12. Hukuk Dairesi Esas No: 2008/10479 Karar No: 2008/11677 Karar Tarihi: 05.06.2008
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2008/10479 Esas 2008/11677 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2008/10479 E. , 2008/11677 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kahta İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 22/11/2006 NUMARASI : 2006/35-2006/37
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Mevduat yatırma, ağırlıklı olarak esas itibariyle belli oranda faiz elde etme amacına yöneldiği için karz akdine daha çok yaklaşan, ancak güvenilir bir kurumda parayı muhafaza etme fikri ile vedia akdini hatırlatan kendine özgü bir akit tipidir. Mevduata uygulanacak hükümler, ancak kıyas yolu ile ve niteliğine uygun düştüğü ölçüde kar akdi hükümleri ve istisnai hallerde vedia akdi hükümleri olacaktır (Prf. Seza Reisoğlu, Bankalar Kanunu Şerhi, Sahife 261 – H.G.K. 15.6.1994 tarih 11-178/398 sayılı kararı). Borçlunun 3 kişi Bankadaki alacağı-mevduatı İ.İ.K.’nun 106/2.maddesi gereğince menkul hükmündedir. Bu nedenle bankadaki mevduatın haczi menkul haczi gibi icra müdürlüğünce Bankaya yazılacak yazı ile de haczedilebilir (H.G.K. 1.12.1999 tarih 1999/12-1003/1017 sayılı kararı). İ.İ.K.’nun 88.maddesinin üst başlığında da açıkça belirtildiği gibi bankaya haciz ihbarnamesi gönderilmesi bankadaki mevduatın borçluya ödenmesini önleyen muhafaza tedbiridir. Bu nedenle mevduatın haczi için haciz yazısı dışında bankaya ayrıca İ.İ.K.’nun 89.maddesi gereğince haciz ihbarnamesi tebliği şart değilse de mevduatın 3.kişi nezdinde alacak niteliğini de arz etmesi sebebi ile sözü edilen madde doğrultusunda haciz ihbarnamesi gönderilmesi sureti ile haczedilmesine de yasal bir engel bulunmamaktadır. Bu işlem yapıldığı taktirde İ.İ.K.’nun 89 ve bunu izleyen maddelerindeki hukuki sonuçlar doğar . İ.İ.K.’nun 89.maddesindeki koşulları taşımayan haciz yazısı gönderilmesi halinde ise anılan maddedeki sonuçlar doğmaz ve borç bankanın zimmetinde sayılmaz. Somut olayda icra dairesinin borçlunun bankadaki mevduatının haczi için doğrudan haciz yazısı gönderdiği tespit edilmiştir. Haciz yazısının icra dairesinde yazıldığı tarihte haciz tamamlanmış olacağından 3.kişi durumundaki bankanın haciz yazısına karşı (mevduat üzerinde rehin ve hapis hakkının olduğunu ileri sürmesi) (istihkak iddiasi) niteliğindedir. Bu durumda icra müdürünün İİK"nun 99.maddesindeki kurallara göre işlem yapması gerekirken paranın bankadan istenmesi yasaya aykırıdır. O halde, mahkemenin gerekçesi yerinde değil ise de, açıklanan hususlar nedeniyle şikayetin reddi sonucu itibariyle doğru olup karar onanmalıdır. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru olan mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 12,20 YTL onama harcı alındığından mahsubuna bakiye, 1,80 YTL harcın temyiz edenden alınmasına,05.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.