Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/8461
Karar No: 2022/1530
Karar Tarihi: 08.02.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/8461 Esas 2022/1530 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2021/8461 E.  ,  2022/1530 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi :... 36. İş Mahkemesi



    Dava, eksik ödendiği iddiasıyla yaşlılık aylığı miktarının yeniden tespiti ve fark aylıkların davalı Kurumdan faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince istinaf isteminin esastan reddine dair karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 3201 sayılı Kanun kapsamında yurt dışında geçen sürelerini borçlanarak emekliye ayrıldığını, Türkiye’de sigorta başlangıç tarihinin 15,06.1978 tarihi olduğunu, 1991 ile 2013 yılları arasında Almanya’da çalıştığını, 04.11.1991-31.03.1993 ile 01.05.2006-31.07.2013 tarihleri arasında borçlanma talebinde bulunduğunu, davalı kurum tarafından borçlanma talebinin uygun bulunduğunu ve tahakkuk eden borç tutarının yatırıldığını ve neticesinde yaşlılık aylığı tahsisi yapıldığını, müvekkiline 3000 gün prim karşılığında yaşlılık aylığı tahsisi yapılması gerekirken kurum tarafından borçlanma işleminin 5000 gün üzerinden hesaplanarak kendisine 5000 gün üzerinden prim ödettirildiğini, ancak aylığının düşük hesaplandığını, yeniden hesaplanması talebine karşılık yaşlılık aylığında hata ve eksiklik olmadığı gerekçesi ile bu talebinin davalı kurum tarafından reddedildiğini belirterek, müvekkilinin yaşlılık aylığının yasal mevzuat çerçevesinde yeniden hesaplanarak eksik ödenmiş aylıklarının hak ediş tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı Kurum vekili, Kurum işlemlerinin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek, davacının aylığının hesabında hata bulunmadığından haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk Derece Mahkemesince; davacının 04.11.1991-31.03.1993 ve 01.05.2006-31.07.2013 tarihleri arasında 3117 gün olarak Almanya’da sigortalılığının bulunduğu, davacının 04.11.1991 tarihinden itibaren asgari ücret ile borçlanma talebinde bulunduğu, davacının 54.759,46 TL hizmet borçlanma tutarını ödeyerek 22.12.2017 tarihli talep dilekçesi ile 01.03.2017 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı tahsis edildiği, davacının emeklilik için gün ve süre şartını yerine getirdiği, gün şartı için 5000 günün tamamlanması için 3116 gün prim borçlanması gerektiği, bu nedenle prim tahakkuk ettirilmesi yönündeki kurum işleminde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporunda belirlenen A1 ve A2 kısmi aylıklarından oluşan A kısmi aylığı, sigortalının toplam aylığının A, B, C kısmi aylıklar toplamından oluştuğu, davacının yaşlılık bağlama oranının %60 olduğu, A1 kısmi aylığının 281,80 TL, A2 kısmi aylığı 52,91 TL olup A1 ve A2 kısmi aylıkları toplamının 334,71 TL olarak hesap edildiği, iki kısmi aylık toplamının tüfe artış oranına göre 424,28 TL olarak kabul edilip B aylığının 622,13 TL B kısmi aylığının prim ödenen gün sayısının toplam prim ödeme gün sayısına oranı ile 228,15 TL olup ocak 2017 tarihine kadar güncellenen A kısmi aylığı 942,11 TL ve B kısmi aylığı 228,15 TL toplamının 1.170,26 TL olduğu, yaşlılık aylığı tahsis tarihinin 01/03/2017 olması nedeniyle ocak 2017 artış oranı ile güncellenerek davacının 01/03/2017 tarihi itibariyle aylığının 1.225,62 TL olduğu, davacının 2013 yılı yıllık kazancının 10.218,00 TL olduğu halde 9.196,60 TL olarak hesap edildiği ve davacının aylık ortalama kazancının 1.283,35 TL olması gerekirken 1.261,50 TL olarak aylığın eksik hesaplanmasının aylık hesabında dönem prim alt sınır aylığı mukayeselerinin yapılmadığı, davacının yaşlılık aylığının tahsis talep tarihi 01.03.2017 itibari ile 1.225,62 TL olduğu, dava tarihi 03.12.2018 tarihi itibari ile 1.493,39 TL olduğu, davacıya 01.03.2018-20.11.2018 tarihleri arası eksik ödenen aylık ve ek ödeme tutarının 7.664,64 TL, 01.03.2017-20.11.2018 tarihleri arası gecikme faizi tutarının 559,43 TL olduğu kanaatine varılarak, davanın kabulü ile davacının yaşlılık aylığının tahsis talep tarihi olan 01/03/2017 tarihinde 1.225,62-TL dava tarihi olan 03/12/2018 tarihinde 1.493,39-TL olduğunun tespiti ile eksik ödenen 7.664,64-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, dair karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
    Davacının borçlanma talep dilekçesinde yaşlılık aylığına yetecek kadar süreyi borçlanma talebinde bulunduğu göz önüne alındığında;
    506 sayılı Kanun'un geçici 81. maddesinde (4759 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonunda ) alt bendinde "sigortalılık süresi 23 yıldan (dahil) fazla olan erkekler 25 yıllık sigortalılık süresini ve 44 yaşını doldurmaları ve en az 5000 gün" şartı ile yaşlılık aylığından yararlanabilirler hükmü gereğince; yaşlılık aylığına hak kazabilmesi için 13.03.1961 doğumlu olup borçlanma talep tarihinde 54 yaşında olan davacının yaş ve süre şartını yerine getirdiği, gün şartı olan 5000 günün tamamlanabilmesi için ise 3116 gün prim günü borçlanmasını gerektiği,
    506 sayılı Kanun'un geçici 81. maddesinde 4759 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonunda C. fıkrası kapsamında davacının 23.05.2002 tarihinde 15 yıl 3600 gün şartını gerçekleştiremediğinden ve mevcut sigortalılık süreleri yanında yut dışı borçlanma süreleri de dikkate alındığında 3.600 gün şartını ancak 13.12.2009 tarihinde gerçekleştireceği göz önüne alındığında "bc)24.5.2008 ile 23.5.2011 tarihleri arasında yerine getirenler kadın ise 56, erkek ise 58 yaşını doldurmuş olmaları," şartına tabi olduğu görülmektedir.
    Bu durumda davalı Kurumun, davacının aylık tahsisi için gün şartını tamamlama yönündeki talebini göz önüne alarak, 506 sayılı Yasa'nın geçici 81/B bendi kapsamında 3117 gün için prim tahakkuk ettirmesi yönündeki işleminin usul ve yasaya uygun olduğunun kabulü gerekmektedir.
    Somut olayda, davacı on yıllık ortalama gelir Malullük Yaşlılık Ve Ölüm Sigortası Gösterge Tespit Tablosu Özel (2000 öncesi 10 yıl) tablosunda bulunamadığından, son beş yıl ortalaması alınarak bulunan 2.328,848 TL'nin de üst gösterge tablosunda karşılığı bulunamadığından ve son beş yıl gösterge tespit tablosunda da bu değerğn karşılığı bulunamadığından, en düşük değer olan 12.derece 1.kademe gösterge rakamı 9475 olarak tespit edilmiştir.
    Aylık bağlama oranı davacının yıllık ortalama kazancına göre bulunan derece ve kademeye göre gösterge karşılığı aylık bağlama oranı 60,00 olup, bu değere toplam hizmet süresinin 5001 gün ve yaşlılık aylığı tahsis tarihi itibari ile 55 yaşında olması nedeni ile hizmet süresinden ve yaştan puan eklenmediğinden Aylık Bağlama Oranı (ABOl) %60 olarak bulunmuştur.
    Son olarak 31.12.1999 tarihinde yürürlükte olan katsayı x gösterge x yaşlılık aylığı bağlama oranı ile çarpılmak suretiyle davacının 31.12.1999 tarihindeki Al yaşlılık aylığı hesaplanmıştır.
    Al Aylığı =((Katsayı = 12.000) x ( Gösterge =9475 ) x (ABO=%60 ))
    Al Aylığı =12.000 x 9475 x %60 = 68,22 TL olarak hesaplanmıştır.
    Al Aylığı =((Katsayı = 12.000) x ( Gösterge =9475 ) x (ABO=%60 ))
    Al Aylığı =12.000 x 9475 x %60 = 68,22 TL olarak hesaplanmıştır.
    506 Sayılı Yasa'nın 4447 sayılı Yasa ile değiştirilmeden önceki 96. maddesinin, "Bu kanuna göre malullük ve yaşlılık sigortalılarından bağlanacak aylıklar ile ölüm sigortasından hak sahibi kimselere bağlanacak aylıkların hesabına esas tutulan aylığın alt sınırı, yaşlılık aylığı üst gösterge tablosundan hesaplanmışsa gösterge tablosunun en yüksek göstergesi olan 10175'in 12000 katsayı ile çarpımının aylık bağlama oranına karşılık gelen miktardan, gösterge tablosundan hesaplanmışsa gösterge tablosunun en düşük göstergesi olan 9475'in 12000 katsayı ile çarpımının %70'inden (79,59 TL.) az olamaz." hükmü gereğince 9475xl2x%70 = 79,59 TL olduğu gözetilerek bulunan aylık miktarı alt sınırın altında olduğundan davacının tam aylığı 79,59 TL olarak kabul edilmiştir.
    Bulunan bu aylık 2000 den önceki gün sayısı=2095, toplam gün sayısı 5001 oranı ile Al kısmi aylığı 79,59x2095/5001=33,34 TL olarak hesaplanmıştır.
    Bulunan Al aylığı 1999/Aralık ayı TÜFE ve Gelişme Hızı ile aylık 2000 yılına taşınarak 2008 yılı Ocak ayına kadar her yıl TÜFE ve Gelişeme Hızı ile çarpılmak suretiyle güncellenerek, Aralık 1999 tarihinden Ocak 2008 tarihine kadar güncelleme katsayısı 8,45199465 güncelleme katsayısı alınarak Ocak 2008 Kısmi Al aylığı 281,80 TL olarak hesaplanmıştır.
    A kısmi aylığı =281,80 TL olarak hesap edilmiştir.
    01.01.2000-01.10.2008 tarihleri arasında çalışmış olduğu yıllık prim süreleri 2000 ve sonrası her takvim yılına ait prime esas kazanç, kazancın ait olduğu takvim yılından itibaren 2008 yılına kadar her takvim yılı için önce Aralık ayına göre açıklanan TÜFE' deki artış daha sonra Gelişme Hızı kadar artırılarak güncellenen gelirler bu süre içindeki toplam gün sayısına bölünerek elde edilen günlük kazanç, bulunan günlük kazancın 360 ile çarpılarak Ortalama Yıllık Kazanç (OYK) 7.224,11 TL ile toplam hizmet süresi değerlendirilerek ilk 3600 günün 3600/360 x 3,5 =35 puan, sonraki 5001-3600=1401 günü için 1401/360x2=6 puan olmak üzere 35+6=%41 olarak tespit edilmiş olup Aylık Bağlama Oranı (AB02) %41 ile çarpılmak suretiyle bulunan tutarın 12' de biri alınarak A2 aylığı = 246,82 TL olarak hesap edilmiştir.
    A2 Aylığı (7.224,11 x(OAK) x %41,00(ABO) / 12) =246,82 TL
    506 Sayılı Yasa'nın 4447 sayılı Yasa ile değiştirilmeden önceki 96. maddesinin "2008 yılı Ocak ayında geçerli olan prime esas günlük kazanç alt sınırının aylık tutarının %35'inden az olamaz," hükmü gereğince 2008 yılı Ocak ayı prime esas kazanç alt sınırı aylık tutarı=608,40 TL, 608,40x %35=212,94 TL olduğu, bu durumda alt sınırın üstünde olduğu tespit edilmiştir.
    Bulunan A2 aylığı 2000'den sonraki prim süresinin, toplam çalışma süresine oranı alınarak A2 kısmi aylığı 246,82x1072/5001=52,91 TL olarak hesap edilmiştir.
    A kısmi aylığı = (A1+A2 ) kısmi aylıkları toplamı 281,80+52,91=334,71 TL olarak hesap edilmiştir.
    Yargıtay uygulamalarında da belirtildiği üzere;
    İki kısmi aylığın toplamı 334,71 TL olarak hesap edilmiş olup, 1.Mukayese; (Al) kısmi aylığın hesabına esas tam aylığın, 79,59 TL'nin 2000 (dahil) yılından 2008 yılına kadar geçen takvim yılları için her yılın TÜFE artış oranlarına (5,3308463375) göre artırılarak bulunan miktarıyla, (424,28 TL) az olamaz hükmü,
    2.Mukayese 1999/Aralık döneminde en düşük göstergenin katsayı ile çarpımının % 70 i oranındaki (9475 x 12000 x % 70 = 79.590.000 TL) asgari aylığın 2008 Ocak ayına kadar aylık artışları uygulanmak suretiyle taşınmış miktarının, 2008 yılı ocak ayına kadar aylık artışları ile bulunan 575,26 TL'nin 2008 Ekim ayından önceki gün sayısı/Toplam gün sayısı oranın ile çarpımı sonucu bulunan 364,30 TL den düşük olamaz hükmü gereğince iki kısmi aylık toplamı 424,28 TL olacaktır.
    01.10.2008 sonrası ortalama günlük kazancın 30 katı Ortalama Aylık Kazanç 1.283,35 AOK ile toplam hizmet süresi değerlendirilerek 5001/360x2= 27,78 olarak tespit edilen Aylık Bağlama Oranı (AB03) çarpımıyla elde edilen 1.283,35x%27,78=356,56 TL B aylığı bulunmuştur. Aynı dönem içinde aylık prim alt sınırı 1777,50x%35=622,13 TL olduğu bu durumda prim alt sınırının altında olduğundan, B aylığı 622,13 TLolarak _ kabul edilerek prim ödenen gün sayısının toplam prim ödeme gün sayısına oranı ile 622,13x1834/5001=228,15 TL olarak B kısmi hesaplanmıştır.
    Ocak 2017 tarihine kadar güncellenen A kısmi aylığı + B kısmi aylığı 942,11+228,15=1.170,26 TL olarak hesaplanmıştır.
    Yaşlılık aylığı tahsis tarihinin 01.03.2017 olması nedeniyle Ocak 2017 aylık artış oranı ile güncellenerek davacının aylığı 01.03.2017 tarihi itibari ile 1.225,62 TL olarak hesaplanmıştır.
    Kurum aylık hesabı ile bilirkişi tarafından hesaplanan aylık hesabının mukayesesi yapıldığında;
    Davacıya ait Aylık Tahsis Talep Formunda görüldüğü üzere Yaşlılık Aylığı Tahsis talep tarihinin 24.02.2017 tarihi olduğu halde Yaşlılık Aylığı Tahsis Tarihinin 10.12.2015 olduğu görülmektedir. Ancak davacının yurt dışı prim borcunu ödeme tarihinin 01.03.2017 tarihi olduğu, 01.03.2017 tarihi itibari yaşlılık aylığının hesaplandığı ve 01.03.2017-20.05.2017 tarihleri arası birikmiş aylık hesabı yapıldığı görülmektedir.
    Davacının 2000 den önce, 2000-2008 arası ve sonrası olmak üzere prim gün sayılarında fark bulunmamaktadır.
    Aylık Bağlama Oranları ABOl ve AB02 aynı olup 2008 sonrası AB03 hesabında 5001/360x2=27,78 olması gerekirken 29,98 olarak alındığı görülmektedir.
    2008 sonrası prim tutarları incelendiğinde davacının 2013 yılı yıllık kazancının 10.218,00 TL olduğu halde aylık hesabında 9.196,60 TL olarak alındığı görülmekte olup yıllık primlerin Yaşlılık Aylığı Tahsis Talep tarihine kadar güncellenen Aylık Ortalama Kazancının 1.283,35 TL olması gerekirken 1.261,50 TL olarak hesaplandığı görülmektedir.
    Davalı Kurum aylık hesabı ile bilirkişi tarafından hesaplanan aylık arasındaki farkın, bilirkişi tarafından yapılan Aylık Hesap Çizelgesinde görüldüğü üzere; 31.12.1999 tarihinde geçerli katsayının 1200, aylık bağlama oranın %60 ve göstergenin 9475 olduğu ve 2000 öncesi tam aylığının 1200x9475x%60=68,22 TL olduğu, aynı dönem için alt sınır aylığı olarak 79,59 TL olarak kabul edilmesinin gerektiği, aynı şekilde 2008/10 sonrası dönemde aylığının Aylık Ortalama kazancın 1.283,35, Aylık Bağlama Oranının %27,78 olduğu B aylığının 1.283,35x%27,78=356,56 TL olduğu, Aylık Tahsis Ocak dönemi alt sınır aylığının 1.777,50x%35=622,13 TL olduğu, alt sınır aylığından düşük olamaz hükmü gereğince, kısmi aylık hesabında 622,13 TL alt sınır aylığının kabulü ile 622,13x1834/5001= 228,15 TL kabul edilmesinin gerektiği görülmekte olup, prim gün sayılarının aynı olduğu ve prim tutarlarında fazla bir farkın bulunmamasına rağmen aynı esaslar dâhilinde yapılan aylık hesabında davacının aylığının eksik hesaplandığı, aylık hesabında dönem prim alt sınır aylığı mukayeselerinin yapılmadığı anlaşılmaktadır.
    Belirtilen nedenlerle ilk derece mahkemesince ilamda belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı herhangi bir yön görülmemiş, somut olayda zamanaşımının söz konusu olmadığı da gözetilmek sureti ile davalı Kurum vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı Kurum vekili, kararın bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Dava, eksik ödendiği iddiasıyla yaşlılık aylığı miktarının yeniden tespiti ve fark aylıkların davalı Kurumdan tahsili istemine ilişkindir.
    3201 sayılı Kanun kapsamında yurt dışındaki çalışmalarını borçlanarak yaşlılık aylığı tahsisi talebinde bulunan davacı yönünden, anılan Kanunda yaşlılık aylığının hesaplanması yöntemi ile ilgili bir düzenleme bulunmaması nedeniyle, yaşlılık aylığının hesaplanması, borçlanılan Kurum sigortalıları için geçerli olan hükümlere tabi olup bu haliyle tahsis talep tarihi itibariyle, davanın yasal dayanağı, öngörülen istisnaları dışında 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa'nın geçici 2. maddesi ve bu maddenin yollaması ile anılan Yasa'nın 29 ve 506 sayılı Yasa'nın 61 ve geçici 82. maddeleri ile 3201 Sayılı Yasanın 5. Maddesidir.
    Geçici 2. maddede, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı Kanunlara tabi olanlara bağlanacak yaşlılık aylıkları aşağıdaki şekilde hesaplanır:
    a)Sigortalının bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen sürelerdeki prim ödeme gün sayılarına veya fiilî hizmet süresine ait aylık; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki kanun hükümlerine göre, aylık talep tarihindeki toplam prim ödeme gün sayısı veya fiilî hizmet süresi üzerinden, bu Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla hesaplanacak aylığının bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadarki prim ödeme gün sayısı veya fiilî hizmet süresi ile orantılı bölümü, aylık talep tarihine kadar geçen yıllar için, her yıl gerçekleşen güncelleme katsayısı ile çarpılarak hesaplanır.
    b)Sigortalının bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen sürelerdeki prim ödeme gün sayılarına ait aylığı, aylık talep tarihindeki toplam prim ödeme gün sayısı üzerinden 29'uncu madde hükümlerine göre hesaplanacak aylığının, bu Kanunun yürürlük tarihinden sonraki prim ödeme gün sayısına orantılı bölümü kadardır. Ancak, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 3600 prim gün sayısını doldurmamış olan sigortalıların yaşlılık aylığı bağlama oranının hesabında, sigortalının Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen ve Kanunun yürürlük tarihinden önceki prim gün sayısını 3600 güne tamamlayan hizmet sürelerinin her 360 günü için %3 oranı esas alınır.
    c)Aylık, (a) ve (b) bentlerine göre hesaplanan kısmî aylıkların toplamından oluşur. Aylıklar ayrıca 29'uncu maddenin son fıkrasına göre artırılarak belirlenir.
    Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla 17.7.1964 tarihli ve 506 sayılı Kanun'un geçici 82'nci maddesinin (a) bendine göre gösterge sistemi içinde hesaplanacak kısmî aylıklara esas gösterge, sigortalıların ortalama yıllık kazanç hesabına giren takvim yılı sayısı esas alınmak suretiyle hazırlanacak olan gösterge ve üst gösterge tespit tabloları esas alınarak belirlenir.
    Bu Kanunun yürürlük tarihine kadar geçen sürelere ilişkin aylığın hesabında esas alınan asgari aylık tutarı ile 17.7.1964 tarihli ve 506 sayılı Kanun'un geçici 82'nci maddesinin ikinci fıkrasına göre belirlenen eski tam aylık tutarı, toplam prim ödeme gün sayısı içinde bu Kanunun yürürlük tarihine kadar geçen prim ödeme gün sayısının oranına tekabül eden tutar üzerinden esas alınır. …” hükmüne yer verilmiş, 29. maddenin “4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar ile aynı fıkranın (c) bendine göre bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başlayanların yaşlılık aylığı, aşağıdaki hükümlere göre belirlenecek ortalama aylık kazancı ile aylık bağlama oranının çarpımı sonucunda bulunan tutardır.
    Ortalama aylık kazanç, sigortalının her yıla ait prime esas kazancının, kazancın ait olduğu yıldan itibaren aylık talep tarihine kadar geçen yıllar için, her yıl gerçekleşen güncelleme katsayısı ile güncellenerek bulunan kazançlar toplamının, itibarî hizmet süresi ile fiilî hizmet süresi zammı hariç toplam prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanan ortalama günlük kazancın otuz katıdır.
    Aylık bağlama oranı, sigortalının malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi geçen toplam prim ödeme gün sayısının her 360 günü için %2 olarak uygulanır. Bu hesaplamada 360 günden eksik süreler orantılı olarak dikkate alınır. Ancak aylık bağlama oranı %90'ı geçemez.
    28'inci maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarına göre aylığa hak kazanan sigortalılar için hesaplanacak aylık bağlama oranı, prim ödeme gün sayısı 9000 günden az olanlar için çalışma gücü kayıp oranının 9000 gün prim ödeme gün sayısı ile çarpımı sonucu bulunan rakamın %60'a bölünmesi suretiyle hesaplanan gün sayısına göre, %50'yi geçmemek üzere üçüncü fıkra uyarınca tespit edilen orandır. Prim ödeme gün sayısı 9000 günden fazla olanlar için ise toplam prim ödeme gün sayısına göre aylık bağlama oranı belirlenir. Ancak, 4'üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için bu fıkrada geçen 9000 prim gün sayısı 7200 gün, %50 oranı da %40 olarak uygulanır.
    Yukarıdaki şekilde hesaplanan aylığın başlangıç tarihinin yılın ilk altı aylık dönemine rastlaması halinde 55 inci maddenin ikinci fıkrasına göre Ocak ödeme dönemi için gelir ve aylıklara uygulanan artış oranı kadar artırılarak, yılın ikinci altı aylık dönemine rastlaması halinde ise öncelikle Ocak ödeme dönemi, daha sonra Temmuz ödeme dönemi için gelir ve aylıklara uygulanan artış oranları kadar artırılarak, sigortalının aylık başlangıç tarihindeki aylığı hesaplanır.” şeklindeki düzenlemesi ile de 01.10.2008 sonrası aylıkların hesaplama yöntemi belirlenmiştir.
    Geçici 2. madde hükmü gereğince, 5510 sayılı Yasa'nın yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihine kadarki sigortalılık sürelerine yönelik aylıklar, 506 sayılı Yasa'nın 61 ve geçici 82. maddesi gereğince hesaplanacak ve 5510 sayılı Yasa'nın yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen sigortalılık süresinin toplam sigortalılık süresine orantılı bölümü aylık miktarında esas alınacak, 01.10.2008 tarihi sonrasındaki sigortalılık sürelerine yönelik aylıklar ise 5510 sayılı Yasa'nın 29 ve devamı madde hükümleri gereğince hesaplanacak ve bu Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen sigortalılık süresinin toplam sigortalılık süresine orantılı bölümü aylık miktarında esas alınacaktır.
    506 sayılı Yasa'nın 61. maddesine göre, yaşlılık aylıklarının hesabında 31.12.1999 tarihine kadar katsayı esasına dayalı gösterge sistemi uygulanmakta iken, 4447 sayılı Yasa ile anılan maddede değişiklik yapılması sonucu, 01.01.2000 tarihinden itibaren katsayı esasına dayalı gösterge sistemi yürürlükten kaldırılmış, sigortalının her takvim yılına ait prime esas kazancı, kazancın ait olduğu takvim yılından itibaren aylık talep tarihine kadar geçen takvim yılları için, her yılın Aralık ayına göre Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından açıklanan kentsel yerler tüketici fiyatları indeksindeki artış oranı ve gayrisafi yurt içi hasıla sabit fiyatlarla gelişme hızı kadar ayrı ayrı artırılarak bulunan yıllık kazançlar toplamının, toplam prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle bulunacak ortalama günlük kazancın 360 katı, aylığın hesaplanmasına esas ortalama yıllık kazancı oluşturması esası getirilmiştir. Ancak bu sistem, 01.01.2000 tarihinden sonra sigortalı olarak çalışmaya başlayıp, emekli olanlara uygulanacağından, 506 sayılı Yasa'ya 4447 sayılı Yasa'nın 17. maddesi ile eklenen geçici 82. maddesi ile, 01.01.2000 tarihinden önce çalışmaya başlayıp, bu tarih sonrası da çalışmaya devam edenler için, eski ve yeni sistemin birleşiminden oluşan karma sisteme göre aylık bağlanacağı hükme bağlanmıştır.
    506 sayılı Yasa'nın Geçici 82/a bendi, “a) Sigortalının bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar prim ödeme sürelerine ait aylığı aşağıdaki şekilde belirlenir.
    Sigortalının aylık talep tarihine kadarki toplam prim ödeme gün sayısı üzerinden, bu Kanunun yürürlük tarihi itibariyle ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki hükümlere göre hesaplanacak aylığının sigortalının bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadarki prim ödeme gün sayısı ile orantılı bölümü, bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren aylık başlangıç tarihine kadar geçen takvim yılları için, her yılın Aralık ayına göre Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından açıklanan en son temel yıllı kentsel yerler tüketici fiyatları indeksindeki artış oranı ve gayrisafi yurt içi hâsıla sabit fiyatlarla gelişme hızı kadar ayrı ayrı artırılarak hesaplanır.
    Hesaplanan yaşlılık aylığı, aylık bağlanması için yazılı başvurunun yapıldığı yılın Ocak ayı ile aylığın başladığı takvim yılının başlangıç tarihi arasında geçen her ay için Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından açıklanan en son temel yıllı kentsel yerler tüketici fiyatları indeksindeki artış oranları kadar artırılır.” Hükmünü getirmiş, 4447 sayılı Yasa ile mülga 506 sayılı Yasanın 2422 sayılı Yasa'nın 7. maddesi ile değişik 61. maddesinin birinci fıkrasının A bendinin a alt bendinde 5000 günden fazla primi ödenen her 240 gün için %60 oranına ilave olarak 1'er puan arttırılarak yaşlılık, malullük ve ölüm aylığı oranının tespit edileceği, b alt bendinde ise, “(Değişik: 11.12.1981-2564/2 md.) sigortalının, 5 000 günden noksan ödediği her 240 günlük malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi için %60 oranı 1 eksiltilerek,” hesaplama yapılacağı hüküm altına alınmış, ek 20. maddede de “Bu Kanuna göre gelir ve aylıkların hesaplanmasında katsayı esasına dayalı gösterge sistemi uygulanır.
    Göstergeler, derece ve kademeler halinde, gösterge ve üst gösterge tablolarında belirtilir.
    506 sayılı Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıkların hesaplanmasında 657sayılı Kanuna tabi Devlet memurlarının aylıklarına uygulanan katsayı uygulanır.
    Bu Kanun gereğince alınacak prim ve verilecek ödenekler ile bağlanacak gelir ve aylıkların hesaplanmasına esas gösterge ve üst gösterge tabloları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca tespit edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
    Bu çerçevede, 01.01.2000 öncesi ve sonrasında çalışmaları bulunan sigortalı yönünden öncelikle, yurtdışı hizmet borçlanması yapmak suretiyle kazanılan hizmetlerde prime esas kazançların belirlenmesi için, “günlük borçlanılan tutar: borçlanma bedelinin ödendiği tarihteki günlük prime esas kazanç alt sınır tutarı” formülü ile elde edilecek oran, çalışmaların geçtiği ayın asgari prime esas kazancı ile çarpılarak bulunan tutar, ilgili ayın prime esas kazancı kabul edilecektir. Ancak hesaplanan prime esas kazanç hiçbir suretle o ayın prime esas asgari kazancının altına inmeyeceği gibi azami kazancını da geçemeyecektir. Bu çerçevede tüm sigortalılık sürelerine yönelik prime esas kazançlar belirlendikten sonra, 01.01.2000 öncesi ve sonrasında çalışmaları bulunan sigortalı yönünden 2000 yılı öncesi aylığı için, 5510 sayılı Yasa'nın geçici 2. maddesinin ikinci fıkrası gereği sigortalının gösterge tespitine giren yıl sayısına göre düzenlenen gösterge tespit tabloları esas alınarak, sigortalının 2000 yılından önceki prime esas kazançları toplanıp primi ödenmiş yıl sayısına bölünerek ortalama yıllık kazanç bulunur. Sonrasında sigortalının çalışmalarının geçtiği kuruma göre özel ya da kamu sektörü için primi ödenmiş yıl sayısına göre hazırlanan üst gösterge tablosunda karşılığı aranır, bulunmadığı takdirde özel ya da kamu sektörü için primi ödenmiş yıl sayısına göre hazırlanan gösterge tablosuna bakılarak gösterge tespiti yapılacaktır. Bulunan gösterge x katsayı x aylık bağlama oranı formülü ile 2000 yılı öncesi aylığı belirlenerek, 506 sayılı Yasa'nın 4447 sayılı Yasa ile değiştirilmeden önceki 96. maddesinin, “Bu Kanuna göre Malüllük ve Yaşlılık sigortalarından bağlanacak aylıklar ile ölüm sigortasından hak sahibi kimselere bağlanacak aylıkların hesabına esas tutulan aylığın alt sınırı, gösterge tablosundaki en düşük göstergenin katsayı ile çarpımının %70'den az olamaz” hükmü gereği, alt sınır aylığının : 9475 x 12000 x %70 = 79.590.000 TL (yeni 79,59 TL) olduğu gözetilerek, bulunan aylık miktarı 79,59 TL'den az ise öncelikle bu miktara yükseltilecek ve 2000 öncesi hizmetine oranlanarak kısmi yaşlılık aylığı belirlenerek, Türkiye İstatistik Kurumundan, celp edilecek tüketici fiyat endeksi artış oranı ile gelişme hızı oranları (ait oldukları yıllarda geçerli olan yönteme göre hesaplanan ve ait oldukları yılların akabinde yayınlanan) nazara alınarak, bulunan aylık 1999/Aralık ayı TÜFE ve Gelişme Hızı ile 2000 yılına taşınacak ve 2008 Ocak ayına kadar her yıl TÜFE ve Gelişme Hızı ile çarpılmak suretiyle güncellenecektir(A1). Yine 1999 Aralık ayında hesaplanan tam aylığı da 2008 yılı Ocak ayına kadar TÜFE ile güncellenecek, böylelikle sigortalının 2000 öncesi hizmetleri esas alınmak ve gösterge sistemi uygulanmak suretiyle hesaplanan eski tam aylığı ve eski kısmi aylığı 2008 yılı Ocak ayına güncellenecektir.
    01.01.2000 sonrası hizmetlere yönelik aylık tutarı ise 506 sayılı Yasa'nın Geçici 82. maddesinin (b) bendine göre hesap edilir. Anılan bentte, “b) Sigortalının bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki prim ödeme sürelerine ait aylığı ise, sigortalının aylık talep tarihine kadar toplam prim ödeme gün sayısı üzerinden bu Kanun'un 61'inci maddesi hükümlerine göre hesaplanacak aylığının, bu Kanunun yürürlük tarihinden sonraki prim ödeme gün sayısına orantılı bölümü kadardır.” hükmü getirilmiştir.
    4447 sayılı Yasa ile değişik 506 sayılı Yasa'nın 61. maddesi hükmüne göre, yukarıda açıklanan esaslar çerçevesinde 2000 ve sonrası her takvim yılına ait prime esas kazanç, kazancın ait olduğu takvim yılından itibaren 2008 yılına kadar geçen her takvim yılı için önce Aralık ayına göre açıklanan TÜFE'deki artış oranı daha sonra Gelişme Hızı kadar arttırılarak güncellenir. 2007 ve 2008/Ocak-Eylül (dahil) kazançlar güncellenmeden olduğu gibi alınarak, güncellenen kazançlar toplamı 2000 sonrası gün sayısına bölünerek günlük ve bulunan günlük kazancın 360 katı alınarak yıllık kazanç bulunur. Ortalama yıllık kazancın toplam gün sayısı üzerinden tespit edilen aylık bağlama oranı çarpımının 12'de biri üzerinden (OYK X ABO / 12) bulunan tutar, 01.01.2000-01.10.2008 arasındaki gün sayısına orantılı bölümü alınarak kısmi aylık (A2) hesap edilecektir.
    Aylık bağlama oranı, 4447 sayılı Kanun'la getirilen düzenlemeye göre, sigortalının tahsis talep tarihi itibariyle tespit edilen toplam prim ödeme gün sayısının ilk 3600 gününün her 360 günü için %3.5, sonraki 5400 günün her 360 günü için %2 ve daha sonraki her 360 gün için %1.5 oranlarının toplamı alınarak bulunmaktadır. Buna göre 2008 yılı Ocak ayı hesaplanacak aylık 2008 yılı Ocak ayında geçerli olan prime esas günlük kazanç alt sınırının aylık tutarının %35'inden az olamaz.
    Alt sınır kontrolü yapıldıktan sonra, kısmi aylık miktarı hesap edilerek her iki kısmi aylık toplanacak (A1+A2) ve bulunan bu aylık iki miktar ile mukayese edilecektir.
    1-İki kısmi aylığın toplamı, öncelikle sigortalının 1999 yılı tam aylığının 2008 yılı Ocak ayına kadar TÜFE rakamı ile güncellenerek bulunan aylığından daha az olamayacaktır.
    2-Diğer bir mukayese ise, bulunan aylık, 506 sayılı Yasa'nın geçici 89. maddesine göre 4447 sayılı Yasa ile değiştirilmeden önceki 96. maddeye göre hesaplanıp, bu tarihten sonra gelir ve aylıklarda yapılan artışların eklenmesi sonucunda tahsis talep tarihine kadar getirilen miktarın altında olamaz.
    Yukarıdaki açıklanan usullerle belirlenen (A) kısmi aylığı, 2008 yılı dahil olmak üzere tahsis talep tarihine kadar geçen yıllar için, her yıl gerçekleşen 5510 sayılı Yasa'nın 3. maddesi hükmü gereği belirlenen güncelleme katsayısı ile çarpılarak tahsis talep yılının Ocak ayına taşınır.
    Bu aşamadan sonra 01.10.2008 sonrası sigortalılık süreleri esas alınarak 5510 sayılı Yasanın 29. maddesi gereği aylık hesabı yapılmalıdır. Anılan yasal düzenlemeye göre Aylık= Ortalama Aylık Kazanç x Aylık Bağlama Oranı formülüne göre hesaplanır.
    Ortalama Aylık Kazanç ise 2008 yılı Ekim ayı (dahil) ve sonraki her yıla ait prime esas kazancın, ait olduğu yıldan itibaren aylık talep tarihine kadar geçen yıllar için, her yıl gerçekleşecek güncelleme katsayısı ile güncellenerek bulunan kazançlar toplamının, 2008 yılı Ekim ayı (dahil) sonrası prim ödeme gün sayısına bölünmek suretiyle hesaplanan ortalama günlük kazancın 30 katıdır. Aylık bağlama oranı, sigortalının malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi geçen toplam prim ödeme gün sayısının her 360 günü için %2 olarak uygulanır. Bu hesaplamada 360 günden eksik süreler orantılı olarak dikkate alınır. Ancak aylık bağlama oranı %90'ı geçemez. 30.4.2008 tarihi ve öncesi sigortalılığı bulunup Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce 3600 prim gün sayısını doldurmamış olan sigortalıların yaşlılık aylığı bağlama oranının hesabında, sigortalının Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen ve Yasanın yürürlük tarihinden önceki prim gün sayısını 3600 güne tamamlayan hizmet sürelerinin her 360 günü için %3 oranı esas alınır.
    Açıklanan yöntemle hesaplanan yaşlılık aylığı; sigortalının fiili çalışma süreleri için prime esas günlük kazanç alt sınırları dikkate alınarak, talep yılına ait Ocak ayı itibariyle belirlenen ortalama aylık kazancının %35'inden, sigortalının talep tarihinde bakmakla yükümlü olduğu eşi veya çocuğu varsa %40'ından az olamaz.
    Bulunan tutarın 01.10.2008 sonrası prim gün sayısına orantılı bölümü alınarak kısmi aylık (B) hesap edilecektir. Sigortalının aylığı (A) ve (B) kısmi aylıklarının toplamından oluşur. Bu şekilde bulunan tutar, tahsis talep yılının ocak ayındaki aylık tutarıdır. Bulunan miktarın tahsis tarihine göre ocak ve temmuz ödeme dönemlerinde uygulanan artış oranları kadar arttırılması sonucu tahsis tarihindeki aylık miktarı belirlenir.
    Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, aylık hesabına esas alınan prime esas kazanç tutarlarının; borçlanmaya esas bir gün için tercih edilen günlük prime esas kazanç tutarının, borcun ödendiği tarihteki günlük prime esas kazanç alt sınırına bölünmesi ile elde edilecek oranın fiili çalışmaların geçtiği ayın asgari prime esas kazancı ile çarpılması ve bu şekliyle tespit edilen prime esas kazancın hiçbir suretle o ayın prime esas asgari kazancının altına inmeyeceği gibi azami kazancını da geçemeyeceği hususu da dikkate alınarak tespit edilmesi gerekirken; bilirkişi tarafından belirtilen yönteme uygun olmayan hesaplama yapılarak aylık hesabına esas alınan prime esas kazanç tutarlarının hatalı belirlendiği, bu şekliyle A1 kısmi aylığının hesabında esas alınan göstergenin ve ABO1’in, A2 kısmi aylığının hesaplanmasında esas alınan Ortalama Yıllık Kazancın ve 2008 sonrası Kısmi Aylığın (B Aylığı) hesaplanmasında esas alınan Ortalama Günlük Kazancın yanlış olarak hesaplandığı anlaşılmıştır. Yukarıda açıklanan yasal yönteme uygun olmayan hesaplama yapıldığı için anılan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Diğer taraftan davalı Kurumca esas alınan prime esas kazançlar ve açıklandığı şekilde güncelleme ve oranlama yolu ile yapılan bir belirlemede yoktur. Hal böyle olunca, öncelikle, davalı Kurumdan davacının aylığının hesabına esas verilerin bu kapsamdan olarak, aylık hesap tablosunun ve aylığa esas kazançların dosya arasına getirtilerek, yukarda açıklanan ilkeler doğrultusunda alanında uzman bilirkişi ya da bilirkişi heyetinden aylık hesabı yönünden denetime elverişli rapor alınıp irdelenerek, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi' ne, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 08.02.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi