14. Ceza Dairesi Esas No: 2017/2022 Karar No: 2018/2090 Karar Tarihi: 21.03.2018
Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2017/2022 Esas 2018/2090 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, suça sürüklenen çocuklar ile atılı suçtan mahkumiyetleri olan kişiler hakkında karar verdi. Mağdur vekilinin temyiz istemi reddedilirken suça sürüklenen çocuklar hakkında kurulan mahkumiyet hükümleri temyiz edildi. Hükümler incelendiğinde, suça sürüklenen çocuklar ile atılı suçtan mahkumiyetleri olan kişiler hakkında verilen hükümler uygun değildi. TCK’nın 103/2, 103/3, 43. maddeleri gereğince hükmedilen 15 yıl hapis cezasında aynı Kanunun 31/2. maddesi uyarınca indirim yapılırken anılan maddenin son cümlesine göre verilecek hapis cezasının 7 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde 7 yıl 6 ay hapis cezası belirlenip bu ceza üzerinden TCK’nın 62/1. maddesi ile 1/6 oranında indirim yapılması suretiyle sonuç cezanın 5 yıl 10 ay yerine 6 yıl 3 ay olarak fazla tayini yapılmıştır. Bu nedenle, hükümler 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca bozulmuş ve TCK’nın 31/2. maddesi uygulanmasına ilişkin bölümde yer alan cezanın \"TCK'nın 31/2. maddesi gereğince yarı oranında indirilerek 7 yıl 6 ay hapis cezas
14. Ceza Dairesi 2017/2022 E. , 2018/2090 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı HÜKÜM : Suça sürüklenen çocuklar .. ile ..."ın atılı suçtan mahkumiyetleri ile suça sürüklenen çocuk ..."ın beraatine (Asıl karar), katılan mağdur vekilinin temyiz isteminin reddine (Ek karar)
İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hükümler ile temyiz isteminin reddine dair Ek karar temyiz edilmekle, 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunla getirilen düzenlemeler de gözetilerek dosya incelendi. Dairemizin 04.06.2015 tarihli kararında "Suç ve karar tarihinde on bir yaşı içerisinde bulunan küçük mağdurun kanuni temsilcisi olan annesinin kovuşturmada, "Benim çocuğuma bir daha zarar vermeyeceklerse ben suça sürüklenen çocuklardan şikâyetçi değilim" şeklindeki beyanının şarta bağlı olduğu, yöntemine uygun şikâyetten vazgeçme kabul edilemeyeceği için şikâyetin devam ettiğinin kabulü ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 19.10.2010 gün ve 2010/9-149 Esas, 2010/205 sayılı Kararında da açıklandığı üzere, mağdurun katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda tereddüt bulunmadığı, mağdur için CMK"nın 234/2. maddesine göre görevlendirilmiş vekilinde kovuşturmada suça sürüklenen çocukların cezalandırılmasını talep etmesine rağmen katılma hususu sorulmamış ise de; hükmü temyiz ederek katılma iradesini ortaya koyduğu anlaşıldığından, aynı Kanunun 237/2. maddesi uyarınca suçtan zarar gören mağdur ..."ın kamu davasına katılmasına ve zorunlu vekil Av. ..."un katılan mağdur vekili olarak kabul edilmesine" karar verildiği halde mahkemece bu husus göz önünde bulundurulmaksızın katılan mağdur vekilinin bozma üzerine verilen hükmü temyize ilişkin talebinin reddine ilişkin 12.12.2016 tarihli Ek karar hukuka aykırı olduğundan Ek karar kaldırılarak esasın incelenmesine karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Suça sürüklenen çocuk ... hakkında kurulan beraat hükmünün incelenmesinde; Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan, katılan mağdur vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, Suça sürüklenen çocuklar ... ile ... haklarında kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesine gelince; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Suça sürüklenen çocuklar ... ile ... haklarında 5237 sayılı TCK"nın 103/2, 103/3, 43. maddeleri gereğince hükmedilen 15 yıl hapis cezasında aynı Kanunun 31/2. maddesi uyarınca indirim yapılırken anılan maddenin son cümlesine göre verilecek hapis cezasının 7 yıldan fazla olamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde 7 yıl 6 ay hapis cezası belirlenip bu ceza üzerinden TCK"nın 62/1. maddesi ile 1/6 oranında indirim yapılması suretiyle sonuç cezanın 5 yıl 10 ay yerine 6 yıl 3 ay olarak fazla tayini, Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuklar müdafileri ile Özgür"ün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye istinaden düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümlerde TCK"nın 31/2. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümde yer alan cezanın "TCK"nın 31/2. maddesi gereğince yarı oranında indirilerek 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve 31/2-son maddesi gereğince 7 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına" ibaresinin eklenmesi ve TCK"nın 62/1. maddesinin tatbikine ilişkin bölümdeki "6 yıl 3 ay" ibaresinin çıkartılarak yerine "5 yıl 10 ay" ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.