12. Hukuk Dairesi Esas No: 2008/9071 Karar No: 2008/11656 Karar Tarihi: 05.06.2008
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2008/9071 Esas 2008/11656 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2008/9071 E. , 2008/11656 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 2. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 31/12/2007 NUMARASI : 2007/2401-2007/2404
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı 11.12.2000 tarihli hesap özetini borçlulara tebliğ ettirmek suretiyle taraflar arasında oluşturulan limit ipoteğine dayalı olarak 2001 yılında örnek 151 icra emri tebliğ suretiyle takip yapılmıştır. Bilahere taraflar arasında tasfiye protokolü adı altında borç taksitlendirilmiştir. Bu aşamadan sonra 12.11.2007 tarihinde alacaklı 10 icra müdürlüğünün 2007/11534 esas sayılı dosyasıyla 2000 yılında gönderilen hesap özetinden de bahisle (yeniden) takibe başlamıştır. Öncelikle belirtelimki taraflar arasındaki ipotek akit tabloları TL üzerinden kurulmuş limit ipoteği niteliğindedir. Alacaklının dayandığı hesap özeti ise kredi sözleşmelerinde yer alan yabancı para alacağı cinsinden alacağın TL ye çevrilmesi suretiyle borçluya gönderilen ihtar niteliğindedir. Ancak Türk parası ile bir ipotek yapılıp, ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle takibe geçildiğinde alacağın muayyenlik ilkesine göre ana paranın tür ve miktarı değiştirilemez. Bu nedenle kredi sözleşmelerindeki yabancı para alacağı üzerinden borçluya tebliğ edilen hesap özetine dayanılarak aktin muayyenlik ilkesi gözetilmeksizin icra emri tebliğ ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılamaz. Ayrıca 2000 yılında tebliğ edilen hesap özeti ile 12.11.2007 tarihinde örnek 6 icra emri gönderilerek takip yapılmasınada yasal imkan yoktur. Bu nedenle alacaklının ipotek akit tablosunda belirtilen miktar aşılmamak koşuluyla YTL üzerinden borçluya bakiye hesap özeti tebliğ olunduktan sonra takibe başlaması gerekirken yukarıda açıklandığı gibi bu takip yönünden hukuki değer taşımayan hesap özetine dayanılarak takip yapılması doğru değildir. Mahkemece itirazın kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekirken istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 05.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.