4. Ceza Dairesi 2019/8237 E. , 2020/4124 K.
"İçtihat Metni"
Silahla tehdit suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/2-a ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetime tâbi tutulmasına ilişkin Nizip 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/10/2014 tarihli ve 2014/294 esas, 2014/549 sayılı kararının 16/12/2014 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 18/05/2017 tarihinde kasıtlı olarak işlediği suçtan mahkûm olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hakkındaki hükmün açıklanması ile 5237 sayılı Kanun"un 106/2-a ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Nizip 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/02/2019 tarihli ve 2018/398 esas, 2019/118 sayılı kararının, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 11/10/2019 gün ve 94660652-105-27-12559-2019-Kyb sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22/10/2019 gün ve 2019/100862 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, olay tarihinde sanığın kardeşi olan mağdurun bulunduğu eve gelerek elinde bulunan satır ile mağdura göz dağı vermek istediği ve sonrasında mağduru basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek derecede yaralaması şeklinde gerçekleşen somut olayda sanığın kasten yaralama ve silahla tehdit suçlarından mahkumiyetine karar verilmiş ise de, somut olay bir bütün olarak değerlendirildiğinde sanığın öncelikle elinde bulunan satırla mağduru tehdit etmesi ve ardından yaralaması eylemleri ve sanığın alınan savunmasında kardeşi olan mağdurun kendisine hakaret etmesi nedeni ile sinirlenerek darp ettiğini belirtmesi karşısında sanığın eyleminin bir bütün olarak yalnızca kasten yaralama suçunu oluşturacağı gözetilmeden, sanık hakkında silahla tehdit suçundan da mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Silahla tehdit suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/2-a ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetime tâbi tutulmasına ilişkin Nizip 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/10/2014 tarihli ve 2014/294 esas, 2014/549 sayılı kararının 16/12/2014 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 18/05/2017 tarihinde kasıtlı olarak işlediği suçtan mahkûm olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hakkındaki hükmün açıklanması ile 5237 sayılı Kanun"un 106/2-a ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Nizip 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/02/2019 tarihli ve
2018/398 esas, 2019/118 sayılı kararının, somut olay bir bütün olarak değerlendirildiğinde sanığın öncelikle elinde bulunan satırla mağduru tehdit etmesi ve ardından yaralaması eylemleri ve sanığın alınan savunmasında kardeşi olan mağdurun kendisine hakaret etmesi nedeni ile sinirlenerek darp ettiğini belirtmesi karşısında, sanığın eyleminin bir bütün olarak yalnızca kasten yaralama suçunu oluşturacağı gözetilmeden, sanık hakkında silahla tehdit suçundan da mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Sanık ..."in, silahla tehdit ve kasten yaralama suçlarından ayrı ayrı cezalandırılmasında isabet bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
TCK"nın 106/2-a maddesinde tehditin silahla işlenmesi halinde fail hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolacağı düzenlenmiş, yine anılan Kanun"un "Kasten yaralama" başlıklı 86. maddesinin birinci fıkrasında; kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişinin, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı, kinci fıkrasında ise kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması halinde, mağdurun şikayeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunacağı hüküm altına alınmıştır.
Ceza Genel Kurulu"nun 18/10/2018 tarihli ve 2015/1-158 esas, 2018/444 sayılı kararında da belirtildiği üzere; 5237 sayılı TCK’nın hazırlanmasında "kaç fiil varsa o kadar suç, kaç suç varsa o kadar ceza vardır" ilkesi esas alınmış, dolayısıyla da gerçek içtima kuralı benimsenmiştir. Nitekim Adalet Komisyonu raporunda bu husus; "Ceza hukukunun temel kurallarından birisi, ‘kaç fiil varsa o kadar suç, kaç suç varsa o kadar ceza vardır’ şeklinde ifade edilmektedir. Bunun istisnaları, suçların içtimaı bölümünde belirlenmiştir. Bu istisnalar dışında, işlenen her bir suçla ilgili olarak ayrı ayrı cezaya hükmedilecektir. Böylece verilen her bir ceza, bağımsızlığını koruyacaktır" şeklinde ifade edilmiştir (TBMM Adalet Komisyonunun 03.08.2004 tarih ve 1/593-60 sayılı raporu). Bu kuralın istisnalarına ise, 5237 sayılı TCK’nın “suçların içtimaı” bölümünde, 42 (bileşik suç), 43 (zincirleme suç) ve 44. (fikri içtima) maddelerinde yer verilmiştir.
İncelenen dosyada;
Silahla tehdit suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/2-a ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetime tâbi tutulmasına ilişkin Nizip 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/10/2014 tarihli ve 2014/294 esas, 2014/549 sayılı kararının 16/12/2014 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 18/05/2017 tarihinde kasıtlı olarak işlediği suçtan mahkûm olduğunun ihbar edilmesi üzerine, yapılan yargılama sonucunda Nizip 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/02/2019 tarihli ve 2018/398 esas, 2019/118 sayılı kararıyla, hükmün açıklanmasına ve sanığın 5237 sayılı Kanunun 106/2-a ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile aynı Kanunun 86/2, 86/3-a, 62 ve 52. maddeleri uyarınca 3.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına hükmolunduğu, hükümlerin kanun yoluna konu edilmeksizin kesinleştiği, 26/06/2019 tarihinde silahla tehdit suçundan kurulan hükmün infazının durdurulduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde; mağdur ..."in kovuşturma aşamasında aynen tekrar ettiği soruşturma aşamasındaki ifadesinde; sanık ..."in eve gelerek, hiçbir şey söylemeden kendisine saldırdığını, tekme ve yumrukla vurduğunu, babaannesinin kendilerini ayırdığını, sanık ..."ün "seni sinkaf edeceğim" diyerek mutfağa gittiğini ve satır alarak üzerine doğru geldiğini, bu durum üzerine diğer odaya gidip kapıyı kilitlediğini, polisi arayarak yardım istediğini, bu esnada sanığın tekme ile vurarak kapının camlarını kırdığını ve "erkeksen çık dışarı, seni öldüreceğim" dediğini beyan ettiği, dosyadaki delillerin de mağdurun bu beyanını destekler mahiyette olduğu,
Mağdurun bu anlatımından, sanığın önce mağduru kasten yaraladığı, ardından tarafları babaannelerinin ayırdığı, kasten yaralama eyleminin bu şekilde son bulduğu, daha sonra sanığın eline satır alarak, kendisini odaya kilitleyen mağduru tehdit ettiği, böylelikle sanığın eyleminin kesintiye uğradığı ve TCK"nın 106/3. maddesi kapsamında her iki suçun da ayrı ayrı oluştuğu, incelenen dosya kapsamından anlaşılmakla, Nizip 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/02/2019 tarihli ve 2018/398 esas, 2019/118 sayılı kararında isabetsizlik bulunmamıştır.
IV-Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Kanun yararına bozma istemine ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden bozma isteminin, CMK"nın 309. maddesi gereğince REDDİNE, sonraki işlemlerin, mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 26/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.