Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/9903 Esas 2016/930 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9903
Karar No: 2016/930
Karar Tarihi: 27.01.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/9903 Esas 2016/930 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, bankadan aldıkları kredi için icra tehdidi altında ödeme planları doğrultusunda toplam 163.500 TL ödeme yaptıklarını ve kredi nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitini, ödemelerin durdurulmasını, fazla ödenen miktarların iadesini talep etmişlerdir. Davacının taleplerinin net olmadığı savunulmuş ve mahkeme alacaklı bankanın icra yoluyla ipoteği paraya çevireceğini bildirmesinin tehdit sayılamayacağı, davanın açılışında davacının haksız olduğu gerekçesiyle menfi tespit davasının esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, istirdat isteminin fazla ödeme bulunmadığından reddine karar vermiştir. Kanun maddesi olarak, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 108. maddesi ve Alacakların Takibi Hakkında Kanun'un 31. maddesi uygulanmıştır.
19. Hukuk Dairesi         2015/9903 E.  ,  2016/930 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic.Mah.Sıf.)

    Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı menfi tespit davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, istirdat davasının reddine ilişkin verilen hükmün davacı temsilcisi tarafından süresi içerisinde temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı temsilcisi, davalı bankadan kullanılan 86.400 TL kredinin karşılığında icra tehdidi altında yapılan ödeme planları, doğrultusunda toplam olarak 163.500 TL ödeme yaptıklarını ileri sürerek, kredi nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitini, ödemelerin durdurulmasını, fazla ödenen miktarların iadesini talep ve dava etmiş, davasını fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL için haçlandırmış, duruşmada sorulması üzerine davacı temsilcisi taleplerinin ... İcra Müdürlüğünün 2010/8373 sayılı takip dosyasındaki aşırı borç miktarının normal sınırlara çekilmesine ilişkin olduğunu, dava dilekçesinde belirtilen sözleşmelerin bu çerçevede değerlendirilmesini istediğini beyan etmiş ve 05/01/2015 tarihinde ıslah ile dava değerini 26.000 TL ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, davacının taleplerinin açık olmadığını, ancak davacı şirket ile banka arasında imzalanan kredi sözleşmesine ..."in de kefil olduğunu, borçların ödenmemesi üzerine teminat verilen ipoteğin satışı suretiyle takip yapıldığını, takip sırasında davacının müracaatı üzerine 09/03/2012 tarihinde protokol imzalandığını, protokolde belirtilen rakamın hukuken talep edilebilecek alacak miktarını aşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece alacaklı bankanın icra yoluyla ipoteği paraya çevireceğini bildirmesinin tehdit sayılamayacağı, davadan önce imzalanan 09/03/2012 tarihli protokol doğrultusunda borcun yargılama sırasında fazla ödeme olmaksızın kapatıldığı, böylelikle davanın konusuz kaldığı, davanın açılışında davacının haksız olduğu gerekçesi ile menfi tespit davasının esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, istirdat isteminin fazla ödeme bulunmadığından reddine dair hüküm tesis edilmiş, hüküm davacı temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı temsilcisinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 27/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.