22. Hukuk Dairesi 2013/3932 E. , 2013/7199 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı işçi, iş sözleşmesinin sendikal sebeple haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliği ile işe iadesine ve buna bağlı tazminat ile boşta geçen süre ücretinin hüküm altına alınması isteğinde bulunmuştur.
Davalı işveren, davacının iş sözleşmesinin verimin düşük olması sebebiyle geçerli sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak davalı işverenin geçerli sebebi ispat edemediği, ancak davacının iş sözleşmesinin sendikal sebeple feshedilmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin tüm davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlık davacının iş sözleşmesinin işveren tarafından geçerli sebeple feshedilip feshedilmediği, feshin sendikal sebebe dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 2. fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Diğer taraftan 2821 Sayılı Sendikalar Kanunu’nun 31. maddesinin 6. fıkrası ve 7. fıkrasına göre iş güvencesi hükümlerinden yararlanan işçinin iş sözleşmesinin sendikal
sebeplerle feshedildiği noktasında ispat yükü işçide olup sendikal sebeple feshin sabit olduğu hallerde mahkemece belirlenecek iş güvencesi tazminatı işçinin bir yıllık ücretinden az olamaz.
Dosya içeriğine göre, davacının iş sözleşmesinin verim düşüklüğü gerekçe gösterilerek feshedildiği anlaşılmaktadır. Bununla birlikte fesih sebebi olarak işçinin davranışına dayanan işveren davacı işçinin fesih sebebi ile ilgili savunmasını almadığı gibi geçerli sebebi de ispat edememiştir. Şu halde gelinen nokta itibariyle somut olayda çözülmesi gereken problem geçerli sebebe dayanmayan feshin sendikal sebeple yapılıp yapılmadığıdır.
Somut olayda, davacının 14.09.2011 tarihinde Türk Metal Sendikasına üyelik için başvurduğu, 19.09.2011 tarihinde üyeliğe kabul edildiği ve 26.09.2011 tarihinde iş sözleşmesinin veriminin düşüklüğü gerekçesiyle feshedildiği görülmektedir. Davacı tanıkları davacının iş sözleşmesinin sendikal sebeple feshedildiğini ifade ederken davalı tanıkları feshin verim düşüklüğü sebebiyle yapıldığını beyan etmektedirler.
... tarafından dosyaya gönderilen yazıda işyerinde 14.09.2011 tarihinde örgütlenmeye başlandığı, yirmibir üye kaydedildiği, bunların on tanesinin iş sözleşmesinin feshedilmesi neticesinde örgütlenmenin durduğu ifade edilmiştir.
Dosyada yer alan dönem bordrolarına göre; 2011 yılı Eylül ayında işten çıkarılan onbeş işçiden, altı tanesinin 19.09.2011 tarihinde, yedi tanesinin 26.09.2011 tarihinde, bir tanesinin 22.09.2011 tarihinde ve son olarak bir tanesinin 27.09.2011 tarihinde işten çıkartıldığı, ayrıca bu dönemde çıkarılan onbeş işçiden on tanesinin 19.09.2011 tarihinde Türk Metal Sendikasına üye olan işçiler olduğu, sendikal faaliyete öncülük ettiği anlaşılan beş işçinin 19.09.2011 tarihinde işten çıkarıldıkları, bu işçilerin açtıkları davalarda feshin sendikal sebeple yapıldığının tespit edilerek işçilerin işe iadesine karar verildiği, mahkeme kararlarının ise Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından onandığı anlaşılmaktadır. (Yarg. 9. HD., 2012/31162-5757 sayılı karar)
Özellikle davacılardan bir hafta önce aynı gerekçelerle iş sözleşmesi feshedilen sendika üyesi işçilerin iş sözleşmelerinin sendikal sebeple feshedildiğinin kesinleşmiş yargı kararlarıyla sabit olduğu, sendikal örgütlenmede aktif rol oynayan sendika üyesi işçilerin iş sözleşmelerinin feshedilmesi neticesinde işyerinde sendikal örgütlenmenin durduğu dikkate alındığında ve olayların gelişimi bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının iş sözleşmesinin sendikal sebeple feshedildiği sonucuna ulaşılmıştır. Mahkemece sendikal sebeple feshin yapıldığının kabul edilmemesi hatalıdır.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3-Davacının kanuni sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının feshin sendikal sebeple yapıldığı göz önünde bulundurulup sendikal sebebin ağırlığı dikkate alınarak davacının bir yıllık ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine, davacının işe başlatılması halinde varsa ödenen ihbar ve kıdem tazminatının bu alacaktan mahsubuna,
5-Harç peşin alındığından ve bakiye harç davalı tarafından yatırıldığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.320,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 164,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak, 02.04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.