17. Hukuk Dairesi 2016/8870 E. , 2019/3756 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 27.3.2019 Çarşamba günü davacılar vekili Av. ... ile davalı vekil Av. ... geldi.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 12.02.2013 günü davacıların oğlu/kardeşi destek ...’un motorsikleti ile yola menfez çukuru kazılması sebebi ile yığılan toprağa çarpması sonucu meydana gelen kazada vefat ettiğini, yol yapım işimini üstlenen firmanın kazanın sorumlusu olduğunu belirterek davalıların sürücü ve malik olduğu aracın davacıların babası yaya ..."a tam kusurla çarptığını, davacıların babalarının vefat ettiğini belirterek 1.000,00 TL maddi tazminat için harca esas değer gösterip her bir davacı için belirlenecek maddi tazminatın ve davacı anne baba için ayrı ayrı 120.000,00 TL, davacı kardeşlerin her bir için 80.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davacılar ... ve ... yönünden açılan davanın reddine, davacı ... yönünden açılan davanın kabulü ile 28.040,26 TL"nin, davacı ... yönünden açılan davanın kabulü ile 22.185,81 TL maddi tazminatın, davacılar ... ve ... lehine ayrı ayrı 15.000,00 TL ile davacılar ... ve ... lehine ayrı ayrı 10.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 12/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, kaza ile ilgili olarak kusur raporu alınmaksızın karar verilmiş ceza kararında benimsenen 06/08/2014 tarihli ... Teknik Üniversitesi Ulaştırma Anabilim Dalı Karayolları ve Trafik ğretim Üyeleri trafından düzenlenen bilirkişi raporundaki yüklenici firma şantiye şefi sanık ... ile ölen sürücü ..."un eşit oranda kusurlu olduğu, yüklenici firma yetkilisi sanık ..."ın kusursuz olmasına ilişkin kusur dağılımı benimsenmiştir. İşbu bilirkişi raporunda ölenin hızlı araç kullanımının yanı sıra müterafık kusur sebeplerinden sayılan sürüş kusuru olarak değerlendirilmesi mümkün olmayan kask takmamak ve ehliyetsizlik gibi sebepler de muris sürücüye atfedilen %50 kusur oranı sebepleri arasında sayılmıştır.
6098 sayılı TBK’nun 74. maddesine (818 Sayılı BK’nun 53. maddesi) göre hakim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hakimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza hakiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da hukuk hakimini bağlamaz. Buna göre, hukuk hakimi kural olarak ceza hakiminin belirlediği kusur oranı ile bağlı değil ise de, kesinleşen maddi olgu ile bağlıdır.(H.G.K. 06.02.2002 gün 2002/19-16, 2002/47 sayılı kararı).
HMK 266. ve devamı maddeleri gereğince çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilir, hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, kusur bakımından rapor aldırılmamış, ceza dosyasındaki bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece, ceza dosyası fiziken dosya içerisine alınarak, mahallinde keşif yapılmak ve tüm taraf tanıkları dinlenmek sureti ile ceza dosyasında aldırılan bilirkişi raporları da tartışılarak, alanında uzman bir bilirkişi heyetinden kusur hususunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık bilirkişi raporu aldırılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 28/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.