6. Ceza Dairesi 2015/7871 E. , 2017/3150 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu’nun takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak,
1) Gerekçeli karar başlığında, yakınanın adının ve sanıkların tutuklulukta ve gözaltında geçirdiği sürelerin yazılmaması suretiyle CMK.nun 232/2. maddesine aykırı davranılması,
2) Yağma suçunun silahla, birden fazla kişi ile, konutta, var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak, suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla ve gece vakti işlendiğinin anlaşılması karşısında; 149. maddesinin 1.fıkrasının (a), (c), (f) ve (g) bentleri yanında (d) ve (h) bentlerinin de uygulanması ve aynı Yasanın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken bu hususlar dikkate alınarak işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı şekilde ceza tayini gerektiğinin düşünülmemesi,
3) Yakınan ... soruşturma aşamasındaki 29/12/2001 tarihli kolluk beyanında, sanıkların kendisinden yağmaladığı cep telefonu, nüfus cüzdanı, fotoğraflarını, 100-150.-TL paradan 30.-TL parayı, bankamatik kartını kendisine
verdiklerini, evinin ve aracının anahtarları, kalan para ve telefon kartını iade etmediklerini, yine 31/03/2009 tarihli duruşmada da bunu belirterek kısmi iade nedeniyle cezadan indirim yapılmasına muvafakat ettiğini beyan etmesi karşısında, soruşturma aşamasındaki kısmi iade nedeniyle 5237 sayılı TCK.nun 168/1-3. maddesi yerine aynı Yasanın 168/2-3. maddesinin uygulanarak indirim yapılması.
Kabule göre de; etkin pişmanlık nedeniyle yapılan indirim sırasında uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK.nın 168. maddesi yerine 149. maddesi olarak gösterilmesi,
4) 5237 sayılı TCK"nın 53/1-2-3. maddesi gereğince sanıkların belirtilen yasal hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına, şartla tahliye halinde alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerine ilişkin konulan yasaklılığın 53/3. maddesi gereğince kaldırılmasına, yasaklılığın cezanın infazı tamamlanıncaya kadar sürdürülmesine, karar verilmiş ise de; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün, 2014/140–2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK"nın 53/1-b maddesinde yazılı, “seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptal edilmiş olması nedeniyle karar yerinde yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
5) Mahkemece 5271 sayılı Yasanın 150/3. maddesi uyarınca sanıklar ... ve ..."un savunmalarını yapmak üzere zorunlu savunman görevlendirilmesi nedeniyle, atanan savunmanlara ödenen avukatlık ücretinin sanıklara yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin ...c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olduğunun gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK.nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın gözetilmesine, CMUK.nun 325. maddesi gereğince sanık ..."e bozma hükmünün 3. nolu bendinin sirayetine, 27.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.