13. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/6635 Karar No: 2020/779 Karar Tarihi: 30.01.2020
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2019/6635 Esas 2020/779 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı ile yapılan kira sözleşmesi için aracılık yapan davacı, davalının sözleşmede yer almayan bir ortakla kiralama işlemi yaparak komisyon ücretini ödemediğini iddia ederek 10.000 TL alacak talebinde bulundu. Mahkeme, davanın reddine karar verdi ve davalı yararına vekalet ücretine hükmetti. Ancak davalı davadaki vekil ücretini ödememişti, bu yüzden vekalet ücretine hükmedilemezdi. Bu nedenle, davada vekille temsil edilmemiş olan davalı yararına vekalet ücretine hükmedilemeyeceği için karar bozuldu. Ancak, yapılan hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği için hükmün düzeltilerek onanması kararı verildi. Kanun maddeleri: HUMK'nın 438/7. maddesi ve 440/I maddesi.
13. Hukuk Dairesi 2019/6635 E. , 2020/779 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalı ile ..... No:31/A ... adresindeki işyerinin kiralaması için kira sözleşmesine aracılık yapma sözleşmesi yapıldıktan sonra taşınmaz sahibi ile davalı bir araya getirtilerek davalı teklifinin iletildiğini, sonrasında davalının kendisini saf dışı bırakarak taşınmazı ortağı adına kiraladığını, davalının kendi unvanı olan... Kokoreç adlı işletmeyi açtığını, ancak komisyon ücretini ödemediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL alacağın kiralama tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, 26.12.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 54.374,40 TL’ye yükseltmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, tellalık sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ve davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmiştir. Oysa ki davalı, davada bir vekille temsil edilmemiş olduğundan, yararına vekalet ücretine hükmedilemez. O halde, davada vekille temsil edilmemiş olan davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, usulün 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle temyiz edilen kararın “Hüküm” başlıklı bölümünün 4. bendinde yer alan "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 6.290 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine," söz ve rakamlarının hükümden tamamen çıkartılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan 44,40 TL harcın davacıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.