18. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/7065 Karar No: 2016/7284 Karar Tarihi: 05.05.2016
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2016/7065 Esas 2016/7284 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada, bir taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescil edilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, ancak karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Yargıtay, bilirkişi incelemesinin hüküm kurmaya uygun olmadığını belirtmiştir. Ayrıca taşınmazın niteliği ve değeri konusunda yanlış incelemeler yapıldığı, taşınmazın arazi olarak değerlendirilerek değerlendirilmesi gerektiği ve harçtan muaf olan davacı idarenin durumunun gözetilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuş ve kanun maddeleri 4650 Sayılı Kanun ve HUMK'nun 428. maddesi olarak açıklanmıştır.
18. Hukuk Dairesi 2016/7065 E. , 2016/7284 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca,.... parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmışsa da hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki; 1-Bakanlar Kurulunun Yargıtayca da kısmen benimsenen 28.02.1983 gün ve ...sayılı kararı uyarınca, imar planında yer almayan bir taşınmazın arsa sayılabilmesi için belediye veya mücavir alan sınırları içinde olmakla beraber, belediye hizmetlerinden (belediyece meskûn olduğu için veya meskûn hale getirileceği için sunulan yol, su, elektrik, ulaşım, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma vd.) yararlanan ve meskûn yerler arasında yer alması gerekir. Bu durumda; taşınmazın konumuna ilişkin yukarıda belirtilen hususlarda çelişkileri ortadan kaldıracak şekilde gerekirse tekrar keşif yapılarak dava konusu taşınmazın niteliği ayrıntılı olarak tespit edilip sonucuna göre değerlendirme yapılması gerekirken eksik inceleme ile dava konusu taşınmazın arazi olarak değerlendirilerek hüküm kurulması, 2-Kabule göre de; a)Dava konusu taşınmazın büyükşehir belediyesi olması, il merkezine yakın olması,... yoluna cepheli olması, ulaşım kolaylığının bulunması gibi özellikler dikkate alındığında açık tarım arazisi niteliğindeki taşınmaza %300 oranda objektif artış etkisi yapacağı dikkate alınmadan %100 objektif artış veren bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması, b)Yargıtayın yerleşmiş uygulamalarına göre, özel bir neden bulunmadıkça tarım arazilerinin olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden bilimsel yöntemle yapılacak değerlendirmede, münavebeye alınacak ürünler için o yer gıda, tarım ve hayvancılık il/ilçe müdürlüğünün dekar başına ortalama verim, ... -2-
üretim gideri ve toptan satış fiyatına ilişkin verilerinin esas alınması gerekir. Buna göre dava konusu taşınmazın değerlendirilmesinde ... 2014 yılına ait verileri esas alınması gerekirken 2013 yılı verilerinin esas alınıp dava tarihine endeksleme yapmak suretiyle bedel belirleyen bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması, 3-Davacı idarenin harçtan muaf olduğunun gözetilmemesi, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 05.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.