Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/4809
Karar No: 2015/2296
Karar Tarihi: 30.04.2015

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2014/4809 Esas 2015/2296 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, iş sahibi davacıların, davalı yüklenici şirketle imzalanan eser sözleşmesi kapsamında yaşanan teslimat gecikmesi ve ayıplı imalat nedeniyle kazanç kaybı taleplerinin kabul edilemez olduğuna hükmetti. Mahkeme, davacı şirketin, sözleşmenin tarafı olmadığı için kazanç kaybı talebinde bulunamayacağına karar verdi. Mahkeme, tarafların her zaman davacı veya davalı sıfatı kullanamayacakları, yetki sınırı belirlenmiş kişilerin davaya konu hakkı oluyor ve bu hakların korunması için dava açılabileceği belirtilmiştir. Bu kapsamda, mahkemenin, davacıların taraf sıfatı olmadığı göz önünde bulundurmaması nedeniyle kararın yanlış olduğuna hükmettiği belirtilmiştir. Bu kararın gerekçelerine dayanarak, kanun maddelerinin açıklaması yapılmamıştır.
15. Hukuk Dairesi         2014/4809 E.  ,  2015/2296 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Asıl ve birleşen dava eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, ayıpların giderim bedeli ile uğranılan kazanç kaybı alacaklarının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın ıslahla artırılan miktar da dikkate alınarak kabulüne, birleşen davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı yüklenici vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Davacı iş sahibi ... kendi adına asaleten, diğer davalı şirkete vekâleten verdiği dava dilekçesinde davalı yüklenici ile ..."in doğalgaz dönüşümünün ikmal işlerinin yapılması konusunda anlaşma sağlandığını, davalı yüklenicinin işi teslim etmesi gereken tarihte teslim etmediği, ayrıca ayıplı imalat yaptığı, bunun sonucu ısıtma sistemi çalışmadığı için otelin açılışının yapılamadığını bu nedenle kazanç kaybına uğranıldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL alacağın tahsilini talep ve dava etmişlerdir. Davacılar vekili mahkemenin talebi üzerine 12.09.2011 tarihli beyan dilekçesinin 5. sayfasının istenen tazminatın açıklanması bölümünde; imalattaki eksik ve hatalardan kaynaklanan zararlardan fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 50,00 TL"yi ... için, otelin geç açılmasından doğan zararlar için fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 50,00 TL"yi ... için talep ettiklerini açıklamış, 24.11.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile ... için talep edilen miktarı 1.239,00 TL"ye, ... için istedikleri miktarı 6.500,00 TL"ye çıkartmışlardır. Birleşen aynı mahkemenin 2013/333 Esas sayılı dosyasında da sadece ... için kazanç kaybı talebinde bulunulmuştur.
    Mahkemenin dava dışı doğalgaz dağıtım şirketi ..."den talep ettiği belgeler arasında ihtilaf konusu yerde yapılan doğalgaz dönüşüm tesisatı yapımı işi ile ilgili 15.11.2010 tarihli doğalgaz tesisat dönüşüm sözleşmesi, 24.11.2010 tarihli ... ile yapılan abonelik bağlantı anlaşması ve yine 17.12.2010 tarihli ... ile yapılan doğalgaz kullanım sözleşmesi bulunmaktadır. Doğalgaz kullanım sözleşmesinde abone ... ise de, abonelik bağlantı anlaşması ve davalı ile imzalanan doğalgaz tesisat dönüşüm sözleşmesinde müşteri (işveren) ..."dır. Bu sözleşmede şirket kaşesi bulunmadığı gibi, şirkete vekâleten veya temsilen imzalandığını gösteren bir ibare de bulunmamaktadır.
    Sözleşmelerin nispiliği ilkesi gereği kural olarak sözleşmeler, taraf olanları bağlar. Sözleşme yada sözleşmeden kaynaklanan ihtilaflarda talepte bulunabilecekler ile kendisinden talepte bulunulabilecekler sözleşmenin tarafları olduğundan açılacak davalarda da davanın tarafları sözleşmenin tarafları olacaktır. Yargıtay içtihatları ve doktrinde bu hal, taraf sıfatı olarak nitelendirilmektedir.
    Taraf sıfatı, başka bir anlatımla husumet ehliyeti davaya konu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat (husumet), bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığını belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı davaya konu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise davaya konu hakkın yükümlüsünü ifade eder. Uygulama ve mahkeme kararlarında davacı sıfatı aktif husumet, davalı sıfatı ise pasif husumet olarak adlandırılmaktadır. Davaya konu hak yada alacak üzerinde kim yada kimler hak sahibi ise davayı bu gerçek veya tüzel kişilerin açması ve kime karşı hukuki korunma isteniyorsa davanın da o gerçek kişi, kişiler, yada tüzel kişiliğe karşı yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına haiz olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığında olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatı (husumet) def"i değil, itiraz niteliğinde olduğundan taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği gibi, taraflarca ileri sürülmese dahi, dosyaya intikal eden belge ve delillerden anlaşılması halinde mahkemeler ve temyiz aşamasında Yargıtay"ca da kendiliğinden gözönünde tutulur.
    Bu açıklamalardan sonra somut olaya gelince, az yukarıda açıklandığı üzere dava dışı ..."den celbedilen belgeler arasında bulunan ve ihtilaf konusu yerde yapılan doğalgaz tesisatı dönüşüm işi ile ilgili 15.11.2010 tarihli doğalgaz tesisat dönüşüm sözleşmesinin tarafları iş sahibi olarak davacı ..., yüklenici olarak davalı şirkettir. Davacı ... sözleşmede taraf olarak yer almamaktadır. Buna göre davacı şirket ile davalı yüklenici şirket arasında herhangi bir akdi ilişki mevcut değildir. Kendi adına asaleten davacı şirkete vekâleten Avukat ..."ın az yukarıda tarihi belirtilen açıklama dilekçesindeki beyanlarına göre kazanç kaybı talebinde bulunan, eser sözleşmesinin tarafı olan ... değil, diğer davacı şirkettir. Birleşen davada da kazanç kaybı isteyen sözleşmenin tarafı olmayan şirkettir.
    Bu durumda mahkemece asıl dosya davacılarından ve birleşen dosya davacısı ... ile davalı yüklenici şirket arasında akdi ilişki olmadığından geç teslim ve ayıplı ifa nedeniyle sözleşmeye dayalı olarak kazanç kaybı talep etmesinin mümkün olmaması sebebiyle davacı şirketin asıl ve birleşen davadaki talep ve davalarının taraf sıfatı (aktif husumet) yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi yerine bu husus gözden kaçırılarak yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış. Kararın bozulması uygun görülmüştür.
    SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 30.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi