cezasına konu encümen kararının iptalinin talep edildiği, fakat davalı idarece iptal kararı verilmediği gibi kendilerine imar para cezasının tahsili amacıyla ödeme emri gönderildiği, alınan yapı kayıt belgelerinin tüm geçerlilik şartlarını ihtiva ettiği ve iptali yönünde herhangi bir işlem olmadığından hale geçerli olduğu, yapı kayıt belgesine konu yapıların 27/07/2017 tarih ve 14/11/2017 tarihli ekspertiz raporlarından da görüldüğü üzere anılan Kanunun Geçici 16. maddesinin yürürlük tarihi olan 31/12/2017 tarihinden önce yapıldığının açık olduğu, yapı durdurma tutanağının 1 ve 2 numarası ile tespit edilen aykırılıklar davacı şirket tarafından tespitten hemen sonra giderildiği, 3 numaralı aykırılık açısından 1380 m² olarak tespit edilen yerlere ilişkin yapı kayıt belgesi alındığı ileri sürülerek Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    Tekirdağ ili, Süleymanpaşa ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazda 31/05/2018 tarihinde yapılan incelemede, ruhsatsız imalatlar yapıldığının tespit edilmesi üzerine, 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesi uyarınca davacı şirkete 176.819,72 TL idari para cezası verilmesine ilişkin Süleymanpaşa Belediye Encümeninin … tarih ve … (… gündem) sayılı kararı ile anılan kararda belirtilen imar para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen 26/09/2018 tarihli ödeme emrinin iptali istemiyle görülmekte olan dava açılmıştır.
    İLGİLİ MEVZUAT ve HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Dava konusu işlemlerden imar para cezasına dair encümen kararı yönünden;
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun "Dava açma süresi" başlıklı 7. Maddesinin 4. fıkrasında; "İlanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresi ilan tarihini izleyen günden itibaren başlar. Ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgiler, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilirler. Düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olması bu düzenlemeye dayalı işlemin iptal edilmesine engel olmaz." aynı kanunun 10. maddesinde ise ; "İlgliler, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilirler, altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İlgiler altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilirler. Altmış günlük süre içinde verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı istemin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebilirler. Bu takdirde dava açma süresi işlemez. Ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemez. Dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilirler." kuralı yer almaktadır.
    3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesinde: "Bu Kanun hükümlerine göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti, fenni mesulce (...) tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir. Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur... Ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu, inceleme sonunda anlaşılırsa, mühür, belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına izin verilir. Aksi takdirde, ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina, belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip, belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden tahsil edilir." hükümleri yer almış olup, 42 inci maddesinde ise, imar mevzuatına aykırılık teşkil eden fiil ve haller için idari para cezasının nasıl belirleneceğine dair hükümlere yer verilmiştir.
    Aynı Kanuna 7143 sayılı Kanunun 16. maddesi ile eklenen Geçici 16. maddesinde ise; "Afet risklerine hazırlık kapsamında ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla, 31/12/2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve yetkilendireceği kurum ve kuruluşlara 31/10/2018 tarihine kadar başvurulması, bu maddedeki şartların yerine getirilmesi ve 31/12/2018 tarihine kadar kayıt bedelinin ödenmesi halinde Yapı Kayıt Belgesi verilebilir. Başvuruya konu yapının ve arsasının mülkiyet durumu, yapı sınıf ve grubu ve diğer hususlar Bakanlık tarafından hazırlanan Yapı Kayıt Sistemine yapı sahibinin beyanına göre kaydedilir...Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarla ilgili bu Kanun ve 2960 sayılı Kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezaları iptal edilir..." hükümleri yer almıştır.
    Diğer taraftan, yukarıda aktarılan 3194 sayılı Kanunun geçici 16. maddesinin 4. fıkrasında da; "Yapı kayıt belgesi verilen yapılarla ilgili bu Kanun ve 2960 sayılı Kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezaları iptal edilir." hükmüne yer verilmiş ise de; işlemin tesis edildiği tarihteki maddi ve hukuki olayın esas alınmasına ilişkin idari yargının temel usul kuralı uyarınca, idari işlem tarihinden önce 3194 sayılı İmar Kanununun Geçici 16. maddesine göre yapı kayıt belgesi alınması durumu bulunan uyuşmazlıklarda yapılacak değerlendirme ile para cezası ve ödeme emri işlemleri tesis edildikten sonra ve bu işlemlere karşı açılan dava devam ederken yapı kayıt belgesi alınması durumu bulunan uyuşmazlıklarda yapılacak değerlendirmenin ayrı ayrı ortaya konulması gerekmektedir.
    Yukarıda yer verilen 2577 sayılı Kanun hükümleri uyarınca, ilgililerin idari davaya konu olabilecek bir işlemin tesis edilmesi istemiyle 2577 sayılı yasanın 10. maddesi kapsamında her zaman idareye başvuruda bulunabileceği açıktır.
    Dosyanın incelenmesinden; Tekirdağ ili, Süleymanpaşa ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazda 31/05/2018 tarihinde yapılan incelemede, ruhsatsız imalatlar yapıldığının tespit edilmesi üzerine, 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesi uyarınca davacı şirkete 176.819,72 TL idari para cezası verilmesine ilişkin Süleymanpaşa Belediye Encümeninin … tarih ve … (… gündem) sayılı kararının düzenlendiği, söz konusu kararın şirkete 01/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği, bu esnada davacı şirketin davaya konu yapılara ilişkin olarak 19-21/07/2018 tarihler arası ve muhtelif sayılarda 30 adet Yapı Kayıt Belgesi aldığı, sonrasında davacı şirket tarafından … tarih ve … sayılı başvuru dilekçesi ve eki 30 adet yapı kayıt belgesi ile encümen kararıyla verilen imar para cezasının 3194 sayılı İmar Kanununun geçici 16. maddesi gereğince iptal edilmesinin talep edildiği davacının 24/07/2018 tarihinde yapılan başvurusu incelendiğinde, imar para cezasına itiraz edilmekle birlikte Yapı Kayıt Belgesi alındığının bildirilmesini de içerdiği ve yeni bir durum meydana getirdiği açık olduğundan, bu kapsamda 24/07/2018 tarihli başvurunun İYUK 10. maddesi kapsamında bir başvuru olarak ele alınması gerektiği, bu nedenle idareye başvuru tarihinden sonra anılan idarece 60 (altmış) gün içerisinde cevap verilmemesi halinde başvurunun zımnen reddine karar verilmiş sayılacağı (23/09/2018 tarihinde sürenin son bulacağı), bu sürenin sonunda davacı tarafından İdare Mahkemesinde 60 günlük (22/11/2018 tarihinde sürenin son bulacağı) dava açma süresi olduğu ve davacının söz konusu süre içerisinde 16/10/2018 tarihinde dava açtığı görüldüğünden, söz konusu davanın yasal süresinde açıldığı anlaşılmakta olup, İdare Mahkemesince işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken söz konusu işlem yönünden davanın süre yönünden reddine ilişkin karara dair istinaf isteminin reddi yolunda verilen kararda usul ve hukuka uyarlık görülmemiştir.
    Öte yandan Mahkemesince işin esasına girilerek yeniden verilecek kararda geçici 16. madde uyarınca verilen yapı kayıt belgeleri açısından gerekli inceleme ve değerlendirme yapılacağı açıktır.
    Buna göre, yapı kayıt belgesi bulunan taşınmazlar için idarelerce 3194 sayılı Kanun hükümleri veya buna istinaden 6183 sayılı Kanun uyarınca tesis edilen işlemler nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlıklarda; öncelikle, idarece yapı kayıt belgesinin yasaya uygun olmadığından bahisle Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bir bildirim yapılıp yapılmadığı ve bu bildirim üzerine veya re'sen Bakanlıkça ilgili yapı kayıt belgesinin iptal edilip edilmediğinin araştırılması gerekmektedir. Eğer yapı kayıt belgesi Bakanlıkça iptal edilmiş ise, bu durumda zaten ortada bir yapı kayıt belgesi de bulunmayacağından, para cezası ve ödeme emri işlemine ilişkin uyuşmazlığın 3194 sayılı Kanun ve 6183 sayılı Kanun hükümleri ve mevcut içtihatlar çerçevesinde işin esası yönünden çözümlenmesi gerekmektedir. Şayet idarece Bakanlığa bu yönde bir bildirim yapılmamış yahut Bakanlıkça yapı kayıt belgesinin iptali yönünde henüz bir işlem tesis edilmemiş ise; idarece (belediyece) işlem tesis edilirken, mevcut olmasına rağmen yapı kayıt belgesinin kabul görmediğine ilişkin bir irade ve değerlendirmede bulunulduğu için, artık idari yargı merciince hukuki inceleme yapılırken, davaya konu edilen işlem ile birlikte, yapı kayıt belgesiyle ilgili olarak belediyenin söz konusu yaklaşımının hukuka uygunluğu ayrıca değerlendirilecektir. Buna göre; yapı kayıt belgesinin anılan Kanun maddesinde belirtilen usul ve esaslara ve genel olarak hukuka ve maddi/fiili gerçekliğe uygun olarak düzenlenip düzenlenmediğinin, başka bir deyişle uyuşmazlık konusu olay kapsamında hukuken geçerli bir yapı kayıt belgesi bulunup bulunmadığının değerlendirilmesinin icap ettiği ve bu değerlendirme kapsamında mahkemesince dosyadaki iddiaların, savunmaların, idarenin tespitlerinin ve mevcut bilgi-belgelerin incelenmesinin gerektiği, yine olaydaki özel durumlara göre ara kararla ilgili bilgi ve belgelerin istenilmesi veya gerekli görüldüğünde keşif-bilirkişi incelemesi yapılmasının da söz konusu olabileceği, burada önemli olan hususun, dava konusu para cezası/ödeme emri işlemlerinin yargısal denetimi yapılırken, belirtilen hususlar çerçevesinde dava konusu işlemden önce veya sonra alınan yapı kayıt belgesinin hukuki geçerliliğinin araştırılması ve değerlendirilmesi olduğu açıktır.
    Dava konusu işlemlerden ödeme emri yönünden ise;
    6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun "Ödeme zamanı ve önce ödeme" başlıklı 37. maddesinin birinci fıkrasında, amme alacaklarının hususi kanunlarında belli edilen zamanlarda ödeneceği, ikinci fıkrasında, hususi kanunlarında ödeme zamanı tespit edilmemiş amme alacaklarının Maliye Vekaletince belirtilecek usule göre yapılacak tebliğden itibaren bir ay içinde ödeneceği; "Ödeme emri" başlıklı 55. maddesinin birinci fıkrasında amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 15 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, "Ödeme emrine itiraz" başlıklı 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabileceği düzenlemelerine yer verilmiştir.
    Uyuşmazlıkta davacı tarafından, dava konusu taşınmaza ilişkin olarak yapı kayıt belgesi alındığından bahisle dava konusu imar para cezasına ilişkin encümen kararının kaldırılması yönünde 24/07/2018 tarihinde başvuruda bulunulmasına ve başvurunun konusu imar para cezasının akıbeti neticelendirilmemesine rağmen 26/09/2018 tarihli ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
    Dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan … tarih ve … sayılı encümen kararı yönünden verilecek olan karar uyarınca ödeme emri yönünden de bir karar verileceği açık olup söz konusu hususlara dikkat edilmeden Bölge İdare Mahkemesince verilen istinaf isteminin reddine dair kararda usul ve hukuka uyarlık görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 09/03/2022 tarihinde, kesin olarak, oyçokluğuyla karar verildi.


    KARŞI OY (X):
    Temyiz edilen Bölge İdare Mahkemesi kararının dava konusu işlemlerden encümen kararına ilişkin kısmının onanması gerektiği ödeme emri yönünden ise çoğunluk görüşü ile bozulması gerektiği düşüncesiyle kararın bu kısmına katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi