4. Hukuk Dairesi 2015/11068 E. , 2017/862 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı .... aleyhine 07/08/2014 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; mahkemece açılan davanın reddine dair verilen 03/12/2014 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 14/02/2017 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile karşı taraftan davalı vekili Avukat ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız şikayetten kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı şirkete ait otelde 16.04.2007 tarihinde kat görevlisi olarak işe başladığını, otelde meydana geldiği iddia edilen bir hırsızlık olayı nedeniyle hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu ve iş akdinin haklı bir neden olmaksızın feshedildiğini, soruşturma sonucunda ise kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiğini belirterek uğranılan zararın tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalı, olayın gerçekleştiği gün odaya görevli olmamasına rağmen davacı tarafından girildiğinin saptandığını, anayasal şikayet hakkının kullanıldığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalı şirketin anayasal şikayet hakkını kullandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden taraflar arasındaki iş akdinin 04.08.2012 tarihinde feshedildiği, davaya konu suç duyurusunun ise fesihten önce 30.07.2012 tarihinde gerçekleştiği anlaşılmakta olup şikayetin gerçekleştiği tarihte davacı ve davalı arasında işçi işveren ilişkisi devam etmektedir.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu 1. maddesinde iş mahkemelerinin görev alanı İş Kanunu"na göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanunu"na dayanan her türlü hak iddialarından doğan uyuşmazlıkların çözümü olarak tanımlanmıştır. Görev kamu düzenine ilişkin olup re"sen araştırılması gereken bir husustur. Şu durumda, davanın iş mahkemesi tarafından görülmesi gerekir. Yerel mahkemece açıklanan yönler gözönünde bulundurularak ayrı bir iş mahkemesi varsa dava dilekçesinin görev yönünden reddine, aksi halde davaya iş mahkemesi sıfatı ile bakılmasına karar verilmesi gerekirken uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesi sıfatı ile sonlandırılması doğru olmamış, bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve davacı yararına takdir olunan 1.480,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/02/2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dava haksız şikayetten kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız eylemden kaynaklanan borç ilişkileri TBK"nın 49-58 (e BK.41-49) maddelerinde kişiliğin korunması ve kişilik haklarına karşı yapılan saldırıların önlenmesi konusu ile TMK"nın 23-24-25. maddelerinde düzenlenmiştir.
Haksız eylemin işçi-işveren arasında gerçekleşmiş olması borç ilişkisini ve kaynağını değiştirmeyecektir. Uyuşmazlığın çözümünde uygulanması gereken Yasa maddeleri TBK"nın 49 ve 58 ile koşulları varsa TMK"nın 24 ve 25. maddeleridir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesinde işçi, işveren veya vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanunu’na dayanan her türlü hak iddialarından doğan uyuşmazlıkların iş mahkemesince çözümleneceği belirtilmiştir. Somut olay iş akdinden veya İş Kanunu’ndan kaynaklanmamaktadır. Bu nedenle yargılama yapma görevi ise genel mahkeme sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesi"ne ait olup, iş mahkemesine ait değildir. Mahkemece somut olayın oluşuna göre davalı şirketin Anayasal şikayet hakkını kullandığı tespit edildiğinden verilen kararın onanması gerekirken, açıklanan nedenlerle bozulmasına ilişkin çoğunluk kararına katılmıyorum.