Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/2534
Karar No: 2022/795
Karar Tarihi: 09.03.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/2534 Esas 2022/795 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/2534 E.  ,  2022/795 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2021/2534
    Karar No : 2022/795


    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …Madencilik San. ve Tic. A.Ş.
    VEKİLİ : Av. …
    KARŞI TARAF (DAVALI) : …Bakanlığı
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: İstanbul İli, Çatalca İlçesi, …Köyü sınırları içinde bulunan İR:…ruhsat numaralı IV. Grup maden sahasında 4.575,18 m²'lik ormanlık alanda açık işletme için verilen iznin 24/04/2010 tarihinden itibaren 31/12/2016 tarihine kadar; 5.000 m²'lik ormanlık alanda açık işletme için 2.839,38 m²'lik ormanlık alanda yol için verilen izinlerin 25/04/2010 tarihinden itibaren 31/12/2016 tarihine kadar uzatılması ile yeni 5.830,10 m²'lik ormanlık alanda açık işletme için 1.192,44 m²'lik ormanlık alanda üst toprak depolama alanı için, 1.561,72 m²'lik ormanlık alanda pasa döküm alanı için 31/12/2016 tarihine kadar izin verilmesine ilişkin …tarih ve …sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla;
    21/06/2005 tarih ve 25852 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Madencilik Faaliyetleri İzin Yönetmeliği'nin 6. ve 20. maddelerinde yer alan kurallar aktarılarak,
    Davacı şirkete 31/12/2016 tarihine kadar orman izni verilmesi üzerine, maden işletme ruhsatı süresinin 25/04/2025 tarihi olmasına rağmen, 31/12/2016 tarihine kadar orman izni verilmesinin hukuka aykırı olduğu, izin süresinin ruhsat süresinden kısa olamayacağı ve bu durumun mevzuata aykırı olduğu iddiaları ile bakılan davanın açıldığının anlaşıldığı; davalı idare tarafından ise; davacının ruhsat süresinin 25/04/2025 tarihi sonuna kadar olduğu ve idarelerince bu süre dikkate alınarak izinlerin verildiği, bu sınır içinde kalmak şartı ile ne zamana kadar izin verileceği konusunda ise takdir hakkına sahip oldukları, ruhsat süresi kadar izin verilmesi konusunda zorlayıcı dava açılmasının mümkün olmadığı, izin süresinin bitim tarihi olan 31/12/2016 tarihinde tekrardan idarelerine başvurularak izin temdidi talebinde bulunulabileceği, yapılmış olan işlemin takdir yetkileri içinde olduğu ve hukuka aykırı bir yönünün bulunmadığının belirtildiği; ayrıca, izin verilen alanın aynı zamanda Çilingöz Yaban Hayatı Geliştirme Sahası içerisinde bulunduğu, bu nedenle de izin verilirken insan ile tabiat arasında denge kurarak tabii kaynakları tüketmeden, gelecek nesillerin ihtiyaçlarının karşılanmasına ve kalkınmasına imkan verecek ama aynı zamanda ekonomik faaliyetlerle ekolojik sisteme zarar vermeyecek şekilde belirleme yapıldığı ve Anayasal bir görev olan ormanların korunması sebebiyle hassasiyet gösterildiğinin belirtildiği,
    Mevzuat uyarınca; maden ruhsatı sahiplerinin orman vasıflı yerlerde faaliyette bulunması için orman idaresinden gerekli izinleri almaları gerektiği, izni veren makamın, izin vermeden önce, yine mevzuatın daha önceden belirlediği kriterler açısından izin başvurusunu değerlendirmesi gerektiği, idarenin, izinlerin süresini belirleme hususunda takdir yetkisinin olduğu ve ayrıca izin süresi dolduktan sonra tekrar değerlendirme yapılabilmesinin de mümkün olduğu,
    Bu durumda, ormanların korunması ve madencilik faaliyetinin ormana zarar verip vermediğinin takibi bakımından, idarenin takdir yetksi çerçevesinde davacıya 31/12/2016 tarihine kadar izin verilmesi yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti : …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 18/03/2021 tarih ve E:2017/4004, K:2021/1706 sayılı kararıyla;
    Anayasa'nın 169. maddesi, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 16. maddesi, 3213 sayılı Maden Kanunu'nun 7. maddesinin dördüncü fıkrası, 18/04/2014 gün ve 28976 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Orman Kanununun 16 ncı Maddesinin Uygulama Yönetmeliği'nin 7. maddesinde yer alan kurallar aktarılarak,
    Orman sahalarında madencilik faaliyetinde bulunulabilmesi için Orman Kanununun 16 ncı Maddesinin Uygulama Yönetmeliği kapsamında Tarım ve Orman Bakanlığından izin alınmasının gerektiği ve anılan Bakanlığın izin verme hususunda takdir yetkisi bulunduğu; ancak, Bakanlığın, izin verme hususundaki takdir yetkisini kamu yararı, işin niteliği, ormanların korunması ve bu sahalara dair ihtiyaç gibi kıstaslar açısından değerlendirerek kullanacağı,
    Anayasa'nın 169. maddesinde, ormanların ülke yönünden taşıdığı büyük önem gözetilerek, korunmaları ve geliştirilmeleri konusunda ayrıntılı düzenlemelere yer verildiği, bu özel ve ayrıntılı düzenlemenin ülkemizde orman örtüsünün sürekli yok edilmesi gerçeğinden kaynaklandığı; Anayasa'nın 169. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez." hükmü uyarınca, her olayda, ormanlık alanda verilen izne konu edilen kamu yararı ile ormanın muhafazasındaki kamu yararının karşılaştırılmasının zorunlu olduğu,
    Mevzuatta, izinlerin ruhsat süresi dikkate alınarak belirleneceğinin düzenlendiği, bu durumun ilgililerde haklı beklenti oluşturduğu ve Orman Bölge Müdürlüğü tarafından inceleme yapılarak davacının talebinin uygun görüldüğü ve talep edilen orman alanının istenilen maksada uygun kullanılmasına izin verilmesinde sakınca görülmeyerek izin verildiği; ancak, davalı idarece izinlerin süresinin 31/12/2016 tarih olarak belirlenmesine ilişkin gerekçenin ortaya konulamadığı,
    Öte yandan, İdare Mahkemesi kararında, maden işletme izni verilen alanın aynı zamanda Yaban Hayatı Geliştirme Sahası içerisinde bulunduğu ve ormanların korunması ve madencilik faaliyetinin ormana zarar verip vermediğinin takibi bakımından idarenin takdir yetkisi çerçevesinde davacının izin süresinin kısaltılabileceği belirtilmiş ise de, 3213 sayılı Kanun'un 7. maddesinde, yaban hayatı koruma ve geliştirme sahalarında maden arama ve işletme faaliyetlerine izin verilebileceğinin düzenlendiği,
    Bu durumda, Orman Kanununun 16 ncı Maddesinin Uygulama Yönetmeliği'nin 7. maddesinde yer alan "Bakanlıkça uygun görülenlere ruhsat süresi dikkate alınarak izin verilir." şeklindeki düzenleme gereğince, davalı idarece ruhsat süresi dikkate alınarak işlem tesis edilmesi gerekirken, izin süresinin madencilik faaliyetlerine elverişli olmayacak kadar kısa verilmesinde hukuka uyarlık görülmediği, bu itibarla, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle, …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla; davacının istinaf başvurusunun reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, maden işletme ruhsatının geçerlilik süresi 25/04/2025 tarihinde sona ermesine rağmen, 31/12/2016 tarihine kadar orman izni verilmesinin hukuka aykırı olduğu, izin süresinin ruhsat süresinden kısa olamayacağı, ayrıca yargılama sırasında kullanım amacı değişikliği ile ilave izin verilmesi istemiyle yapılan başvuru üzerine, kullanım amacı değişikliklerinden sonra 25/04/2025 tarihine kadar yeni izin verildiği, bu nedenle davanın konusunun kalmadığı ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesi ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    İstanbul İli, Çatalca İlçesi, …Köyü sınırları içerisinde bulunan IV. Grup (kuvarsit) maden için, davacı şirket adına İR: …ruhsat numaralı maden işletme ruhsatı düzenlenmiştir.
    Söz konusu ruhsat süresinin 25/04/2015 tarihinde dolması üzerine, ruhsat süresi 25/04/2025 tarihine kadar uzatılmıştır.
    Bunun üzerine davacı şirket tarafından İstanbul Orman Bölge Müdürlüğüne yapılan başvuruda; maden sahasında 4.575,18 m²'lik ve 5.000 m²'lik ormanlık alanlarda açık işletme için, 2.839,38 m²'lik ormanlık alanda yol için verilen izinlerin uzatılması ve 5.830,10 m²'lik ormanlık alanda açık işletme için, 1.192,44 m²'lik ormanlık alanda üst toprak depolama alanı için, 1.561,72 m²'lik ormanlık alanda pasa döküm alanı için izin verilmesi talep edilmiştir.
    İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü tarafından düzenlenen izin raporunda; talep edilen ormanlık alanın istenilen amaca uygun kullanılmasına izin verilmesinde sakınca olmadığı ve zaruret bulunduğu belirtilmiştir.
    Bu rapor üzerine tesis edilen dava konusu …tarih ve …sayılı işlem ile, mevcut izinlerin 31/12/2016 tarihine kadar uzatılmasına, yeni izin taleplerinin kabulüne ve 31/12/2016 tarihine kadar izin verilmesine karar verilmiştir.
    Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT :
    Anayasanın 169. maddesinde, "Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir.
    Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz.
    Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz; münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz..." hükmü yer almaktadır.
    3213 sayılı Maden Kanunu'nun 7. maddesinin dördüncü fıkrasında, "Devlet ormanları içinde yapılacak maden arama ve işletme faaliyetleri ile bu faaliyetler için zorunlu ve ruhsat süresine bağlı olarak yapılan geçici tesislere 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanunu hükümlerine göre izin verilir." hükmüne yer verilmiştir.
    6831 sayılı Orman Kanunu'nun 16. maddesinin birinci fıkrasında, "Devlet ormanları içinde maden aranması ve işletilmesi ile madencilik faaliyeti için zorunlu; tesis, yol, enerji, su, haberleşme ve altyapı tesislerine, fon bedelleri hariç, bedeli alınarak Çevre ve Orman Bakanlığınca izin verilir. Ancak, temditler dahil ruhsat süresince müktesep haklar korunmak kaydı ile Devlet ormanları sınırları içindeki tohum meşcereleri, gen koruma alanları, muhafaza ormanları, orman içi dinlenme yerleri, endemik ve korunması gereken nadir ekosistemlerin bulunduğu alanlarda maden aranması ve işletilmesi, Çevre ve Orman Bakanlığının muvafakatine bağlıdır. Genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin; baraj, gölet, liman ve yol gibi yapılarda dolgu amaçlı kullanacağı her türlü yapı hammaddesi üretimi için yapacağı madencilik faaliyetleri ile zorunlu tesislerinden bedel alınmaz." hükmü yer almıştır.
    18/04/2014 tarih ve 28976 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Orman Kanununun 16 ncı maddesinin Uygulama Yönetmeliği'nin "Kesin İzin" başlıklı 7. maddesinin dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan hâliyle 1. fıkrasında, "Bakanlıkça uygun görülenlere ruhsat süresi dikkate alınarak izin verilir. Ormanlık alandan verilen izin, müracaat sahibine tebliğ edilir. Tebligat tarihinden itibaren üç ay içerisinde izin sahibinden teminat, bedeller ve onaylı taahhüt senedi istenir. Tebligat tarihinden itibaren üç ay içerisinde bedellerin ödenmemesi, teminatın veya onaylı taahhüt senedinin verilmemesi halinde ise saha teslimi yapılmaz, her hangi bir bildirime gerek kalmaksızın izin iptal edilir. İptal işlemi ilgiliye bildirilir. Aynı yerle ilgili yeniden izin talep edilmesi yeni izin talebi olarak değerlendirilir."; "Kesin izin süre uzatımı" başlıklı 10. maddesinin 1. fıkrasında, "İzin sahibinin yenilenmiş ruhsat, revize edilmiş rehabilitasyon projesi ve bu Yönetmelik hükümlerine göre istenen evrak ile birlikte izin süresi son günü mesai bitimine kadar bölge müdürlüğüne müracaatı halinde mevcut iznin bitim tarihinden itibaren bu Yönetmelik hükümlerine göre süre uzatımı yapılabilir. Süre uzatımının Bakanlıkça uygun bulunması halinde teminat ve arazi izin bedeli güncellenir, onaylı taahhüt senedi alınır." hükümlerine yer verilmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Orman sahalarında madencilik faaliyetinde bulunulabilmesi için Orman Kanununun 16 ncı maddesinin Uygulama Yönetmeliği kapsamında Tarım ve Orman Bakanlığından izin alınması gerekli olup, anılan Bakanlığın izin verme hususunda takdir yetkisi bulunduğu muhakkaktır. Ancak, Bakanlık, izin verme hususundaki takdir yetkisini kamu yararı, işin niteliği, ormanların korunması ve bu sahalara dair ihtiyaç gibi kıstaslar açısından değerlendirerek kullanacaktır.
    Anılan Yönetmeliğin 7. maddesinde ise, Bakanlıkça izin başvurusu uygun görülenlere ruhsat süresi dikkate alınarak izin verileceği belirtilmiştir.
    Uyuşmazlıkta, son geçerlilik tarihi 25/04/2015 tarihi olan maden işletme ruhsatı süresinin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından 25/04/2025 tarihine kadar uzatılması üzerine, davacının idareye başvurarak, süresi dolan mevcut orman izinlerinin süresinin uzatılmasını ve bazı alanlarda yeni izin verilmesini talep ettiği; İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü tarafından düzenlenen izin raporunda, talep edilen ormanlık alanın istenilen amaca uygun kullanılmasına izin verilmesinde sakınca olmadığı ve zaruret bulunduğunun belirtildiği, bu rapor üzerine tesis edilen dava konusu …tarih ve …sayılı işlem ile, mevcut izinlerin 31/12/2016 tarihine kadar uzatılmasına, yeni izin taleplerinin kabulüne ve 31/12/2016 tarihine kadar izin verilmesine karar verildiği görülmektedir.
    Bu durumda, davacının izin başvurusunun Bakanlıkça uygun görülmesi üzerine, ruhsat süresi dikkate alınarak izin verilmesi gerekirken, izin süresinin madencilik faaliyetlerine elverişli olmayacak şekilde belirlenmesinde hukuka uygunluk görülmemiştir.
    Bu itibarla, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
    4. Kesin olarak, 09/03/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.



    KARŞI OY

    X- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesince verilen ısrar kararının usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davacının temyiz isteminin reddi ile ısrar kararının onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi