Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4354
Karar No: 2018/14859

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2017/4354 Esas 2018/14859 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2017/4354 E.  ,  2018/14859 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dava, karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece velayetleri anneye bırakılan 2003 doğumlu ... ve 14.11.2005 doğumlu ... ile davalı karşı davacı baba arasında kurulan ve Dairemiz incelemesinden de geçerek kesinleşen kişisel ilişki bakımından Anayasa Mahkemesinin 19/11/2015 tarihli 2014/19725 başvuru numaralı kararıyla verdiği ihlal kararı üzerine yalnızca bu hususa yönelik olarak yapılan yargılamanın yenilenmesi davasıdır.
    Mahkemece 28/05/2013 tarihinde verilen ve Yargıtay incelemesinden de geçerek 24.11.2014 tarihinde kesinleşen kişisel ilişki kararında; ortak çocuklar ile babaları ile aynı şehirde yaşadıkları takdirde her ayın 1. ve 3. haftaları Cumartesi günü saat 10:00"dan Pazar günü saat 17:00"a kadar, her yıl dini bayramların 2. günü saat 10:00"dan 3. günü saat 17:00"a kadar, her yıl sömestri tatilinin 1. günü saat 10:00"dan 7. günü saat 17:00"a kadar, her yıl 1 Temmuz günü saat 10:00"dan 31 Temmuz günü saat 17:00"a kadar, ayrı ülkelerde yaşadıkları takdirde, her yıl 1 Temmuz günü saat 10:00"dan 15 Ağustos günü saat 17:00"a kadar babalarının yanında kalmaları ve görüşmeleri suretiyle kişisel ilişki kurulmasına, karar verilmiş, Anayasa Mahkemesi"nin 19/11/2015 tarihli 2014/19725 başvuru numaralı kararıyla 24/11/2014 kesinleşme tarihli... 14. Aile Mahkemesi’nin 2011/91 esas ve 2013/351 karar sayılı hükmün 2. bendinde yazılı kişisel ilişki yönünden kısaca “Anayasa’nın 20. maddesinin davalı-karşı davacı baba bakımından ihlal edildiğinin’’ belirtildiği, bunun üzerine kişisel ilişki yönünden yeniden yapılan yargılama neticesinde mahkemece; “15.02.2017 tarihli kararıyla velayetleri anneye verilen 15/09/2003 doğumlu...ile 14/11/2005 doğumlu..."in babaları ile aynı şehirde yaşadıkları takdirde her ayın 1. ve 3. haftaları Cumartesi günü saat 10:00"dan Pazar günü saat 17:00"a kadar, her yıl dini bayramların 2. günü saat 10:00"dan 3. günü saat 17:00"a kadar, her yıl sömestri tatilinin 1. günü saat 10:00"dan 7. günü saat 17:00"a kadar, her yıl 1 Temmuz günü saat 10:00"dan 31 Temmuz günü saat 17:00"a kadar babalarının yanında kalmaları ve görüşmeleri suretiyle kişisel ilişki kurulmasına, görüşme bitiminde baba tarafından çocukların anneye teslimine, ayrı ülkelerde yaşadıkları takdirde, her yıl çocukların eğitim takvimleri dikkate alınarak müşterek çocukların yaşadığı ülke resmi tatillerinden işçi bayramı, şükran günü ve kış tatilin ve bahar tatilinin ikinci günü sabah saat 10:00"dan, son günü saat 19:00"a kadar, 1 Temmuz günü saat 10:00"dan 20 temmuz günü saat 17:00"a kadar babalarının yanında kalmaları ve görüşmeleri suretiyle kişisel ilişki kurulmasına ” karar verilmiştir.
    Velayet ve kişisel ilişki kamu düzenine ilişkin olup, re"sen araştırma ilkesi geçerlidir. Bu nedenle yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir.
    Velayetin ile kişisel ilişki düzenlenmesinde asıl olan çocuğun üstün yararıdır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5. maddesi gereğince Aile Mahkemesi bünyesinde bulunan psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan, her iki ebeveyn ve çocukla görüşmek suretiyle incelemeye rapor istenip; tarafların barınma, gelir, sosyal ve psikolojik durumlarına göre çocuğun sağlıklı gelişimi için velayeti üstlenmeye engel bir durumun bulunup bulunmadığının araştırılması, mahkemece çocuk ya da çocukların bizzat dinlenerek, görüşü alınıp ve diğer deliller de göz önüne alınmak suretiyle ebeveynlerinden hangisi yanında kalması çocuk ya da çocukların menfaatine olacağı tespit edilerek velayet ya da kişisel ilişki konusunda bir karar verilmesi gerekir.
    Velayet ve kişisel ilişki düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır. Çocuğun bu konulardaki üstün yararını belirlerken; çocuk yetişkin biri olmuş olsaydı, kendisini ilgilendiren bir olayda, kendi yararı için ne gibi bir karar verebilecekti ise, çocuk için karar verme makamındaki kişinin de aynı yönde karar vermesi gerekir; yani çocuğun farazi düşüncesi esas alınmalıdır.
    Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. maddesi ile Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi"nin 3 ve 6. maddeleri, iç hukuk tarafından yeterli idrake sahip olduğu kabul edilen çocuklara, kendilerini ilgilendiren davalarda görüşlerini ifade etmeye olanak tanınmasını ve görüşlerine gereken önemin verilmesi gerektiğini öngörmektedir. Çocukların üstün yararı gerektirdiği takdirde görüşlerinin aksine karar verilmesi mümkündür. Velayet ve kişisel ilişki hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir.
    Yukarıda açıklananlar dikkate alınarak, tüm dosya kapsamından ve mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, ortak çocuklar Amerika Birleşik Devletleri"nde yaşamakta ve eğitim/öğretim hayatlarına da bu ülkede devam etmektedirler. Öyleyse, mahkemece ortak çocukların okul durumları, yurtdışındaki tatilleri, eğitim programları konusunda araştırma yapılarak, inceleme tarihi itibariyle idrak çağında olan ortak çocukların bizzat ya da istinabe yoluyla kişisel ilişki konusundaki görüşlerine de başvurulduktan sonra gerektiğinde işbu ilamın 4. paragrafında yazılı kıstaslar ışığında uzman ya da uzmanlardan oluşan bir heyetten de rapor alınarak, velayetleri davacı karşı davalı anne de olan ortak çocuklar ile davalı-karşı davacı baba arasında babalık duygularını tatmin edecek, bu hakkın rahatça kullanılmasına mani olmayacak ve diğer taraftan velayet hakkını kullanan annenin de velayet görevini gereği gibi yerine getirmesini engellemeyecek şekilde ortak çocukların üstün yararı gözetilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu haliyle eksik incelemeyle hükmün kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre, tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 18.12.2018(Salı)



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi