7. Ceza Dairesi 2021/23750 E. , 2021/17195 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
SUÇ : 556 sayılı KHK"ya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere, iade
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1-Katılanlar vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Yargıtay 19. Ceza Dairesi"nin 18/05/2021 tarihli tevdii kararı ile katılan firmalar vekili Av. ...’in temyiz tarihi olan 17/11/2015 tarihini de kapsayacak şekilde vekaletnamesi ya da yetki belgesinin olup olmadığı araştırılıp, varsa dosyaya eklenmesi yoksa gerekçeli kararın katılan şirketlere tebliği yapıldıktan sonra temyiz dilekçesi verildiği takdirde dosyaya eklenip temyiz incelemesi için yeniden gönderilmek üzere tevdiine karar verilmiş olup,
Yerel Mahkemece Av. ...’a 29/06/2021 tarihinde yapılan tebligata rağmen istenilen belgelerin dosyaya sunulmadığı anlaşıldığından; hükmü temyize yetkisi olmayan Av. ... ’in vaki temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi gereğince isteme aykırı olarak REDDİNE,
2-Sanık müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde ise;
Suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 5833 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 61/A-1. maddesinde, “Başkasına ait marka hakkına iktibas veya iltibas suretiyle tecavüz ederek mal veya hizmet üreten, satışa arz eden veya satan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.” şeklindeki düzenleme mevcut iken; hükümden sonra 10/01/2017 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınaî Mülkiyet Kanunu"nun marka hakkına tecavüze ilişkin cezai hükümler başlıklı 30. maddesinin birinci fıkrasında “Başkasına ait marka hakkına iktibas veya iltibas suretiyle tecavüz ederek mal üreten veya hizmet sunan, satışa arz eden veya satan, ithal ya da ihraç eden, ticari amaçla satın alan, bulunduran, nakleden veya depolayan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Buna göre 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A-1. maddesinde yalnızca mal veya hizmet üretmek, satışa arz etmek veya satmak seçimlik hareketleri yaptırım altına alınmışken; 6769 sayılı Sınaî Mülkiyet Kanunun 30. maddesinde mal üretmek veya hizmet sunmak, satışa arz etmek veya satmak, ithal ya da ihraç etmek, ticari amaçla satın almak, bulundurmak, nakletmek veya depolamak eylemleri seçimlik hareketlere eklenerek marka suçlarının kapsamı genişletilmiştir.
Bununla birlikte 556 sayılı KHK’nın 61/A-1. maddesinde düzenlenen ceza süresi yönünden, 6769 sayılı Sınaî Mülkiyet Kanunu"nda sanıklar lehine değişiklik yapılmamış ve dolayısıyla 5237 sayılı TCK’nun 7/2. maddesinin uygulanma olmamış ve bu nedenle marka
hakkına tecavüz suçları yönünden suç tarihinde hangi yasal düzenleme yürürlükte ise sanıklar hakkında o yasal düzenlemenin uygulanacağı anlaşılmıştır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; sanıkların 24/02/2014 tarihinde ... ’dan Türkiye’ye giriş yapmak üzere ... Havalimanına geldikleri, yeşil hattı ve gümrük kontrol noktasını geçtikten sonra şüphe üzerine valizlerinde yapılan tespitte katılan firmalar adına tescilli taklit markaları taşıyan eşyaların ele geçirildiği, katılan firmaların sanıklar hakkında yasal şikayet süresi içerisinde şikayetçi olması üzerine haklarında açılan kamu davasının yapılan yargılaması neticesinde, yerel Mahkemece sanıkların taklit ürünleri ticari gaye ile bulundurduğu şeklindeki gerekçe ile mahkumiyetlerine karar verilmişse de;
Sanıkların bu eyleminin suç tarihinde yürürlükte bulunan 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A-1 maddesinde yer alan seçimlik hareketlerin kapsamına girmediği anlaşılmış olup; 5237 sayılı TCK’nun 2. maddesinde “Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz.
(2) İdarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamaz.
(3) Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz. Suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz.” şeklinde düzenlenen suçta ve cezada kanunilik ilkesi gereğince sanıklara atılı eylemin kanunda öngörülen suç tarifine uymadığı gözetilmeksizin, beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıkların müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 14/12/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.