15. Hukuk Dairesi 2014/4517 E. , 2015/2298 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı taşeron, 14.04.2006 ve 29.01.2007 tarihli sözleşmelerle üstlendiği işi tamamlayıp teslim etmesine rağmen sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini ve yapılan işlerin bir kısmının bedelinin ödenmediğini iddia ederek bakiye 150.000,00 TL iş bedelinin tahsilini istemiş, ıslahla talebini 231.148,00 TL artırarak 381.148,00 TL"ye çıkarmıştır. Davalı yüklenici ise, işin süresinde ve tam olarak yerine getirilmediğini, sözleşmeyi haklı olarak feshettiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan inceleme sonucu davacı taşeronun alacaklı olmayıp borçlu bulunduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davacı taşeron imzasını taşıyan mutabakat belgesinde ... kesintisi 40.000,00 TL ödeme olarak gösterilmiş olup mutabakat zaptı içeriği ve bu dosya kapsamından yapılan iş nedeniyle davacının davalıdan herhangi bir alacağının olmadığının anlaşılmasına göre, davacı taşeronun tüm, davalı yüklenicinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davalı yüklenicinin temyizine gelince; davacı taşeron tarafından açılan davada harcı yatırılmak suretiyle önce 150.000,00 TL talep edilmiş, 12.11.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle talep 231.148,00 TL artırılarak 381.148,00 TL"ye çıkarılmıştır. Bu durumda davanın toplam dava değeri 381.148,00 TL olmaktadır. Mahkemece davanın reddine karar verildiğinden toplam dava değeri üzerinden davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesaplanan 28.068,88 TL nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, ıslahla artırılan miktar dikkate alınmadan dava dilekçesindeki değer üzerinden 14.200,00 TL nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.
Öte yandan davalı yüklenici vekili Avukat ... tarafından delil avansı olarak mahkemeler veznesine 13.05.2013 tarihli makbuzla 900,00 TL yatırıldığı anlaşılmaktadır. Yargılama sonucu dava reddedildiğinden ve davalı haklı çıkmış olduğundan bu miktarın da yargılama giderleri kısmında gösterilmek suretiyle davalıya iadesine karar verilmesi gerekirken bu masraf yönünden herhangi bir hüküm kurulmaması da doğru olmamıştır.
Kararın belirtilen yönlerden davalı yararına bozulması gerekmiş ise de, düşülen yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nın 438/VII. maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ. Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 3 nolu bendinde yer alan, "14.200,00" rakamının karardan çıkarılmasına, yerine "28.068,88" rakamının yazılmasına, yine hüküm fıkrasına 6 numaralı yeni bir bent olarak "Davalı tarafından yatırıldığı anlaşılan 900,00 TL bilirkişi ücretinin istek halinde davalıya iadesine" cümlesinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 30.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.